Bir Tek Sigara Kaldı Müjdeler olsun. Türkiye’de dini ve sosyal konularda bütün meselelerimiz halloldu. Bir tek sigara konusu kaldı. Bunu da halledebilirsek hiçbir sorun kalmayacak. Allah’ın varlığına ve birliğine imanımız tamdır. Bundan kimse şüphe duymuyor. Allah’ın peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gününe ve kadere iman konusunda kimsede bir şüphe, vesvese kalmamış. Dinimizin en önemli emri olan namaz konusunda da çok iyi bir noktaya geldik. Öyle ki camilerimizde her beş vakitte yer kalmıyor. Bütün işyerlerinde mescitler açılmış ta ki camiye gidemeyecek kadar meşgul olanlar namazını kaçırmasın… Allah’ın haram kıldığı alkollü içki, uyuşturucu gibi insanın hem dünyasını hem de ahiretini karartan kötü alışkanlıklardan eser kalmamış. Alkollü içki satan dükkanlar satış yapacak kimse bulamadıkları için kapanmak zorunda kalmış. Keza alkol yüzünden artık hiçbir trafik kazası meydana gelmiyor. Dostluk ve arkadaşlıklar bozulmuyor. İçkinin kötülüklerin anası olduğu; bütün milletimiz tarafından pek iyi anlaşılmış. Aile ve namus kavramı çok güçlenmiş. İnternet ve televizyonlarda gayrimeşru ilişkiler ve fuhuş hiç görülmüyor. Zina denilen Allah’ın büyük günahlardan saydığı fiil, tamamen sona ermiş. Açık-saçıklık ve teşhircilik gibi gayri ahlaki haller tamamıyla ortadan kalkmış. Yine Allah’ın büyük günahlardan saydığı büyüklerimize karşı saygısızlık ve onlarla irtibatı kesmek fiili ve vefasızlığı, bitmiştir. Hafta sonları ve yaz tatillerinde bütün aile fertleri anne babalarını ziyaret edip dualarını almayı ihmal etmiyorlar. Huzurevleri ise müşterisi kalmadığından dolayı kapanmak zorunda kalmış. Çünkü “yaşlandığı zaman anne ve babanıza öf bile demeyiniz” ayetine uyarak ebeveynlere karşı saygı ve sevgi çok güçlü hale gelmiş. Ülkemizde artık hiçbir cinayet işlenmiyor. Kadınlara ve hayvanlara şiddet uygulayanlara rastlanılmadığı gibi çevreye olan duyarlılık pek gelişmiş. Ağaçlar ve yeşil alanlar ülkemizin her yerini kaplamış durumdadır.  Faiz, hırsızlık, kumar ve dolandırıcılık gibi haksız kazanç elde edilen işler yok olmuş. Ülkemizde insanlar emniyet içinde yaşayıp kimsenin tavuğuna dahi “kışş” demiyor. Otomobiller azıcık birbirine sürtse, insanlar; “aman canım kardeşim sana bir şey olmadı ya!” diyerek öpüşüp birbirlerine sarılıyorlar. Mağazaların vitrinlerinde helal olmayan hiçbir mal satılmıyor. Bütün gıda malları en sağlıklı bir şekilde üretildiği gibi satış mağazalarında da hijyene çok dikkat ediliyor. Ülkemizde fakir kalmamış. Öyle ki en ciddi sorunlarımızdan bir tanesi zekât verecek insanları bulamamak olmuş. Enflasyon, hayat pahalılığı gibi ekonomik problemler çözüldüğü gibi işsizlik gibi bir durum dahi kalmamıştır.  Bu kadar güzel icraatı yapan hükümetimize ve Diyanet İşleri Başkanlığına karşı saygı ifadeleri bulmakta güçlük çekiyoruz. Ne kadar minnet ve şükran duysak o kadar azdır. Haramlar ve büyük günahlar terk edildiği gibi Allah’ın emrettiği farzlar da ciddiyetle yerine getiriliyor. O halde İslam âlimlerinin “mekruh” olarak kabul ettikleri sigara gibi kötü alışkanlığa da çare bulmak zamanı gelmiştir.  Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığının ve naehil oldukları halde “şu haramdır” veya “bu helaldir” gibi hüküm veren kişilere de kızmamamız gerekiyor. Sonra bu kadar büyük icraatları yapıp kötü fiilleri önleyen cami hocalarının ve din görevlilerinin bu kötü alışkanlığa “haram” demesine de karşı çıkmayalım canım. Bu kadar kusur “kadı kızında da olur”, vesselam…    Dr. Vehbi KARA