Çay, adeta milli bir içeceğimiz olarak her ortamda keyifle yudumlanmaktadır. Sohbetlere eşlik etmesi, yorgunluğu alması, içimizi ısıtması ve kolayca hazırlanması bakımından vazgeçilmezdir.
Kültür ve edebiyatımızda o kadar derin izleri vardır ki çay ile ilgili birçok kavrama rastlamanız söz konusudur. Çay ocağı, çay saati, çay molası, çay sohbeti, ikindi çayı ve yorgunluk çayı diye listeyi uzatmak mümkündür. Toplumda çay o kadar çok içilmektedir ki insan vücudunun % 70 su ise bizimkisi çaydan ibarettir dersek biraz abartmış olmakla birlikte doğrudur.
Bunun yanında sunum ve demlemesi de özen gerektiren bir ritüeldir. Çay ince belli bardaklarda ve tabakla sunulmalıdır. Fincan, kupa, kâğıt veya plastik bardaklar çayın kalitesini düşüren unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine çayın, suyun ve demliğin kalitesi de direkt sonuca etki eden unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İyi bir çay; kıvamı, kokusu, aroması, rengi ve demleme süresi ile bir bütünlük arz eder. Bunların birisi eksik olduğunda damak tadınız bunu hemen ayırt edecektir.
Çay demlemek bir sanattır dersek aslında yanlış bir şey söylemiş olmayız. Çünkü bu kadar çok yapılan çayın tüm kriterleri ile mükemmele ulaşması en azından evlerde mümkün olmuyor. Bu işi en iyi şekilde yapan ev hanımlarını tenzih ederek itiraf etmek isterim ki çoğu kişi çay yapamıyor. Bunun sebeplerinin başında özensizlik gelmektedir. Çay, basite alınarak gereken itina gösterilmiyor. Bunun yanında yanlış alışkanlıklar kendini geliştirmeden nesilden nesile aktarıldığı için de iyileşme sağlanamıyor.
Çay yapmak, sıcak suyun çay ile birleştirilmesinin çok ötesinde bir kültürdür. Çay konusunda yapılan en büyük yanlışların başında çayın sıcak su çalkalanması gelmektedir. Bunun dışında çayın üstüne sıcak suyun boca edilmesi de ayrı bir yanlıştır. Oysaki tam tersi önce çaydanlığa sıcak su konulmalı daha sonra üstüne çay dökülmelidir. Ve demleme süresi yaklaşık 20 dakika olmalı ve hemen tüketilmelidir.
Karşılaştığım en büyük yanlışların bir diğeri ise; çayın soğumasını önlemek zannıyla ocağın altının sürekli açık olarak suyun kaynamasıdır. Bu şekilde olduğunda belki çay soğumuyor ama içtiğiniz haşlanmış sudan ibarettir, bu da çay değildir.
Sonuç olarak; hayatımızın vazgeçilmezi olan çayın hazırlanması konusunda kendimizi toplum olarak geliştirmemiz gerektiği çok açıktır. İyi bir tiryaki, daha görüntüsünden çay hakkında kanaat sahibi olmak, bir yudum aldığında ise kesin hükmünü vermektedir. Çay, ikram ettiğinizde karşı taraf ikinci bardağı istemiyorsa çayınızın olmadığını anlamanız gerekir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın