Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

DENGE VE DENGELEME

Hayatın her alanında denge çok mühimdir. Dengenin bozulmuş olması hayatınızı alt-üst ederek sizi doğduğunuza pişman edebilir. Psikolojik bir varlık olan insanın dengesinin bozulması, aksiyete ve depresyon şeklinde ortaya çıkmaktadır. Aksiyete, kaygı bozukluğu ve depresyon ise sürekli üzgün ve boşlukta olma durumudur. Çoğu zaman her ikisi üst üste çakışıyor iken bazen de tek birisi de yakanıza musallat olabilir. Birçok insan için günlük yapılan rutin işler, psikolojik rahatsızlığı olanlar için çok zordur. Evden dışarı çıkmak, markete alışverişe gitmek bile olay olmaktadır. Sürekli korku ve kaygı ile, “Ya öyle olursa...” diye başlayan cümleler kişinin dengesini alt-üst ederek artık kendisini kilitlemek suretiyle hareketsiz bir yaşam kaderleri olmaktadır. Mesela cep telefonunu evde unutarak sokağa çıkan kişi; • Ya telefon lazım olursa, • Ya kimseye ulaşamazsam, • Ya bana ulaşamazlarsa, • Ya başıma bir şey gelirse... Bu listeyi sonsuza kadar uzatabilirsiniz, görüldüğü gibi sıradan bir insan için sorun olmayan bu durum kaygı bozukluğu olanlar için büyük problemdir. Korku ve kaygı en büyük kabusları olduğu için içine kapanık, dışarı çıkmakta zorlanan, insanlara karışmaktan imtina eden bir zorlukları vardır. Psikolojik durumları bu şekilde olduğunda diğer sağlık sorunları da yakalarını bırakmayacaktır. Göğüslerinde bir ağrı olduğunda, kalp krizi geçirdiklerini veya başları ağrıdığında beyinlerinde tümör olduğu kaygısını yaşamaları sıradan durumlardır. Doktora gitseler bile ikna olmaları mümkün değildir. Tedavi konusunda ne ikna, ne ilaç çare değildir. Sürekli kaygı ile birlikte sağlıklı ve dengeli beslenseler bile hazımsızlık en büyük kabusları olmaktadır. Beyine sürekli olumsuz sinyal gitmesi sonrası hem ruhsal hem bedensel rahatsızlıklar bir kısır döngü ile bu sarmaldan çıkmaları da söz konusu değildir. Bu tür rahatsızlıklarda en büyük sıkıntı hareketsizlik olmaktadır. Hasta durumunu kabul ederek kendi gerçeğiyle yüzleşmesi ve harekete geçmesi elzemdir. Tedavi belki ömür boyu süreceği için asla vazgeçmemek ve dengede kalmak mühimdir. Bu süreçte en yakınlarınız bile durumunuzu anlamadıkları için çoğu zaman yardımcı olmalarını mümkün olmayacaktır. “Sen bunun üstesinden gelirsin, dik dur, kendini bırakma!” gibi söylemlerin hiç bir faydası olmayacaktır. Sonuç olarak; yaşadığımız toplumda hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Farklı ve sıra dışı davranışlı insanları önyargılı olarak linç etmeden önce iki kere düşünmek gerekiyor. Çok kolay bozulan dengenin tekrar eski haline gelmesi belki bir ömür sürecektir. O yüzden siz siz olun dengede kalarak, sonradan dengelemek zorunda kalmayın! Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 14 Nisan 2025 - Pazartesi

DENGE VE DENGELEME

Hayatın her alanında denge çok mühimdir. Dengenin bozulmuş olması hayatınızı alt-üst ederek sizi doğduğunuza pişman edebilir. Psikolojik bir varlık olan insanın dengesinin bozulması, aksiyete ve depresyon şeklinde ortaya çıkmaktadır. Aksiyete, kaygı bozukluğu ve depresyon ise sürekli üzgün ve boşlukta olma durumudur. Çoğu zaman her ikisi üst üste çakışıyor iken bazen de tek birisi de yakanıza musallat olabilir. Birçok insan için günlük yapılan rutin işler, psikolojik rahatsızlığı olanlar için çok zordur. Evden dışarı çıkmak, markete alışverişe gitmek bile olay olmaktadır. Sürekli korku ve kaygı ile, “Ya öyle olursa...” diye başlayan cümleler kişinin dengesini alt-üst ederek artık kendisini kilitlemek suretiyle hareketsiz bir yaşam kaderleri olmaktadır. Mesela cep telefonunu evde unutarak sokağa çıkan kişi; • Ya telefon lazım olursa, • Ya kimseye ulaşamazsam, • Ya bana ulaşamazlarsa, • Ya başıma bir şey gelirse... Bu listeyi sonsuza kadar uzatabilirsiniz, görüldüğü gibi sıradan bir insan için sorun olmayan bu durum kaygı bozukluğu olanlar için büyük problemdir. Korku ve kaygı en büyük kabusları olduğu için içine kapanık, dışarı çıkmakta zorlanan, insanlara karışmaktan imtina eden bir zorlukları vardır. Psikolojik durumları bu şekilde olduğunda diğer sağlık sorunları da yakalarını bırakmayacaktır. Göğüslerinde bir ağrı olduğunda, kalp krizi geçirdiklerini veya başları ağrıdığında beyinlerinde tümör olduğu kaygısını yaşamaları sıradan durumlardır. Doktora gitseler bile ikna olmaları mümkün değildir. Tedavi konusunda ne ikna, ne ilaç çare değildir. Sürekli kaygı ile birlikte sağlıklı ve dengeli beslenseler bile hazımsızlık en büyük kabusları olmaktadır. Beyine sürekli olumsuz sinyal gitmesi sonrası hem ruhsal hem bedensel rahatsızlıklar bir kısır döngü ile bu sarmaldan çıkmaları da söz konusu değildir. Bu tür rahatsızlıklarda en büyük sıkıntı hareketsizlik olmaktadır. Hasta durumunu kabul ederek kendi gerçeğiyle yüzleşmesi ve harekete geçmesi elzemdir. Tedavi belki ömür boyu süreceği için asla vazgeçmemek ve dengede kalmak mühimdir. Bu süreçte en yakınlarınız bile durumunuzu anlamadıkları için çoğu zaman yardımcı olmalarını mümkün olmayacaktır. “Sen bunun üstesinden gelirsin, dik dur, kendini bırakma!” gibi söylemlerin hiç bir faydası olmayacaktır. Sonuç olarak; yaşadığımız toplumda hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Farklı ve sıra dışı davranışlı insanları önyargılı olarak linç etmeden önce iki kere düşünmek gerekiyor. Çok kolay bozulan dengenin tekrar eski haline gelmesi belki bir ömür sürecektir. O yüzden siz siz olun dengede kalarak, sonradan dengelemek zorunda kalmayın! Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hüsnü Yılmaz
(14.04.2025 08:07 - #566)
Allah her konu da Dengeli yaşayanlardan eylesin,dengemizi bozmasın Erol Bey.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.