Anasayfa
Yazarlar
Erol Aydın
Yazı Detayı
Bu yazı 562 kez okundu.
ÖLÜNCE BENİ KİM YIKAYACAK?
Başlık, TRT’nin dijital platformu olan Tabii adlı kanalında yayınlanan “Gassal” adlı dizinin reklam spotuna aittir. Afiş ve billboardlara asılan bu ifade çok tartışıldığı için PR çalışması olarak hedefine ulaşmış demektir.
Karakomik, trajikomik veya psikokomik olarak adlandırılan dizide kahramanımız bildiğiniz ölü yıkayıcısı rolündedir. Yaptığı işin yanı sıra sürekli kendini sorgularken aslında izleyici için de hem gülmeyi hem de düşünmeyi amaçlamaktadır. Bugüne kadar işlenmemiş bir konu olması bakımından hem ilginç hem de merak uyandıran sahneler sunmaktadır. Her gün ölülerle yüzleşse bile, ölümle yüzleşmediği için, bunun birbirinden farklı şeyler olduğunu düşünmektedir. En büyük endişesi ise eğer ölürsem beni kim yıkayacak korkusudur. Öyle ya ölü suyunun da bir sıcaklığı var ve bunu da bilmek gerekiyor!
Ölüm, en büyük gerçek olduğu halde birçok insan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamakta ve ölümü hep kendisinden uzak görmektedir. Yaşadığımız kapitalist düzen de bunun böyle olmasını arzuladığı için hep ölümsüzlüğü vaat etmektedir. Eskiden mezarlıklar mahallenin ortasında hatta evlerin penceresi buraya bakıyorken şimdi şehrin en ücra köşesinde kendisine yer bulmaktadır.
Oysaki inancımız birçok ayet ve hadisle bize ölümü hatırlatarak tedbir almamızı öğütlemektedir. Bizler ise hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için didinip dururken ecel bize son sürat yaklaşmaktadır. Birçok insan, mecburen katıldığı cenaze törenlerinde caminin avlusunu bırak ta sokakta törenin bitmesini beklemektedir. Mezarlığa gelse bile çok uzaktan töreni takip ederek ölümden kurtulacağını zannetmesi ne büyük gaflettir?
Oysaki son görev olarak Müslüman kardeşinin cenaze namazına katılmak, tabutuna omuz vermek, kabrine birkaç kürek toprak atmak hem büyük sevap hem de ibret için elzemdir. Ölümü sürekli hatırlatacak en önemli ritüel, mezarlık ziyareti ile kendimize çeki düzen vermek adına da çok önemlidir. Mezarlık giriş kapılarının üzerinde yazan ayeti kerime, “Her nefis ölümü tadacaktır!” ifadesi bile özellikle seküler kesimde büyük rahatsızlık oluşturmaktadır. Ölümün bu kadar hatırlatılması dünyalık yaşayanlar için; moral bozucu, kabul edilemez, çok vahşi ve çok acımasız olarak eleştirilmektedir.
Sonuç olarak; gassal, gasilhane, kabir, kefen, teneşir, musalla ve mezarlık ölümü hatırlatan kavramlar olduğu için bazı kesimler için itici olsa da hayatın gerçekliği açısından somuttur. Bir şeyden ne kadar kaçarsan seni bulma ihtimali de o derece yüksek olacaktır. O yüzden de ölüm gerçeğini kabul ederek fıtrat çerçevesinde ve dosdoğru bir hayat hem bu dünyamızı hem de ahiretimizi inşallah kurtarmış olacaktır. Bu kadar büyük bir gerçek karşısında akıllı insanın, ölümü şebiarus olarak kabul etmesi faydasına olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 30 Aralık 2024 - Pazartesi
ÖLÜNCE BENİ KİM YIKAYACAK?
Başlık, TRT’nin dijital platformu olan Tabii adlı kanalında yayınlanan “Gassal” adlı dizinin reklam spotuna aittir. Afiş ve billboardlara asılan bu ifade çok tartışıldığı için PR çalışması olarak hedefine ulaşmış demektir.
Karakomik, trajikomik veya psikokomik olarak adlandırılan dizide kahramanımız bildiğiniz ölü yıkayıcısı rolündedir. Yaptığı işin yanı sıra sürekli kendini sorgularken aslında izleyici için de hem gülmeyi hem de düşünmeyi amaçlamaktadır. Bugüne kadar işlenmemiş bir konu olması bakımından hem ilginç hem de merak uyandıran sahneler sunmaktadır. Her gün ölülerle yüzleşse bile, ölümle yüzleşmediği için, bunun birbirinden farklı şeyler olduğunu düşünmektedir. En büyük endişesi ise eğer ölürsem beni kim yıkayacak korkusudur. Öyle ya ölü suyunun da bir sıcaklığı var ve bunu da bilmek gerekiyor!
Ölüm, en büyük gerçek olduğu halde birçok insan hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamakta ve ölümü hep kendisinden uzak görmektedir. Yaşadığımız kapitalist düzen de bunun böyle olmasını arzuladığı için hep ölümsüzlüğü vaat etmektedir. Eskiden mezarlıklar mahallenin ortasında hatta evlerin penceresi buraya bakıyorken şimdi şehrin en ücra köşesinde kendisine yer bulmaktadır.
Oysaki inancımız birçok ayet ve hadisle bize ölümü hatırlatarak tedbir almamızı öğütlemektedir. Bizler ise hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için didinip dururken ecel bize son sürat yaklaşmaktadır. Birçok insan, mecburen katıldığı cenaze törenlerinde caminin avlusunu bırak ta sokakta törenin bitmesini beklemektedir. Mezarlığa gelse bile çok uzaktan töreni takip ederek ölümden kurtulacağını zannetmesi ne büyük gaflettir?
Oysaki son görev olarak Müslüman kardeşinin cenaze namazına katılmak, tabutuna omuz vermek, kabrine birkaç kürek toprak atmak hem büyük sevap hem de ibret için elzemdir. Ölümü sürekli hatırlatacak en önemli ritüel, mezarlık ziyareti ile kendimize çeki düzen vermek adına da çok önemlidir. Mezarlık giriş kapılarının üzerinde yazan ayeti kerime, “Her nefis ölümü tadacaktır!” ifadesi bile özellikle seküler kesimde büyük rahatsızlık oluşturmaktadır. Ölümün bu kadar hatırlatılması dünyalık yaşayanlar için; moral bozucu, kabul edilemez, çok vahşi ve çok acımasız olarak eleştirilmektedir.
Sonuç olarak; gassal, gasilhane, kabir, kefen, teneşir, musalla ve mezarlık ölümü hatırlatan kavramlar olduğu için bazı kesimler için itici olsa da hayatın gerçekliği açısından somuttur. Bir şeyden ne kadar kaçarsan seni bulma ihtimali de o derece yüksek olacaktır. O yüzden de ölüm gerçeğini kabul ederek fıtrat çerçevesinde ve dosdoğru bir hayat hem bu dünyamızı hem de ahiretimizi inşallah kurtarmış olacaktır. Bu kadar büyük bir gerçek karşısında akıllı insanın, ölümü şebiarus olarak kabul etmesi faydasına olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(3)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Burhanettin Aydın
(30.12.2024 07:11 -
#535)
Ağzına sağlık değerli kardeşim Ecellleri gelince ne bir saat ileri ne bir saat geri kalırlar. Nahl süresi
Rabbim imanlı bir şekilde hiç kimseye muhtaç etmeden emanetini alsın inşallah
Burhanettin Aydın
(30.12.2024 07:11 -
#536)
Ağzına sağlık değerli kardeşim Ecellleri gelince ne bir saat ileri ne bir saat geri kalırlar. Nahl süresi
Rabbim imanlı bir şekilde hiç kimseye muhtaç etmeden emanetini alsın inşallah
Hüsnü Yılmaz
(30.12.2024 08:12 -
#537)
İnşaallah ölümü Şebiarus olarak görenlerden oluruz,sağlık ve esenlik dilerim.