Anasayfa
Yazarlar
Erol Aydın
Yazı Detayı
Bu yazı 330 kez okundu.
SÜRÜ PSİKOLOJİSİ
Başlık, bir deyim ve kavram olarak bir gerçekliğe işaret etmektedir. Bir benzetme ve mecaz olarak sürünün, toplu olarak önyargılı hareketini benzer olaylar için kullanılan bir metafora dönüştürmüştür. En basit, en yalın ve en sade ifadesi ile körü körüne başkasının peşine takılmaktır.
Bir durum ve olay karşısında insanların sorgulamadan hep aynı tepkiyi vermeleri sürü psikolojisi olarak ifade edilmektedir. Günümüzde birisine, “koyun” deseniz bunu hakaret olarak kabul ederek, tepki gösterir. Oysaki; yaşantısı, düşüncesi, eylem ve aksiyonu ile yaptıkları sürü psikolojisidir.
Mesela saçma sapan, basit, malayani bir durumu sosyal medyada paylaşan birisine onlarca insan anlamadan, olaya vakıf olmadan yorum yapabilmektedir. İlk yorumu yapan referans alınarak benzer yorumlar basma kalıp bir şekilde peşin sıra dizilmektedir. Birisi de çıkıp sormuyor ki mevzu ve mesele nedir? Bu şekilde yapılan yorumların ne kadar içten ve samimi olduğuna artık karar verin! Ya da birisi sıra dışı bir şekilde olaya müdahil olarak arı kovanına çomak soktuğunda ya aforoz ediliyor ya da ilgili yorum kimyayı bozduğu için siliniyor. Bir yorumu; içinde küfür, hakaret, ötekileştirme, kutuplaştırma ve aşağılama olmadığı halde silmek çok basit, ucuz, banal ve aciz bir tutum olmaktadır.
Diğer tarafta ise bilimsel, ayakları yere basan herkesin istifade etmesi gereken bir bilgi kimsenin radarına takılmıyor, buradaki paradoksu çözebilene aşk olsun. Oysaki bu bilgi alınsa, içselleştirilse belki toplumun entelektüel seviyesi de bir tık yukarı taşınmış olacaktır ki kimsenin böyle bir derdi olmadığı için algı ve bilincimiz yerlerde sürünmektedir.
Millet olarak sosyal medyaya çok hızlı bir giriş yapsak da bu konudaki okur yazarlığımız maalesef ilkokul düzeyindedir. İnsanlar okuduğunu; anlamıyor, yanlış anlıyor, tam tersini anlıyor, farklı bir anlam çıkarıyor ve sonuç itibariyle mesele Arap saçına dönüyor. Toplumsal seviye bu şekilde yerlerde sürünürken de ne siyaset, ne ticaret, ne eğitim ne kültür ve ne de sanat bir türlü müreffeh bir seviyeye ulaşamıyor. Üniversite mezunu sözde aydınlar için de durum pek farklı değil, cahillik baki bir şekilde devam ediyor.
Sonuç olarak; sürü psikolojisi çok büyük bir hastalık olarak bizi sosyal çürümeye doğru sürüklerken kısa vadede değişim ve dönüşüm için de bir ışık mevcut değildir. Bir toplum, sorgulamadan el yordamıyla yol almaya çalışıyorsa gideceği yer şark ve serhat boyları olacaktır. Düşünce ve kafa yapısını garba çevirmek bu şekilde mümkün değildir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 27 Ocak 2025 - Pazartesi
SÜRÜ PSİKOLOJİSİ
Başlık, bir deyim ve kavram olarak bir gerçekliğe işaret etmektedir. Bir benzetme ve mecaz olarak sürünün, toplu olarak önyargılı hareketini benzer olaylar için kullanılan bir metafora dönüştürmüştür. En basit, en yalın ve en sade ifadesi ile körü körüne başkasının peşine takılmaktır.
Bir durum ve olay karşısında insanların sorgulamadan hep aynı tepkiyi vermeleri sürü psikolojisi olarak ifade edilmektedir. Günümüzde birisine, “koyun” deseniz bunu hakaret olarak kabul ederek, tepki gösterir. Oysaki; yaşantısı, düşüncesi, eylem ve aksiyonu ile yaptıkları sürü psikolojisidir.
Mesela saçma sapan, basit, malayani bir durumu sosyal medyada paylaşan birisine onlarca insan anlamadan, olaya vakıf olmadan yorum yapabilmektedir. İlk yorumu yapan referans alınarak benzer yorumlar basma kalıp bir şekilde peşin sıra dizilmektedir. Birisi de çıkıp sormuyor ki mevzu ve mesele nedir? Bu şekilde yapılan yorumların ne kadar içten ve samimi olduğuna artık karar verin! Ya da birisi sıra dışı bir şekilde olaya müdahil olarak arı kovanına çomak soktuğunda ya aforoz ediliyor ya da ilgili yorum kimyayı bozduğu için siliniyor. Bir yorumu; içinde küfür, hakaret, ötekileştirme, kutuplaştırma ve aşağılama olmadığı halde silmek çok basit, ucuz, banal ve aciz bir tutum olmaktadır.
Diğer tarafta ise bilimsel, ayakları yere basan herkesin istifade etmesi gereken bir bilgi kimsenin radarına takılmıyor, buradaki paradoksu çözebilene aşk olsun. Oysaki bu bilgi alınsa, içselleştirilse belki toplumun entelektüel seviyesi de bir tık yukarı taşınmış olacaktır ki kimsenin böyle bir derdi olmadığı için algı ve bilincimiz yerlerde sürünmektedir.
Millet olarak sosyal medyaya çok hızlı bir giriş yapsak da bu konudaki okur yazarlığımız maalesef ilkokul düzeyindedir. İnsanlar okuduğunu; anlamıyor, yanlış anlıyor, tam tersini anlıyor, farklı bir anlam çıkarıyor ve sonuç itibariyle mesele Arap saçına dönüyor. Toplumsal seviye bu şekilde yerlerde sürünürken de ne siyaset, ne ticaret, ne eğitim ne kültür ve ne de sanat bir türlü müreffeh bir seviyeye ulaşamıyor. Üniversite mezunu sözde aydınlar için de durum pek farklı değil, cahillik baki bir şekilde devam ediyor.
Sonuç olarak; sürü psikolojisi çok büyük bir hastalık olarak bizi sosyal çürümeye doğru sürüklerken kısa vadede değişim ve dönüşüm için de bir ışık mevcut değildir. Bir toplum, sorgulamadan el yordamıyla yol almaya çalışıyorsa gideceği yer şark ve serhat boyları olacaktır. Düşünce ve kafa yapısını garba çevirmek bu şekilde mümkün değildir.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.