Fatih YILMAZ
Köşe Yazarı
Fatih YILMAZ
 

Öyle derler

Hiç olmadığı kadar varım diyor. Hiç bilmediği kadar biliyor, görmediği kadar görüyor. Hiç anlamadığı kadar yorumluyor, fark etmediği derinlikte hissediyor. Herhangi bir konunun varlığı, yaşanmışlığı, anlaşılmışlığı ya da anlamlandırılmışlığı hiç önemli değil, yeter ki tek kare bir fotoğraf, iki satır cümle veya az biraz kısa bir video olsun. Kim demiş o yazmadı diye, kim demiş o çekmedi diye! Kim? Kimsin sen? Sen onun kim olduğunu biliyor musun? Onun kaç takipçisi var biliyor musun? O bir paylaşım yapınca ne kadar beğeni, paylaşım, retweet falan alıyor biliyor musun? O bir fenomen, popüler bir kişi. Neden mi? Nedeni önemli mi, o popüler bir kişi, meşhur, herkesin tanıdığı biri, artist gibi bir şey yani.  Onların bazılarının milyonlarca takipçisi var. Yüz binler, on binler takip ediyor onları. Değersiz işleri çok kaliteli yaptıkları için. Faydasız, lüzumsuz, işe yaramaz işlere zaman ayırdıkları, en güzel şekilde organize ettikleri için. Popüler olandan beslendikleri için, güçlünün yanında yer aldıkları için, ahlaksızlık umurlarında olmadığı için, vatan millet dertleri olmadığı için. Maddi dünyanın esiri oldukları için, hedonist kafaya sahip oldukları için, pragmatik bir düşünce yapısında oldukları için, şartlara teslim oldukları için, menfaati her türlü değerin önüne koydukları için. Eğlendiriyorlar mı? Evet. Güldürüyorlar mı? Evet. Zevk aldırıyorlar mı? Evet. Düşünmenize engel oluyorlar mı? Evet. E daha ne yapsınlar ki. Göz görüyor, zihin algılıyor, hisler uyarıyor, zaman geçiyor ya gerisini kim ne yapsın. İnsanların dertleri onları ilgilendirmez. Bir yerde acı ve keder varsa onu o bölgenin insanları düşünsün derler. Dertlinin derdi, borçlunun hali, hastanın şifası, fakirin ekmeği onları ilgilendirmez. “Kim demiş yakarsa dünyayı garipler yakar diye, garipler kendi derdine yansın. Kim demiş etrafına duyarlı ol, yaşanılanların üzerine düşün diye, düşündükçe bizi bir derttir alıyor kardeşim. Ben derdi ne edeyim, benim derdim bana yeter. Yarın kimin olursa olsun, geleceği kim düşünürse düşünsün, kim dertlenirse dertlensin, kim ne ile ne diye uğraşırsa uğraşsın bize ne? Biz mi bozduk ki yapalım” derler. “Dünya dediğin bir koca âlem. Üç beş milyar insan sıkıntı yaşıyormuş, açmış, susuz kalmış, borca esir olmuş, savaştaymış, mülteci konumuna düşmüş, anasız babasız kalmış, her şeyini kaybetmiş, hastaymış, sakatlanmış, kurşun yemiş, zulüm altında inliyormuş bize ne. Onu devlet büyüklerimiz düşünsün, biz popüler olanın peşindeyiz. Esas olan popüler olandır, siz popüler kişileri dikkate alın ve onların paylaşımlarına bakın. Hayırlısı olsun, her şey olacağına varır be gülüm” derler. Fatih Yılmaz | Milli Gazete
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2019 - Perşembe

Öyle derler


Hiç olmadığı kadar varım diyor. Hiç bilmediği kadar biliyor, görmediği kadar görüyor. Hiç anlamadığı kadar yorumluyor, fark etmediği derinlikte hissediyor. Herhangi bir konunun varlığı, yaşanmışlığı, anlaşılmışlığı ya da anlamlandırılmışlığı hiç önemli değil, yeter ki tek kare bir fotoğraf, iki satır cümle veya az biraz kısa bir video olsun. Kim demiş o yazmadı diye, kim demiş o çekmedi diye! Kim? Kimsin sen? Sen onun kim olduğunu biliyor musun? Onun kaç takipçisi var biliyor musun? O bir paylaşım yapınca ne kadar beğeni, paylaşım, retweet falan alıyor biliyor musun? O bir fenomen, popüler bir kişi. Neden mi? Nedeni önemli mi, o popüler bir kişi, meşhur, herkesin tanıdığı biri, artist gibi bir şey yani. 

Onların bazılarının milyonlarca takipçisi var. Yüz binler, on binler takip ediyor onları. Değersiz işleri çok kaliteli yaptıkları için. Faydasız, lüzumsuz, işe yaramaz işlere zaman ayırdıkları, en güzel şekilde organize ettikleri için. Popüler olandan beslendikleri için, güçlünün yanında yer aldıkları için, ahlaksızlık umurlarında olmadığı için, vatan millet dertleri olmadığı için. Maddi dünyanın esiri oldukları için, hedonist kafaya sahip oldukları için, pragmatik bir düşünce yapısında oldukları için, şartlara teslim oldukları için, menfaati her türlü değerin önüne koydukları için. Eğlendiriyorlar mı? Evet. Güldürüyorlar mı? Evet. Zevk aldırıyorlar mı? Evet. Düşünmenize engel oluyorlar mı? Evet. E daha ne yapsınlar ki.

Göz görüyor, zihin algılıyor, hisler uyarıyor, zaman geçiyor ya gerisini kim ne yapsın. İnsanların dertleri onları ilgilendirmez. Bir yerde acı ve keder varsa onu o bölgenin insanları düşünsün derler. Dertlinin derdi, borçlunun hali, hastanın şifası, fakirin ekmeği onları ilgilendirmez. “Kim demiş yakarsa dünyayı garipler yakar diye, garipler kendi derdine yansın. Kim demiş etrafına duyarlı ol, yaşanılanların üzerine düşün diye, düşündükçe bizi bir derttir alıyor kardeşim. Ben derdi ne edeyim, benim derdim bana yeter. Yarın kimin olursa olsun, geleceği kim düşünürse düşünsün, kim dertlenirse dertlensin, kim ne ile ne diye uğraşırsa uğraşsın bize ne? Biz mi bozduk ki yapalım” derler.

“Dünya dediğin bir koca âlem. Üç beş milyar insan sıkıntı yaşıyormuş, açmış, susuz kalmış, borca esir olmuş, savaştaymış, mülteci konumuna düşmüş, anasız babasız kalmış, her şeyini kaybetmiş, hastaymış, sakatlanmış, kurşun yemiş, zulüm altında inliyormuş bize ne. Onu devlet büyüklerimiz düşünsün, biz popüler olanın peşindeyiz. Esas olan popüler olandır, siz popüler kişileri dikkate alın ve onların paylaşımlarına bakın. Hayırlısı olsun, her şey olacağına varır be gülüm” derler.

Fatih Yılmaz | Milli Gazete

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.