KESİN DAVET 6
İNSANIN EN BÜYÜK MESELESİ NEDİR?
Her insanın önünde geçen yazılarımızda anlatılan bu yollar mevcuttur. Son iki yolun sonuçları yani öldükten sonra dirilmeye, ahirete inanıp, orası için lazım olan yol ihtiyacını ihmal eden ile öldükten sonra dirilmeye inanmayanların durumları gayet açık ve bedihî olarak ortadadır, delil istemiyor, gözle görünüyor.
Madem ecel gizlidir; her vakit ölüm, başını kesmek için gelebiliyor ve genç, ihtiyar farkı yoktur. Makam, mevki, rütbe ve zenginlik fayda verip bir avantaj sağlamıyor.
Elbette, biçare insan daima gözü önünde öyle büyük, dehşetli bir mesele karşısında nasıl rahat yaşayacaktır.
Dünyada yapmadığın ve yapamadığın işler için eğer ömrün varsa, başka imkanlar arayarak, kaybını tedarik edebilirsin.
Kabre girdikten sonra, kabir ve haşir yolculuğu için yol tedariki yapma imkanı yoktur.
O idam-ı ebedî, sonsuza kadar idam olma ve o dipsiz, nihayetsiz haps-i münferitten, tek başına hapiste kalmaktan kurtulmak çaresini aramak ve kabir kapısını bir âlem-i bâkîye, ebedi aleme döndürmek ve bir saadet-i ebediyeye yâni sonsuz bitmez tükenmez bir mesut hayata değiştirmek ve âlem-i nura ve nurlu alemlere açılan bir kapıya kendi hakkında çevirmek hadisesi, o insanın dünya kadar büyük bir meselesi değil midir?
Bir şehirden başka bir şehire yolculuk yapacak bir insan; yolculuk yapacağı vasıtayı hazırlayıp, yol ihtiyaçlarını yanına alıp, yolda mağdur olmaması için her türlü alternatifi düşünüyor.
Böyle kesin bir davette insanın hiç kaçınılmaz şekilde maruz kalacağı bu yolculuğun üç şekilde yapıldığını bilen bir insan, bu durumlara karşı hazırlıksız olmasına bir anlam verilebilir mi? Menfaatini düşünen bir insan böyle bir tuzağa kendini neden atar.
29.12.2019
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu