UKRAYNA’DA KİM KİMİ TUZAĞA DÜŞÜRDÜ? ✍️ İlteriş Ülkü Dünya düzeni, savaşlarla yeniden şekilleniyor. Ukrayna toprakları, bu küresel mücadelenin en kanlı sahnelerinden biri hâline geldi. Ancak bu savaş, sadece cephede kazanılmıyor. Stratejik akıl, istihbarat oyunları ve ekonomik ambargolar, yeni nesil savaşın belirleyici unsurları oldu. Rusya Tuzağa mı Düştü? Amerika Birleşik Devletleri (ABD), dünya üzerinde en fazla askeri varlığı bulunan devlettir. 2008’de Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesiyle başlayan süreç, Kırım’ın ilhakı ile devam etti ve Ukrayna savaşına zemin hazırladı. ABD ve Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın emperyalist iştahını kabartacak şekilde stratejiler kurarak onu bir savaşa çekmeye çalıştı. Ukrayna’nın askeri olarak zayıf olduğu yönünde küresel medyada yayılan haberler, Rusya’nın işgal planlarını hızlandırdı. Putin, Kırım’ı kolayca ele geçirdiği gibi Ukrayna’nın doğu ve güneyinde de aynı senaryoyu tekrarlayabileceğini düşündü. Ancak, Sovyetler Birliği döneminden kalan köhne askeri araçlar ve yetersiz lojistik destek, Rus ordusunun beklenenden daha büyük kayıplar vermesine neden oldu. ABD ve AB, SSCB’nin çöküşüne sebep olan yöntemin bir benzerini Rusya’ya uyguladı: uzun soluklu bir savaşla yıpratma stratejisi! Rusya İçindeki Derin Çatışma: Putin’e Karşı Kimler Var? Rusya sadece dış cephede değil, içeride de büyük bir mücadele veriyor. Eşkenaz Yahudileri ve Slav milliyetçileri arasındaki güç mücadelesi, Kremlin’in iç dengelerini sarsıyor. Eşkenaz Yahudileri, Batı ile gizli anlaşmalar yaparak Putin’i devre dışı bırakmaya çalışıyor. Hedef, Putin’i tasfiye edip Rusya’yı bir iç kargaşaya sürüklemek. ABD ve AB’nin asıl amacı ise Rusya’yı bölerek küresel bir tehdit olmaktan çıkarmak ve Çin’e karşı kullanabilecekleri bir güce dönüştürmek. Rusya, küresel satranç tahtasında ağır bir yenilgi almamak için çıkış yolları arıyor. Ancak her hamlesinde daha derine saplanıyor. Savaşın Uzamasının Perde Arkası: İngiltere’nin Rolü İstanbul’da varılan barış anlaşması, savaşın sonlanması için kritik bir adımdı. Ancak İngiltere, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye imza attırmayarak sürecin uzamasını sağladı. Böylece Rusya, ambargolarla daha fazla sıkıştırılacak, oligarkların mal varlıklarına el konulacak ve kültürel, ekonomik, sportif her alanda izole edilecekti. Tam bu noktada Türkiye devreye girdi! Türkiye’nin Rolü: Oyun Kurucu Güç! Türkiye, Ukrayna ile Rusya arasında adil bir denge kurarak barış sürecinde en önemli aktör hâline geldi. Aynı zamanda, Bayraktar TB2 SİHA’larıyla Rus ordusuna ağır darbeler indirdi. Ankara, savaşı çıkaran taraf değil, bitiren taraf olarak dünya sahnesindeki yerini sağlamlaştırdı. Dünyada mertçe savaşan tek milletin Türkler olduğu tarih boyunca defalarca kanıtlandı. İngiliz ve Çin kaynakları bile bu gerçeği kabul etmek zorunda kaldı. Mini Dünya Savaşı: Ukrayna Savaşının Küresel Boyutu Bu savaş, sadece Ukrayna ve Rusya’nın savaşı değil! 1 milyon insan savaşın kurbanı oldu. Dünyanın dört bir yanından paralı askerler ve ideolojik savaşçılar cephede hayatını kaybetti. Küresel enerji ve gıda krizleri derinleşti. Askeri bloklaşmalar keskinleşti. ABD’nin yeni dönemdeki lideri Trump’ın gelişinin ardından, savaşın seyrinin değişeceği kesin. ABD, Rusya ile anlaşarak Ukrayna’nın doğusunu Rusya’ya, batısını ise Polonya’ya bırakmayı planlıyor. Zelenski’nin ise suikastla ya da “intihar etti” haberleriyle sahneden çekilmesi bekleniyor. Türk Devlet Aklı: Küresel Oyunları Bozan Güç Türk devlet aklı, küresel oyunları iyi okuyor ve stratejisini ona göre belirliyor. Türkiye’nin küresel denklemi değiştiren hamleleri, gelecekte daha net görülecek. Kipçakların ve Türk coğrafyasının konumu bu süreçte belirleyici olacak. Son Söz Bu asır, büyük liderleri ve güçlü devletleri olanların ayakta kalacağı bir asırdır! Liderinize ve devletinize bağlı kalın. Komedyenlerin yönettiği ülkelerin ne hâle geldiğini görün. Küresel güçlerin manipülasyonlarına karşı uyanık olun. Ve unutmayın: Tek dünya devletinin karşısındaki en büyük güç, BÜYÜK TÜRKİYE’dir!