Bugün bir rüya gördüm
Dediler ki:
Türkiye'yi bu ekonomik krizden nasıl kurtarırız!?
Dedim ki:
Durdurun israfı!...
Tekrar bağırdım, durdurun israfı dedim...
Ve uyandım, ilk işim dua etmek oldu.
Tam 100 yıllık devam eden düzen!
Ahlaken çökmüş maalesef!
Ya Rabbi!
Ey Alemlerin Rabbi!?
Bizi helak eyleme! İçimizdeki beyinsizler yüzünden!..
Sen diyorsun ki: "Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz! Çünkü israf edenleri Allah sevmez!"
A'raf, 7/31
Ama biz dibine kadar israf mel'anetine battık...
İsraf, kelime olarak, "sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek ve daha fazla kullanmak ya da harcamaktır."
Sözlükte, "haddi aşma, hata, cehalet, gaflet" gibi anlamlara gelen israf, özellikle mal veya imkanları meşru olmayan amaçlar için saçıp savurmayı ifade eder.
Lisan'ül-Arab, "srf" md.
Devlet malına acımamak israftır!
Allah’ın verdiği ömrü değerlendirmemek israftır!
Oruç ibadetini diyet haline getirmek israftır!
Kur’an’ı ölüler kitabı haline getirmek israftır!
Yeryüzünü kirletmek israftır!
Serveti har vurup harman savurmak israftır!
Atmosferdeki havayı kirletmek israftır!
Elinizdeki yetenekleri çarçur etmek israftır!
Hacc'ı ve Umre'yi turizm haline getirmek israftır!
Çöpe attığımız yemek israftır!
Doğru kullanmadığımız zaman israftır!
Sağlıklı kullanmadığımız akıl israftır!
Aktif olarak harekete geçirmediğimiz irade israftır!
Her yıl 400 bin ton ekmek atmak israftır!
Devlet dairelerinde gereksiz kağıt ve dosya kullanmak israftır!
... Ve
Sevgili devletim sen bunları görmüyor musun!?
Makam arabaları saltanatını...
Firmalardan devlet için kiralanan arabalarla Cumartesi-Pazar pikniğe gidildiğini...
Makam odaları saltanatını...
Bizim Şube Müdürü odaları ve Kaymakam odaları, Japon İmparatorunun odasından daha lüks olduğunu...
Keyfi harcamaları...
Kalan ödeneği nereye harcarım diye sonuna kadar uğraşıldığını...
Lüks ve şatafatlı devlet binalarını...
Her memura adeta iki oda...
Keyfi ödenen harcirakları...
Temsil hakkı gibi harcamaları...
Yönetim kurulları arpalıklarından 2...3 maaş almalarını...
Devlet aleyhine yapılan sözleşmelerle yap işlet devret ödemelerini...
Stratejik öneme hayiz ve geri dönüşümü olan karlı kuruluşları elden çıkarmayı...
Tarım arazilerinin betonlaşmasını...
Orman arazilerine şato yapmaya göz yumulduğunu...
Örtülü ödeneklerle har vurup harman savurmayı...
Yılda 400 milyon ton ekmek israfını...
Ve ailede, toplumda ve devlette israfı!..
... Ve
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Proğramı tarafından hazırlanan BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre:
Türkiye’de her yıl 11, 3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor ve kişi başına evlerde 93 kg, restoranlarda 28 kg, satış noktalarında 16 kg yiyecek çöpe atılıyor.
Tüm bu rakamlardan Türkiye, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer alıyor!
Sadece gıdada mı israf var!?
Hayır!
Her alanda Türkiye israf batağında!?
Türkiye İsrafi Önleme Vakfı'nın (TİSVA) hazırladığı rapora göre bir yılda milli gelirin %15'ine denk gelen yaklaşık 555 milyar lira kaynağı israf ediyoruz. 214 milyar liralık gıda israfının yapıldığı Türkiye'de günde 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. Hazırlanan rapor; Türkiye'nin enerjide, suda, gıdada, meyve ve sebzede yaptığı israfın boyutlarını gözler önüne serdi!
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül, Türkiye'de bir yılda yetişen 49 milyon ton meyve ve sebzenin % 25-40'ının kaybolduğunu veya israf edildiğini söylüyor!
Anladınız mı Türkiye'deki israf batağını!? Aslında zulmünü!?
Bu ülkenin yetkililerine sesleniyorum, durdurun israfı!?
Ülkemizde her alanda israf var! En çok da devlette!?
... Ve
Makam arabalarıyla çarşı pazar gezmek hem israf ve hem de ahlaksızlıktır!
Günün ortasında devlet dairelerinde yanan lambalar hem israf ve hem de sorumsuzluktur!
Trafikte kurallara uymamak hem israf ve hem de hayasızlıktır!
Siyasette fikir üretmek yerine küfür üretmek hem israf ve hem de edebsizliktir!
"Devletin malı deniz, yemeyen domuzdur!" demek hem israf ve hem de ahlaksızlıktır!
Üretmeden tüketmek hem israftır ve hem de salaklıktır!
Putlarına tapınarak zaman harcamak hem israf ve hem de küfürdür!
Maalesef hepsi ülkemizde var!
Allah akıl versin ne diyeyim!?
... Ve
VATANDAŞ MEHMET DİYOR Kİ:
EY DEVLETİM!?
Başka bir pencereden israfa bakmak isterken;
Milletimizin fikrini, düşüncesini, inacını, ahlakını ve ruhunu kirleten şeyler; hakikatten uzak bid'at ve hurafelerdır!
Bu zilletten acilen kurtulmalıyız.
Din adına sadece Kur'an'da buluşmalıyız! Yoksa millet olarak da ümmet olarak da Kur'an'ın ifadesiyle bölük bölük bölünürüz ve gücümüz zayıflar!
Kur'an'ı okuyacağız ve anlayacağız!
Kur'an'ı anlamadan hayatı anlayamayız!
Sapkın gurupların elini eteğini öpüp dururuz!
Mutlaka bize has bir Milli Eğitim modeli ortaya koymalıyız!
Yoksa bu hal ile neslimizi heba olacak!
Öncelikle devlette Adalet ve Ahlak'ı hakim kılmak lazımdır.
Milletin devlete olan güveni ancak bununla mümkündür.
Büyük ölçüde vergi kaçırılıyor ülkemizde... Caydırıcı bir güç yok!
Vergide mutlaka adalet sağlanmalıdır!
Herkes gelir vergisini mutlaka vermeli ve milyarlarca dolar kazananlar da ayrıca kazanç vergisi vermelidir!
Bu ülkede kazanacak ve başka ülkeye yatırım yapacak! Bu ihanete bir çözüm bulunmalıdır!
Nüfus, okullaşma ve istihdam dengesizliği var...
Planlama olmalı!
Devlet Planlama Teşkilati yeniden ihdas edilmelidir!
6+12 yılın sonunda Lise bitiriliyor ve boşa geçen zaman... Sonra topyekun herkes Üniversite sınavına... Ara eleman yetişmiyor...
Bir çok çocuk pahalı eğitim alıyor ve sonra da alanının dışında çalışıyor... Emek boşa gidiyor...
Yani Endüstri Meslek Lisesi'ni okuyor. Sonra Avukat oluyor!
Modern dünyada bu manada bir örnek yok!
Acilen beyin göçü engellenmelidir.
Biz öğretiyoruz, başkası yararlanıyor!
Sokaklar, kaos ve kargaşa yuvasına döndü. Acilen toplum silahsızlandırılmalıdır...
Hayvan sevgisi başka şey, hayvanların hayatımıza hakim olması ve mudahalesi başka şeydir. Sokaklar tamamen hayvanlardan temizlenmelidir.
Barınaklar yapılmalı ve kısırlaştırma mutlaka yapılmalıdır.
Türk aile yapısını ve milletimizin bütün değerlerine savaş açan Tv. dizilerine acilen müdahale edilmelidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı yeniden yapılanmalıdır... Uydurma rivayetlerden toplumumuz arındırılmalıdır.
Milli Eğitim Bakanları mutlaka Eğitimci olmalıdır. Bakan Yardımcıları mutlaka ilgili bakanlık konusunda bir birikim ve eğitime sahip olmalı ya da Müsteşarlık makamı yeniden ihdas edilmelidir.
Toplumsal hayatımızda bir çok alanda kanuni caydırıcılık yoktur. Sokaklar maalesef tehlike arz ediyor!
Ülkemizde artık 21. Yüzyılda mafyadan bahsedilmemelidir.
Vatandaşın devlete olan güveni acilen sağlanmalı ve yastık altında milyarlarca döviz ve altın boş beklemektedir. Ekonomiye kazandırılmalıdır.
Hal kanunu acilen çıkarılmalıdır.
Antalya'da bir ürün 10 TL iken, Ankara'da aynı ürün 100 TL. Aracılar kazanır, üreten ile tüketen bedel ödemektedir.
Hem devlette ve hem de Belediyelerde ihaleler şefaf değildir. Milletin bu konuda güveni sağlanmalıdır.
Belediyeler, devlet dışında ayrı bir devlet gibidir. Korkunç keyfilik ve borçlanma var.
Kurumlar arasında uyum ve işbirliği yok... Biri yapar, diğeri bozar...
Depreme acilen hazır hale gelmeliyiz!
Çok ağır bedeller ödüyoruz! Bundan da hiç ders almıyoruz!
Fakir ve yoksul vatandaşlara sosyal yardım elbette yapılmalı, ancak yan yatarak değil, balık tutmak öğretilmelidir.
Bir işin karşılığında yardım yapılmalıdır.
Ülkemizde danışıklı olarak eşinden ayrılarak babasının emekli maaşını alan haramzadelere acilen mudahale edilmelidir!
Adalet geç tecelli ediyor. Adalet sisteminde bir keyfilik görüyorum. Birinci derece mahkemeler, havale mekanizması gibi ve uzlaşmacı kurumu da adeta Avukatlara iş üretme aracı halinde...
Siyasi Partilere hazineden yardım kaldırılmalıdır. Modern dünyada bu manada bir örnek yok...
Üyeler, partilerine aidat ödeyerek destek vermektedirler.
Emekli Milletvekillerine hem emekli maaşı ve hem de normal maaş olmak üzere iki maaş verilmektedir. Bu uygulama asla doğru değildir.
Her Milletvekili, 2 danışman ve bir sekreter görevlendirme hakkına sahiptir.
Bir sekretere gerek var, ancak danışmanlara gerek yoktur. Bunların maaşları hazineden ödenmektedir.
Her yıl yeniden okul çocukları için kitap basılıyor, binlerce ton kitap çöpe gönderiliyor...
Okul yönetimi, yıl sonunda kitapları geri teslim almalı ve eğitim yılı başında yeniden dağıtmalıdır.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 341.9 milyon nüfus vardır. Ve 100 senatör ile 435 Temsilciler Meclisi Üyesi bulunmaktadır.
Türkiye'de ise nüfus 86 milyondur. Ve TBMM üye sayısı 600 Milletvekili'dir. Bu sayı oldukça fazladır. Azamı 300 Milletvekili yeterlidir.
Günümüzde il ve ilçelerde Muhtarlık kurumuna gerek kalmamıştır. Devlete çok fazla gereksiz bir yük getirmektedir. Mutlaka kaldırılmalıdır.
Har vurup harman savuran Belediyelerin borcu hazineye ciddi bir yüktür. Belediyelerden acilen bu borç tahsil edilmelidir.
Şu an itibariyle bazı Belediyelerin borcu:
Ankara Büyükşehir: 5.7 milyar TL.
İstanbul Büyükşehir: 3.3 milyar TL.
İzmir Büyükşehir: 5.3 milyar TL.
Adana Büyükşehir: 3 milyar TL
Şisli Belediyesi: 1.8 milyar TL
Aylardır sosyal medyadan izliyoruz. Kamyon komyon meyve ve sebzeler çukurlara dökülüyor!
Bu ihanetler neden takip edilmez! Bu hainler neden yargılanmazlar!? Bu konuda ciddi önlemler alınmalıdır. Denetim yetersizliği olduğu genel bir kanaattır...
Devlet, siyasi partilere hazine yardımı yapmamalıdır! Modern dünyada böyle bir yardım yapılmıyor! Üyeler, partilerine aidat öderler!
2023 yılı Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimleri için siyasi partilere yapılan yardım:
AK Parti: 2 milyar 187 milyon TL
CHP: 1 milyar 161 milyon TL
HDP: 600 milyon 71 bin TL
MHP: 566 milyon 119 bin TL
İYİ Parti: 510 milyon 701 bin TL. ödendi.
Tekrar söylüyorum, Türkiye'de korkunç israf var!
Evde, sokakta, çarşıda ve devlette...
Ey milletim!
"Hazıra dağ dayanmaz!" demiş atalarımız...
Üretmiyoruz ve iki kat tüketiyoruz!
Sonuç, facia!
Az ihracat ve çok ithalat!
Sonuç, cari açık...
Kiralık makam arabası uygulamasından kesinlikle vazgeçilmelidir!
Devlet daireleri için kiralık binalar derhal iade edilmelidir!
Yönetim kurulları yeniden şekillenmelidir!
Onlarca kişinin arpalığı haline gelmiştir!
Türkiye tarihinde devam eden bu yapılanma ve uygulama yeniden değerlendirilmelidir!
Emekli üst düzey görev yapan insanlara tahsis edilen makam arabaları geri alınmalı ve diğer hizmetler durdurulmalıdır!
Cumhurbaşkalığı makamı hariç, temsil ve örtülü ödenekler denetim altına alınmalıdır!
Devlet dairelerinde makam odalarında tefrişat durdurulmalıdır!
Son verilere göre Türkiye'de 115 bin kamu aracı bulunurken, bu rakam Fransa'da 2 bin, İtalya'da ise 29 bindir. Makam aracında ise Türkiye'de kamuda 417 bin şoförlü kamu aracı bulunurken, bu sayı Fransa'da 322 bin, İtalya'da 3 bindir.
... Ve
HAYDİ HEP BERABER ÜLKEMİZİ KRİZDEN KURTARALIM!?
Allah diyor ki:
"...Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, (Allah) israf edenleri sevmez."
A'raf, 7/31
"Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma."
İsra,17/26
"Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbi'ne karşı nankördür."
İsra, 17/27
"Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları) ikisi arasında orta bir yoldur."
Furkan, 25/67
Bütün bunlar hepimize neyi hatırlatıyor!?
Neredeyiz ve nereye doğru koşuyoruz!?
Kur'an'ın ifadesiyle, bu gidiş nereye!?
Bu yazımı okuyan herkes, benim hükümeti eleştirdiğimi zannedecek!
Asla doğru değil !
Ben hep birlikte bir hastalıktan kurtulalım diyorum. Bu hastalık tam 100 yıldır devam ediyor!
Türkiye ve Türk milleti bunu hak etmiyor!
Selam olsun, selamı hak edenlere...
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Arıştırmacı Yazar