Anasayfa
Yazarlar
Mehmet Bozkurt
Yazı Detayı
Bu yazı 281+ kez okundu.
■ İNSAN, OLMASI GEREKEN BİR YERDE Mİ!?
Hayat, çeşitli ihtimallerle dolu uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta hayat, bazen insana sırt çevirir. Bazen de sırtınızı çevirdiğiniz insanlar çürük çıkar. İnsan bu su misali? Anlayamazsınız? Onu biraz anlamak için yıllar geçmeli!
Diyor ki bir dostum, (ruhum kadar bana yakın bir dostum, yani ben gibi!) bana gönderdiği mesajinda!?
"Doğrusu ilk etapta anlamadım, ama anlamamak için saf olmak gerekir?
Yahu insanlik öldü mu? Güven ve dostluk kahroldu mu? Dost ve ahbaplar makberde mi yoksa gök yüzünde mı? Ama keşke insan ve insanlık bu kadar küçülmemeliydi? Bir vefa bin yıl yaşamak kadar güzel ve kıymetlı olmalıydı! Vefa, insan haysiyet ve şerefinin örtüsüdür. Vefasız insan çıplak beden gibidir."
Ben de o değerli dostuma cevaben dedim ki: "Hayata nasıl hazırlanalım sorusuna verebileceğimiz cevap çok önemli!?
Son yolculuk Cennet olacaksa eğer!?
Ciddi bir muhasebe ile...
Derin bir tevbe ile...
Şuurlu bir istiğfar ile...
Güzel bir helalleşme ile...
Bilinçli bir niyet ile...
Makul bir hedef ile...
Sarsılmaz bir istikamet ile...
Sadık dostlar ile...
Vahdet sağlanmış bir hane ile...
Sağlam bir sabır ile...
ulaşırız!
.... Ve
Allah nezdinde yüksek mertebedir şeref!
Allah nezdinde aziz olma, değeri yüce olamaktır izzet!
Allah ve Resulü'nün dışında birilerinin eteğine yapışarak izzet ve şeref arayanlar bilsinler ki, zillet yaşıyorlar!
Vay hallerine!
Cehennem onları bekliyor!
"Kim izzet ve şeref istiyorsa, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır..."
Fatır, 35/10
"Mü'minleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet, şeref mi arıyorlar? Bilsinler ki, bütün izzet yalnızca Allah’a aittir."
Nisa, 4/139
"... Allah indinde en üstününüz, en şerefliniz takvada en ileri olandır..."
Hucurat, 49/13
.... Ve
İnsan "Kalu-Bela!" olarak verdiği sözü ne çabuk da unuttu!?
Allah sordu:
"Elestü bi Rabbikum"
yani
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
A’raf, 7/172
Bu hitaba muhatap olan bütün varlıklar, soruya son derece emin ve mutlak bir saygı ile karşılık vererek,
"Kalu bela!"
yani
"Evet dediler."
Özetle Allah, hepimiz ana rahmine intikal ederken, bir temsil olarak, Allah, kendisini mayamıza yerleştiriyor!
"Kalu Bela!" bir hakikatin temsili anlatımıdır.
Allah ile kul arasında Lisan-i Hal (mecazi konuşma) olarak soru ve cevap yapılmıştır. Buna fıtrat yemini de demek mümkündür! Yani Allah ile kul arasında bir sözleşme, yani Kur'an'ın ifadesiyle misaktır!
Allah'ın, yetkisini ve ilahlığını, kulunun içine koymasıdır.
Allah izin verdiği zaman insanın iradesinin dışında insanın dili, ağzı, kulağı, kolu ve ayağı konuşur.
Allah’a verdiği sözü yerine getirmeyen insanın haline acımamak mümkün değildir. Bu durum Cehennem'e davetiye çıkarmaktır. Cehennem, Allah’ın gazabının tecelli ettiği yerdir, Kafirler ve Münafıklar için ebedi mekandır.
..... Ve
"(Ey Peygamber!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. (Allah böyle bir şeyi dilemediğine göre) O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?"
Yunus, 10/99
Yaratıcı olan Allah'ın iradesi, bütün insanların aynı imanda birleşmeleri yönünde değildir. Eğer olsaydı, bütün insanlar aynı imana sahip olacaklardı. Başka bir ifadeyle belirtmek gerekirse, Allah, monoton bir hayat ve dünya istememektedir.
Peygamberler de dahil, tebliğ insanı ikrah ve zorlamaya gitmemelidir. Işığı ve bilgiyi insana sunacak, seçme ve kabul etme kararını muhataba bırakmak Allah'ın isteğidir. Baskı ve zorlama Kur'an'ın onaylamadığı bir durumdur. Kul aklını kullanarak Allah'a iman konusunda irade beyan etmese, Allah, hidayet gibi büyük bir şerefi nasip etmez.
"(Bilesin ki), Allah'ın izni olmadan hiç kimsenin iman etmesi mümkün değildir. (Allah imanı ancak akliselimle düşünüp ibret almak suretiyle gönül kapılarını hakikate açan kimselere nasip eder) Akliselimle düşünmekten nasibi olmayanları ise şirk ve inkarcılık pisliğine boğar. (Allah, aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.)"
Yunus, 10/100
Bu Ayeti okudukça titrerim. Allah'ın, insanın üzerine pislik yağdırması, insan için büyük bir zillettir. Aklınızı ve iradenizi kendiniz kullanmıyor ve başkasına ipotek etmiş, teslim olmuşsanız, bu zilletin içine saplanmışsınız demektir. "Hala düşünmeyecek ve hala aklınızı kullanmayacak mısınız?" uyarıları Kur'an-ı Kerim'de sık sık neden tekrarlandığının önemı açıkça ortadadır.
İnsan neden bu haldedir, daha iyi anlıyoruz!
.... Ve
Kur'an-ı Kerim'in muhatabı insandır. 21. yüzyılda insan ve insanlık adeta yüzüstü sürünüyor!
İzzet ve hikmetten uzak bir varlık olmuş!
Bak, Kur'an insana ne diyor!?
"Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme!"
Beled, 90/5-6
"Büyüklük kompleksine kapılıp insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma!"
Hücurat, 49/10
"Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine öfkenin dinmesini bekle!"
Furkan, 25/63
"Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur! İhtirasını törpüle!"
İnşirah, 94/1-3
"Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma! Söyleyeceklerini iyi tart!"
Maun, 107/4-5
"Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma!"
Mücadele, 58/7
"Çıkarcı olma! Adil davran!"
Rahman, 55/7-9
"Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme!"
Tekasür, 102/1-2
"En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma!"
Tevbe, 9/40
"Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine senden zor durumda olanları görüp rahatla!"
Fatır, 35/19-22
"En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var!"
Fecr, 89/27-28
"Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme!"
Hakka, 69/33-35
"Muhatabına güvenmek istiyorsan önce sen güvenilir ol!"
Haşr, 59/10
"Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma! Gücünü insanların yararına kullan!"
Kalem, 68/1-2
"Bencil olma, tebrik etmeyi bil!"
Münafikun, 63/4
"Yalandan uzak dur!"
Saff, 61/2
"Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin hayatını esir almasına izin verme!"
Yusuf, 12/32-33
"İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma!"
Ankebut, 29/41
"İyilik yapma arzunu şarta bağlama! Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma!"
Al-i İmran, 3/92
"Önyargılarla hayatı kendine zehir etme!"
En'am, 6/50
"Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kabusu olmasın!"
En'am, 6/60
"Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç!"
Felak, 113/ 1-5
"Kibirli olma, alçakgönüllü davran!
İsra, 17/37
"Kendini fazla abartma!"
Müddesir, 74/1-5
"Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma!"
Tekvir, 81/25-27
"Çaresizlik tuzağına düşme! Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma!"
Bakara, 2/156
"Kendini hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullanma!"
Hacc, 22/46
"Merhametli olmaktan asla vazgeçme!"
İbrahim, 14/52
"Anne ve babana "off" bile deme!"
İsra, 17/23
"Kendini sürekli övmekten uzak dur!"
Nisa, 4/149
"Vazgeçilmez olmadığını kabul et!"
Yunus, 10/12
"Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma!"
Enfal, 8/56
"Heveslerini kendine ilah edinme!"
Furkan, 25/43
"İnanma duygunu diri tut!"
Necm, 53/3
"İyiliği karşılık beklemeden yap!"
Muhammed, 47/7
"Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster!"
Rum, 30/21
"Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeğiyle yüzleş!"
Vakia, 56/83-87
"Yaptığın iyilikleri unut! Anlatarak onları kıymetsizleştirme!"
Bakara, 2/263
..... Ve
Soruları sadece Allah sorar! Şimdi cevap verelim!? Gerçekten insan olması gereken yerde mi?
Güüzel ahlak sahibi mi?
Haramdan uzak duruyor mu?
Kul hakkı yemiyor mu?
Beytülmalı kendi yakınlarına ve kendi partililerine yedirmiyor mu?
Hz. Muhammed (s.a.v) diyor ki: "Allah'a İman ettim de, sonra da dosdoğru ol!"
Kur'an'ın ifadesiyle,
Emrolunduğunuz gibi dosddoğru olun!
Hud,11/112
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Ekleme
Tarihi: 18 Nisan 2022 - Pazartesi
■ İNSAN, OLMASI GEREKEN BİR YERDE Mİ!?
Hayat, çeşitli ihtimallerle dolu uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta hayat, bazen insana sırt çevirir. Bazen de sırtınızı çevirdiğiniz insanlar çürük çıkar. İnsan bu su misali? Anlayamazsınız? Onu biraz anlamak için yıllar geçmeli!
Diyor ki bir dostum, (ruhum kadar bana yakın bir dostum, yani ben gibi!) bana gönderdiği mesajinda!?
"Doğrusu ilk etapta anlamadım, ama anlamamak için saf olmak gerekir?
Yahu insanlik öldü mu? Güven ve dostluk kahroldu mu? Dost ve ahbaplar makberde mi yoksa gök yüzünde mı? Ama keşke insan ve insanlık bu kadar küçülmemeliydi? Bir vefa bin yıl yaşamak kadar güzel ve kıymetlı olmalıydı! Vefa, insan haysiyet ve şerefinin örtüsüdür. Vefasız insan çıplak beden gibidir."
Ben de o değerli dostuma cevaben dedim ki: "Hayata nasıl hazırlanalım sorusuna verebileceğimiz cevap çok önemli!?
Son yolculuk Cennet olacaksa eğer!?
Ciddi bir muhasebe ile...
Derin bir tevbe ile...
Şuurlu bir istiğfar ile...
Güzel bir helalleşme ile...
Bilinçli bir niyet ile...
Makul bir hedef ile...
Sarsılmaz bir istikamet ile...
Sadık dostlar ile...
Vahdet sağlanmış bir hane ile...
Sağlam bir sabır ile...
ulaşırız!
.... Ve
Allah nezdinde yüksek mertebedir şeref!
Allah nezdinde aziz olma, değeri yüce olamaktır izzet!
Allah ve Resulü'nün dışında birilerinin eteğine yapışarak izzet ve şeref arayanlar bilsinler ki, zillet yaşıyorlar!
Vay hallerine!
Cehennem onları bekliyor!
"Kim izzet ve şeref istiyorsa, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır..."
Fatır, 35/10
"Mü'minleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet, şeref mi arıyorlar? Bilsinler ki, bütün izzet yalnızca Allah’a aittir."
Nisa, 4/139
"... Allah indinde en üstününüz, en şerefliniz takvada en ileri olandır..."
Hucurat, 49/13
.... Ve
İnsan "Kalu-Bela!" olarak verdiği sözü ne çabuk da unuttu!?
Allah sordu:
"Elestü bi Rabbikum"
yani
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
A’raf, 7/172
Bu hitaba muhatap olan bütün varlıklar, soruya son derece emin ve mutlak bir saygı ile karşılık vererek,
"Kalu bela!"
yani
"Evet dediler."
Özetle Allah, hepimiz ana rahmine intikal ederken, bir temsil olarak, Allah, kendisini mayamıza yerleştiriyor!
"Kalu Bela!" bir hakikatin temsili anlatımıdır.
Allah ile kul arasında Lisan-i Hal (mecazi konuşma) olarak soru ve cevap yapılmıştır. Buna fıtrat yemini de demek mümkündür! Yani Allah ile kul arasında bir sözleşme, yani Kur'an'ın ifadesiyle misaktır!
Allah'ın, yetkisini ve ilahlığını, kulunun içine koymasıdır.
Allah izin verdiği zaman insanın iradesinin dışında insanın dili, ağzı, kulağı, kolu ve ayağı konuşur.
Allah’a verdiği sözü yerine getirmeyen insanın haline acımamak mümkün değildir. Bu durum Cehennem'e davetiye çıkarmaktır. Cehennem, Allah’ın gazabının tecelli ettiği yerdir, Kafirler ve Münafıklar için ebedi mekandır.
..... Ve
"(Ey Peygamber!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. (Allah böyle bir şeyi dilemediğine göre) O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?"
Yunus, 10/99
Yaratıcı olan Allah'ın iradesi, bütün insanların aynı imanda birleşmeleri yönünde değildir. Eğer olsaydı, bütün insanlar aynı imana sahip olacaklardı. Başka bir ifadeyle belirtmek gerekirse, Allah, monoton bir hayat ve dünya istememektedir.
Peygamberler de dahil, tebliğ insanı ikrah ve zorlamaya gitmemelidir. Işığı ve bilgiyi insana sunacak, seçme ve kabul etme kararını muhataba bırakmak Allah'ın isteğidir. Baskı ve zorlama Kur'an'ın onaylamadığı bir durumdur. Kul aklını kullanarak Allah'a iman konusunda irade beyan etmese, Allah, hidayet gibi büyük bir şerefi nasip etmez.
"(Bilesin ki), Allah'ın izni olmadan hiç kimsenin iman etmesi mümkün değildir. (Allah imanı ancak akliselimle düşünüp ibret almak suretiyle gönül kapılarını hakikate açan kimselere nasip eder) Akliselimle düşünmekten nasibi olmayanları ise şirk ve inkarcılık pisliğine boğar. (Allah, aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.)"
Yunus, 10/100
Bu Ayeti okudukça titrerim. Allah'ın, insanın üzerine pislik yağdırması, insan için büyük bir zillettir. Aklınızı ve iradenizi kendiniz kullanmıyor ve başkasına ipotek etmiş, teslim olmuşsanız, bu zilletin içine saplanmışsınız demektir. "Hala düşünmeyecek ve hala aklınızı kullanmayacak mısınız?" uyarıları Kur'an-ı Kerim'de sık sık neden tekrarlandığının önemı açıkça ortadadır.
İnsan neden bu haldedir, daha iyi anlıyoruz!
.... Ve
Kur'an-ı Kerim'in muhatabı insandır. 21. yüzyılda insan ve insanlık adeta yüzüstü sürünüyor!
İzzet ve hikmetten uzak bir varlık olmuş!
Bak, Kur'an insana ne diyor!?
"Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme!"
Beled, 90/5-6
"Büyüklük kompleksine kapılıp insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma!"
Hücurat, 49/10
"Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine öfkenin dinmesini bekle!"
Furkan, 25/63
"Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur! İhtirasını törpüle!"
İnşirah, 94/1-3
"Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma! Söyleyeceklerini iyi tart!"
Maun, 107/4-5
"Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma!"
Mücadele, 58/7
"Çıkarcı olma! Adil davran!"
Rahman, 55/7-9
"Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme!"
Tekasür, 102/1-2
"En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma!"
Tevbe, 9/40
"Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine senden zor durumda olanları görüp rahatla!"
Fatır, 35/19-22
"En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var!"
Fecr, 89/27-28
"Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme!"
Hakka, 69/33-35
"Muhatabına güvenmek istiyorsan önce sen güvenilir ol!"
Haşr, 59/10
"Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma! Gücünü insanların yararına kullan!"
Kalem, 68/1-2
"Bencil olma, tebrik etmeyi bil!"
Münafikun, 63/4
"Yalandan uzak dur!"
Saff, 61/2
"Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin hayatını esir almasına izin verme!"
Yusuf, 12/32-33
"İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma!"
Ankebut, 29/41
"İyilik yapma arzunu şarta bağlama! Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma!"
Al-i İmran, 3/92
"Önyargılarla hayatı kendine zehir etme!"
En'am, 6/50
"Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kabusu olmasın!"
En'am, 6/60
"Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç!"
Felak, 113/ 1-5
"Kibirli olma, alçakgönüllü davran!
İsra, 17/37
"Kendini fazla abartma!"
Müddesir, 74/1-5
"Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma!"
Tekvir, 81/25-27
"Çaresizlik tuzağına düşme! Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma!"
Bakara, 2/156
"Kendini hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullanma!"
Hacc, 22/46
"Merhametli olmaktan asla vazgeçme!"
İbrahim, 14/52
"Anne ve babana "off" bile deme!"
İsra, 17/23
"Kendini sürekli övmekten uzak dur!"
Nisa, 4/149
"Vazgeçilmez olmadığını kabul et!"
Yunus, 10/12
"Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma!"
Enfal, 8/56
"Heveslerini kendine ilah edinme!"
Furkan, 25/43
"İnanma duygunu diri tut!"
Necm, 53/3
"İyiliği karşılık beklemeden yap!"
Muhammed, 47/7
"Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster!"
Rum, 30/21
"Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeğiyle yüzleş!"
Vakia, 56/83-87
"Yaptığın iyilikleri unut! Anlatarak onları kıymetsizleştirme!"
Bakara, 2/263
..... Ve
Soruları sadece Allah sorar! Şimdi cevap verelim!? Gerçekten insan olması gereken yerde mi?
Güüzel ahlak sahibi mi?
Haramdan uzak duruyor mu?
Kul hakkı yemiyor mu?
Beytülmalı kendi yakınlarına ve kendi partililerine yedirmiyor mu?
Hz. Muhammed (s.a.v) diyor ki: "Allah'a İman ettim de, sonra da dosdoğru ol!"
Kur'an'ın ifadesiyle,
Emrolunduğunuz gibi dosddoğru olun!
Hud,11/112
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.