بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم
Bizlere kul olma şerefini veren Allah’a hamd, kulluğu en güzel bir şekilde hayatında uygulayıp bizlere örnek olan Rasulullah’a salat-u selam ve kul olma noktasında bizler için her biri bir yıldız olan ashaba ve dava büyüklerimize selam olsun...
Bir önceki yazımız da şeytanın insanı dosdoğru yoldan saptırmak için temelde dört farklı yol kullandığından ve bu dört farklı yolun iki tanesinden (arkadan ve soldan yaklaşmasından) bahsetmiştik. Bu yazımızda ise dilimiz döndüğünce insanı saptıran dört farklı yolun son iki tanesine değinmeye çalışacağız.
Şeytan insana önden şu şekilde vesvese verir: Bu zamanda ibadet yaparsan sana bağnaz, gerici derler. Arkadaşların seni ayıplar, insanlar içinde küçük düşmek mi istiyorsun, eve gidince yaparsın der. Yada makamlara gelmek, koltuk sahibi olmak ve köşeleri kapmak için onlar gibi gözükmen gerekir. Onlar kertenkelenin deliğinden geçse sen de geçmelisin. Onlar gibi giyinmeli, onlar gibi davranmalı, onlar gibi yiyip-içmelisin der. Böyle davranmazsan güç sahibi olamazsın, çalışamaz eve ekmek götüremezsin gibi düşünceleri telkin eder. Bu vesveseden kurtulmak için öncelikle rızkı verenin Allah olduğu hatırlanmalı. Allah izin vermedikçe yaprağın dahi kıpırdamıyacağını unutmamalıyız. Biz Allah için bir şeyleri göze alıyorsak eğer Allah’ta cc bizi zayi etmeyecektir demeliyiz. Bununla beraber şu ayeti kerimeyi de aklımızda bulundurmalıyız: “Sen, onların milletlerine (dinlerine) uyuncaya kadar yahudi ve hristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaktır. (Resûlüm!) Onlara de ki: “Allah’ın hidayeti (olan İslâm) doğru yolun ta kendisidir.” Sana gelen bunca ilimden (Kur’an’dan) sonra eğer onların arzu ve heveslerine uyarsan, artık senin için Allah’tan yana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” 1
Şeytanın en tehlikeli yaklaşma yolu ise sağdan gelmesidir. İnsanı Allah’ın rahmeti ile kandırmaya çalışır. Ayeti Kerime de Rabbimiz şöyle buyuruyor: ‘’Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz (vaadi) gerçektir. O halde dünya hayatı sizi aldatmasın (ibadet ve taatten alıkoymasın). Çok aldatıcı (şeytan), sizi Allah’(ın affına güvendirmek)le aldatmasın.’’ 2 Şeytan en fazla bu yöntemi kullanır. İyi niyet ve sürekli merhamet eden Allah inancı telkin eder. Şunu hiç unutmamalıyız ki ‘cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla doludur.’ İyi niyet kişiyi dinden çıkarmaz ama günahkar yapar. ‘Ameller niyetlere göredir’ 3 hadisini açıklayan hadis hocaları şunları söyler: ‘’Bu hadis helal konuları kapsar, insan yapacağı ibadetleri ne kadar çok şuurunda (bilincinde) olarak yaparsa o kadar çok sevap kazanır. Haramlar da niyetin önemi yoktur.’’
Rabb’imizin bizden razı olduğu kullardan olmak istiyorsak, O’nun istediği şekilde ona kulluk etmeliyiz. O’nun istediği kulluk ise şudur: ‘’Ey iman edenler! (Gücünüz nisbetinde) Allah’ın emrine uygun yaşayın/aykırılıktan sakının ve ancak müslümanlar olarak can verin.’’ 4 Allah’ın cc razı olduğu kulluk makamı budur. Rabb’imiz bizden hatasız bir kulluk istemiyor, zira bunu isteseydi bizi bu isteğine uygun bir fıtratta yaratırdı. Bizden istenilen nefsimize, şeytanımıza ve çevrenin etkisiyle işlediğimiz günahtan sonra hemen tevbe etmek ve günahta ısrarcı olmamak. Çünkü aynı günahta ısrar etmek şeytan ahlakıdır. Şeytan temel de saydığımız bu dört yoldan kula yaklaşır ve onun ayağını Din’den kaydırmaya çalışır. Zira ayette şöyle buyruluyor: “…Şeytan insanı (uçuruma sürükler, sonra da) yüzüstü bırakıp rezil rüsva eder.” 5
Dünyada ve ahirette rezil rüsva olmamak için duygu-düşünce dünyamızı sürekli kontrol etmeliyiz. Amellerimiz bizi Allah’a ulaştırmalı. Bir araç düşünün ki dört lastiği de şeytanın kontrolü altında olsun ve bu aracın kontağı(anahtarı) da nefsin elinde olsun. Böyle bir araçtan ne dünya da ne de ahirette bize bir faydası olmaz. Kimin aracına bindiysek, onun yolundan gideriz. Mü’minlerin yolu Allah’ın yoludur. Kafirlerin, münafıkların, zalimlerin ve günahkarların yolu ise şeytanın yoludur. İnsan temel de iki yoldan gider. Ya sırat-ı mustakim yolundan ilerliyordur yada şeytanın yolundan ilerliyordur. Ölmeden kendimizi bir hesaba çekelim, bakalım kimin yolundan gidiyoruz. Şimdiden yolumuzu muhasebe altında tutalım ki bakalım ki ahirete gidince olumsuz bir sürprizle karşılaşmayalım.
Selam ve dua ile…
1- Feyzul Furkan Meali Bakara Suresi 120. Ayet
2- Feyzul Furkan Meali Fatır Suresi 5. Ayet
3- Buhârî (1, 54, 2529, 3898, 5070, 6689, 6953); Müslim (1907)
4- Feyzul Furkan Meali Al-i imran Suresi 102. Ayet
5- Feyzul Furkan Meali Furkan Suresi 29. Ayet