Bir tarafta zalimler...
Bir tarafta mazlumlar...
Bir yanda akla hayale gelmeyecek türlü türlü işkenceler yapan ceberrutlar, zalimler...
Diğer yanda beşikte, kundakta, genç, ihtiyar, kadın, erkek , yeryüzünde eşi ve emsali görülmeyecek zulme uğrayan mazlumlar...
..........
Cennet...
Cehennem...
Birisinin ucuz olmadığı...
Diğerinin de lüzumsuz olmadığı....
Ve bir kahraman, insan kalabalığı yara yara giden bir mücahid...
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!!!
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!!!
..........
Zulmün...
İşkencenin üzerinden tam tamına 75 yıl, koca koca 75 yıl geçmiş.
İşte, o ZULMÜN ADI KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ.
Bugün bu zulmün, işkencenin, zalimliğin 75. yıl dönümü.
Canlı. Dip diri yaşayan şahitler anlatıyor.
..........
"O köyden çıkmak yok, her akşam buradayız diye imza atıyorduk, diğer köylere cenaze için bile gidemiyorduk. Ayrı köylere düşen akrabalar birbirini göremiyordu. Sabahtan akşama her gün pamuk tarlalarında çalıştık. Sıtma, açlık, hastalıklardan kırılmaya başladık. Neredeyse her gün bir iki cenaze gömüyorduk. Halsizlikten kuru toprakta derin mezar bile kazamıyorduk. Bozkırda çok çakal vardı, mezarlığın etrafında dolaşırlar, cenazeden sonra toprağı eşeleyip ölüleri yerlerdi."
..............
KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ.
18 mayıs 1944 Tarihi Stalin tarafından gerçekleştirilen ve Kırım Tatarları üzerine vukuu bulan bir soykırım, büyük bir zulüm, ve anlatılması, bahsi bile zor olan bir katliamdır.
Sabit uçak gemisi, deniz ortası üssü, olarak da kabul edilen ada ve yarımadalar coğrafi konumları gereği stratejik önemi yüksek yerlerdir.
Kara denizin kuzeyinde bulunan Kırım yarım adası, asırlarca müslüman Türk olan Kırım Tatarları'na anavatan olmuştur.
11 Mayıs'ta Kırım Tatar halkı'nın, Sovyetlere ihanet ettiği gerekçesiyle Özbekistan' a sürgün ile cezalandırılmaları ile Stalin'in başkanlığını yaptığı komite bir gece de ansızın eli silah tutan 50 bin kırım tatarını ailelerinden ayırarak ordusuna katma kararı, 423 bin kırım tatarını yük trenlerinde hayvanda taşıyan vagonlara bindirerek, 20 gün boyunca, aç susuz, çile ve işkence dolu yolculuk ile Özbekistan'a varmışlardır.
Bunca zulüm işkence yetmezmiş gibi unutulduğu iddia edilen bir balıkçı köyünden eli silah tutanlar ayrıştırılarak, kadın kız bebekler bir gemiye bindirilerek karadeniz açıklarına getirilip batırılmış olması, yüzerek kaçmaya çalışanların ise makineli tüfeklilerce vurulmaları katliamın boyutunu gözler önüne sermiş, haçlı ruhunun ne kadar cani, bitmez tükenmez kini ve ruhunu alenen tarihe resmetmiştir.
Tarih katliamı yapan Stalin ve yardımcılarını zalim, cani, Kırım Tatarları'nıda mazlum yazacaktı, ve yazdı da.
Bugün Stalin'in torunu Stalin'in o gün yaptığı caniliği, soykırımı lanetliyerek anlatacak Kırım Tatarları ise mazlumluklarını savunacaklar ve savunuyorlar.
Tezatlar ülkesi Sovyet Rusya hem hain diyerek ülkesinden vatanından toprağından sürgün ile birlikte soykırım ettiği bir topluluğun eli silah tutan yaklaşık 50 bin erkeğini alıp asker olarak kullanacaksın.
Ne yaman çelişki...
Ne garip bir durum...
Üstad ne güzel demiş.
Cennet ucuz değil...
Cehennem dahi lüzumsuz değil...
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!!!
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!!!
Allah cc 'a emanet olunuz.
Nesibe TÜKEL