Anasayfa
Yazarlar
Nihat Güç
Yazı Detayı
Bu yazı 468+ kez okundu.
Sünnet Bir Yaşam Biçimidir
“Andolsun, Allah’ın Resulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzap/21) ayeti biz Müslümanlar için indirilmiş bir ayettir. Elbetteki bu güzel örneklik, hayatın dünyadan ibaret olduğunu düşünenler için değildir. Bu hayatın sonunda bir de ahiret yurdu vardır ve hesap da olacaktır. Bu üsve-i hasene’nin farzlarla sınırlı olduğunu düşünmek doğru değildir.
Kime benzeyeceğimiz son derece önemlidir. Ya dinimizi serdeden Hz. Muhammed (s.a.v.)’e benzeyeceğiz davranışlarımızla ya da Allah’a baş kaldıran, isyan eden ve aklını ilahlaştıran insanlara, kavimlere özeneceğiz. Hayatımızda yapacağımız her bir düzenlemenin bir sonucu olduğunu da unutmayacağız. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v.): “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebu Davud, Libas, 4) buyurmaktadır. Ya Hz. Muhammed (s.a.v.)’e benzeyeceğiz ya da başkalarına benzeyeceğiz.
Hangi davranışımızın bardağı taşıran son damla olarak cennete sebebiyet vereceğini kestiremeyebiliriz. Günahlar ve sevaplar birbirini götüreceğinden geriye kalan küçük de olsa devamlı yaptığımız sünnetler olacaktır. O yüzden basit gibi görünmesin sünnet davranışlar. Kimi Müslüman'ın: “Bunlar basit işler, daha önemlileri var." sözlerine kanmamak gerek. Bu tür yaklaşımlar; yapmaktan ziyade yıkmaya matuf olduğunu unutmayın.
Şimdi, uzatmadan kısa kısa açıklamalarla bazı davranışları serdedeceğim. Her bir davranışla alakalı birden çok hadis bulunmaktadır. Ancak dikkat çekmek babından birer hadisle iktifa edeceğim. Unutmayın! Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in herhangi bir konudaki tavsiyesini yerine getirmek O’na benzemeye çalışmaktır. Ne mutlu Peygamber (s.a.v.)’e benzemeye çalışanlara.
Bunlar basit birer davranış olarak görülebilir. Ancak bir yaşam felsefesi olarak değerlendirilmelidir her bir davranış. Bu vesileyle terk edilen veya bilinçli bir şekilde zihinlere Hristiyan Avrupa kültürünü zerk edilerek yaşantıdan uzaklaştırılan, basite indirgenen bazı sünnetleri sıralamak istiyorum. Örnekleri çoğaltılabilen bu sünnetler herkes tarafından rahatlıkla yerine getirilebilir.
1-Sağ el ile yemek ve içmek. Sol el ile yemeyi ve içmeyi de terk etmek. Bu konunun sadece bir tercih meselesi olarak düşünmek doğru değildir. İşin ucunda şeytana benzemek de vardır. Peygamber Efendimiz: “Sol el ile yemeyin, çünkü şeytan sol eliyle yer.” (Müslim, Eşribe 105) buyurmaktadır. Bir başka hadiste de: "Resûlullah (s.a.v.)'in sağ eli, temizliği ve yemek yemesi içindi. Sol eli ise, taharetlenme ve benzeri diğer rahatsızlık verici şeyler içindi." (Müsned, 6/156; Ebû Davud, Taharet, 18)
2-Yemek ve içmek dahil tüm iş ve işlemlere “besmele” ile başlamak: “Meşru işlerin hangisi olursa olsun besmele-i şerife ile başlanmazsa hayrına ve tamamına nail olunamaz, bereketsiz kalır.” (Suyuti, el-Camiu’s-sağir, no: 6284) Bir başka hadiste de: “Besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!” (Buhârî, Etime 2, 3; Müslim, Eşribe 108) buyurmaktadır.
3-Suyu üç seferden içmek yerine tek seferden kafaya dikmek. Sağlık açısından da sıkıntılara neden olan bu konu: “Deve gibi bir nefeste içmeyin. İki veya üç nefeste için. Bir şey içeceğiniz zaman besmele çekin; içtikten sonra da «elhamdülillah» deyin!” (Tirmizî, Eşribe, 13) şeklinde dile getirilmiştir.
4-Oturarak yemek veya içmek. “Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Unutarak içen de kussun!” (Müslim, Eşribe 116)
5-İçeriye sağ ayakla girmek veya çıkmak. "Şüphesiz ki Allah Teala, her şeye sağdan başlanmasını sever. Hatta ayakkabılar giyilirken ve çıkarılırken dahi..." (Buhari, Vudu', 31)
6-Giyinirken sağdan başlamak, indirirken de solu tercih etmek. “Biriniz ayakkabısını giyeceği zaman önce sağ ayağından, ayakkabısını çıkaracağı zaman da önce sol ayağından başlasın. Böylece sağ ayak ilk önce giyilen, en sonra çıkarılan ayak olsun.” (Buhari, Libas 39; Müslim, Libas 67)
7-Yeme ve içmeden sonra “Elhamdülillah” demek. “Kul bir yemek yediğinde veya bir meşrubat içtiğinde Allah’a hamd ederse, Allah ondan razı olur.” (Müslim, Zikir 89, h. no: 2734)
8-Tabağa konulan yemeği bitirmek. Yemeği tabağa ya az koyacağız ya da koyduğumuzu yiyeceğiz. İsraftan sakınacağız. Sofraya düşen yemek parçalarını dahi alıp yiyeceğiz. “Birinizin lokması yere düştüğü zaman, bulaşan şeyi temizleyip lokmayı yesin. Onu şeytana bırakmasın.” Sözlerine devamla tabağın sıyrılmasını da emrederek: “Bereketin, yemeğin neresinde bulunduğunu bilemezsiniz.” derdi. (Müslim, Eşribe, 136)
9- Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak. “Yemeğin bereketi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktadır.” (Tirmizi, Et‘ime, 39)
10-Allah Resulünün sahabeyi selamladığı ve bizlere tavsiye ettiği şekilde selam vermek. Bu konuyla alakalı olarak bir çok ayette mevcuttur. Allah Resulü bizlere selamı imanın bir göstergesi olarak sunmaktadır: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!” (Müslim, İmân 93-94. Tirmizî, Et’ime 45, Kıyamet 56; İbni Mâce, Mukaddime 9, Edeb 11
11-Sünnet sakal yerine top sakal bırakmak veya kökünden kazımak. “On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken adetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.” (Müslim, Tahare 56; Nesei, Zinet 1)
12-Yer sofrası yerine masayı tercih etmek. Enes bin Malik (r.a.) şöyle anlatıyor, bu sofraları: “Ben Rasulullah’ın küçük sahanlarda (sükürrüce) yemek yediğini, ona ince undan ekmek pişirildiğini ve yine masada yemek yediğini bilmiyorum.” Bu hadisi rivayet eden Katade’ye merakla sordular: “Peki, onlar neyin üzerinde yemek yerlerdi?” O da şöyle cevap verdi: “Yer sofralarında yiyorlardı.” Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e niçin yer sofrasında yemek yediğini soranlara, Allah Rasûlü (s.a.v.): “Ben kulum; kul gibi yer, içerim.” diye cevap vermiştir.” (İbn-i Sa‘d, Tabakat, I, 371-372.1)
13-Misvak yerine diş fırçasını tercih etmek. “Eğer ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim.” (Buhari, Cum'a, 8, Temenni, 9, Savm, 27; Müslim, Tahare, 42)
14-Bol ve geniş elbise yerine daracık ve kısacık elbise giyinmek. “Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." (Müslim, Cennet 53)
Gördüğünüz gibi "Sünnet" bir yaşam biçimidir. İsteyen bir kuruş para harcamadan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu uygulamaları ışığında bir yaşam biçimi düzenler kendisine ve her davranışıyla bir sevap yazdırır hanesine.
Ekleme
Tarihi: 02 Eylül 2022 - Cuma
Sünnet Bir Yaşam Biçimidir
“Andolsun, Allah’ın Resulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzap/21) ayeti biz Müslümanlar için indirilmiş bir ayettir. Elbetteki bu güzel örneklik, hayatın dünyadan ibaret olduğunu düşünenler için değildir. Bu hayatın sonunda bir de ahiret yurdu vardır ve hesap da olacaktır. Bu üsve-i hasene’nin farzlarla sınırlı olduğunu düşünmek doğru değildir.
Kime benzeyeceğimiz son derece önemlidir. Ya dinimizi serdeden Hz. Muhammed (s.a.v.)’e benzeyeceğiz davranışlarımızla ya da Allah’a baş kaldıran, isyan eden ve aklını ilahlaştıran insanlara, kavimlere özeneceğiz. Hayatımızda yapacağımız her bir düzenlemenin bir sonucu olduğunu da unutmayacağız. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v.): “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebu Davud, Libas, 4) buyurmaktadır. Ya Hz. Muhammed (s.a.v.)’e benzeyeceğiz ya da başkalarına benzeyeceğiz.
Hangi davranışımızın bardağı taşıran son damla olarak cennete sebebiyet vereceğini kestiremeyebiliriz. Günahlar ve sevaplar birbirini götüreceğinden geriye kalan küçük de olsa devamlı yaptığımız sünnetler olacaktır. O yüzden basit gibi görünmesin sünnet davranışlar. Kimi Müslüman'ın: “Bunlar basit işler, daha önemlileri var." sözlerine kanmamak gerek. Bu tür yaklaşımlar; yapmaktan ziyade yıkmaya matuf olduğunu unutmayın.
Şimdi, uzatmadan kısa kısa açıklamalarla bazı davranışları serdedeceğim. Her bir davranışla alakalı birden çok hadis bulunmaktadır. Ancak dikkat çekmek babından birer hadisle iktifa edeceğim. Unutmayın! Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in herhangi bir konudaki tavsiyesini yerine getirmek O’na benzemeye çalışmaktır. Ne mutlu Peygamber (s.a.v.)’e benzemeye çalışanlara.
Bunlar basit birer davranış olarak görülebilir. Ancak bir yaşam felsefesi olarak değerlendirilmelidir her bir davranış. Bu vesileyle terk edilen veya bilinçli bir şekilde zihinlere Hristiyan Avrupa kültürünü zerk edilerek yaşantıdan uzaklaştırılan, basite indirgenen bazı sünnetleri sıralamak istiyorum. Örnekleri çoğaltılabilen bu sünnetler herkes tarafından rahatlıkla yerine getirilebilir.
1-Sağ el ile yemek ve içmek. Sol el ile yemeyi ve içmeyi de terk etmek. Bu konunun sadece bir tercih meselesi olarak düşünmek doğru değildir. İşin ucunda şeytana benzemek de vardır. Peygamber Efendimiz: “Sol el ile yemeyin, çünkü şeytan sol eliyle yer.” (Müslim, Eşribe 105) buyurmaktadır. Bir başka hadiste de: "Resûlullah (s.a.v.)'in sağ eli, temizliği ve yemek yemesi içindi. Sol eli ise, taharetlenme ve benzeri diğer rahatsızlık verici şeyler içindi." (Müsned, 6/156; Ebû Davud, Taharet, 18)
2-Yemek ve içmek dahil tüm iş ve işlemlere “besmele” ile başlamak: “Meşru işlerin hangisi olursa olsun besmele-i şerife ile başlanmazsa hayrına ve tamamına nail olunamaz, bereketsiz kalır.” (Suyuti, el-Camiu’s-sağir, no: 6284) Bir başka hadiste de: “Besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!” (Buhârî, Etime 2, 3; Müslim, Eşribe 108) buyurmaktadır.
3-Suyu üç seferden içmek yerine tek seferden kafaya dikmek. Sağlık açısından da sıkıntılara neden olan bu konu: “Deve gibi bir nefeste içmeyin. İki veya üç nefeste için. Bir şey içeceğiniz zaman besmele çekin; içtikten sonra da «elhamdülillah» deyin!” (Tirmizî, Eşribe, 13) şeklinde dile getirilmiştir.
4-Oturarak yemek veya içmek. “Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Unutarak içen de kussun!” (Müslim, Eşribe 116)
5-İçeriye sağ ayakla girmek veya çıkmak. "Şüphesiz ki Allah Teala, her şeye sağdan başlanmasını sever. Hatta ayakkabılar giyilirken ve çıkarılırken dahi..." (Buhari, Vudu', 31)
6-Giyinirken sağdan başlamak, indirirken de solu tercih etmek. “Biriniz ayakkabısını giyeceği zaman önce sağ ayağından, ayakkabısını çıkaracağı zaman da önce sol ayağından başlasın. Böylece sağ ayak ilk önce giyilen, en sonra çıkarılan ayak olsun.” (Buhari, Libas 39; Müslim, Libas 67)
7-Yeme ve içmeden sonra “Elhamdülillah” demek. “Kul bir yemek yediğinde veya bir meşrubat içtiğinde Allah’a hamd ederse, Allah ondan razı olur.” (Müslim, Zikir 89, h. no: 2734)
8-Tabağa konulan yemeği bitirmek. Yemeği tabağa ya az koyacağız ya da koyduğumuzu yiyeceğiz. İsraftan sakınacağız. Sofraya düşen yemek parçalarını dahi alıp yiyeceğiz. “Birinizin lokması yere düştüğü zaman, bulaşan şeyi temizleyip lokmayı yesin. Onu şeytana bırakmasın.” Sözlerine devamla tabağın sıyrılmasını da emrederek: “Bereketin, yemeğin neresinde bulunduğunu bilemezsiniz.” derdi. (Müslim, Eşribe, 136)
9- Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak. “Yemeğin bereketi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktadır.” (Tirmizi, Et‘ime, 39)
10-Allah Resulünün sahabeyi selamladığı ve bizlere tavsiye ettiği şekilde selam vermek. Bu konuyla alakalı olarak bir çok ayette mevcuttur. Allah Resulü bizlere selamı imanın bir göstergesi olarak sunmaktadır: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!” (Müslim, İmân 93-94. Tirmizî, Et’ime 45, Kıyamet 56; İbni Mâce, Mukaddime 9, Edeb 11
11-Sünnet sakal yerine top sakal bırakmak veya kökünden kazımak. “On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken adetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, buruna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra.” (Müslim, Tahare 56; Nesei, Zinet 1)
12-Yer sofrası yerine masayı tercih etmek. Enes bin Malik (r.a.) şöyle anlatıyor, bu sofraları: “Ben Rasulullah’ın küçük sahanlarda (sükürrüce) yemek yediğini, ona ince undan ekmek pişirildiğini ve yine masada yemek yediğini bilmiyorum.” Bu hadisi rivayet eden Katade’ye merakla sordular: “Peki, onlar neyin üzerinde yemek yerlerdi?” O da şöyle cevap verdi: “Yer sofralarında yiyorlardı.” Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e niçin yer sofrasında yemek yediğini soranlara, Allah Rasûlü (s.a.v.): “Ben kulum; kul gibi yer, içerim.” diye cevap vermiştir.” (İbn-i Sa‘d, Tabakat, I, 371-372.1)
13-Misvak yerine diş fırçasını tercih etmek. “Eğer ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, onlara her namazda misvak kullanmalarını emrederdim.” (Buhari, Cum'a, 8, Temenni, 9, Savm, 27; Müslim, Tahare, 42)
14-Bol ve geniş elbise yerine daracık ve kısacık elbise giyinmek. “Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." (Müslim, Cennet 53)
Gördüğünüz gibi "Sünnet" bir yaşam biçimidir. İsteyen bir kuruş para harcamadan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu uygulamaları ışığında bir yaşam biçimi düzenler kendisine ve her davranışıyla bir sevap yazdırır hanesine.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.