ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM
(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ 39
“Buna rağmen bir takım fırsat düşkünlerinin de iştigal mevzuu oldu. Üzerinde tedkikat yapılarak Eskişehir, Kastamonu, Denizli'de tevkif edildim; muhakemeler oldu.
Neticede hakikat tecelli etti, adalet yerini buldu.
Fakat bu düşkünler bir türlü usanmadılar. Bu defa da beni tevkif ederek Afyon'a getirmişlerdir. Mevkufum, isticvab altındayım.
Bana şunları isnad ediyorlar.
1 – Sen siyasî bir cemiyet kurmuşsun.
2 – Sen rejime aykırı fikirler neşrediyorsun.
3 – Siyasî bir gaye peşindesin.
Bunların esbab-ı mûcibe ve delilleri de, risalelerimin iki-üçünden on-onbeş cümleleridir.
Sayın bakan!. Napolyon'un dediği gibi, "Bana tevili kabil olmayan bir cümle getiriniz, sizi onunla îdam edeyim." Beşerin ağzından çıkan hangi cümle vardır ki, tevillerle cürüm ve suç teşkil etmesin.
Bilhassa benim gibi yetmişbeş yaşına varmış ve bütün dünya hayatından elini çekmiş, sırf âhiret hayatına hasr-ı hayat etmiş bir adamın yazıları elbette serbest olacaktır.
Hüsn-ü niyete makrun olduğu için pervasız olacaktır. Bunları tedkikle altında cürüm aramak insafsızlıktır. Başka birşey değildir.
Binaenaleyh, bu yüzotuz risalemden hiç birisinde dünya işini alâkalandıran bir maksad yoktur. Hepsi Kur'ân nurundan iktibas edilen âhiret ve imana taalluk eder. Ne siyasî ve ne de dünyevî hiç bir gaye ve maksad yoktur.
Nitekim hangi mahkeme işe başlamış ise, aynı kanaatla beraet kararını vermiştir.
Binaenaley, lüzumsuz mahkemeleri işgal etmek ve masum iman sahiblerini işlerinden güçlerinden alıkoymak, vatan ve millet namına yazıktır.
Eski Said bütün hayatını vatan ve milletin saadeti uğrunda sarfetmişken, bütün bütün dünyadan el çekmiş, yetmişbeş yaşına gelmiş Yeni Said, nasıl olur da siyasetle iştigal eder. Buna tamamen siz de kanisiniz.
Birtek gayem vardır:
O da, mezara yaklaştığım bu zamanda, İslâm memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâm'ın iman esaslarını zedeliyor. Halkı, bilhassa gençleri imansız yaparak kendisine bağlıyor.
Ben bütün mevcudiyetimle bunlarla mücadele ederek gençleri ve müslümanları imana davet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedem ile inşâallah Allah huzuruna girmek istiyorum, bütün faaliyetim budur.
Beni bu gayemden alıkoyanlar da, korkarım ki bolşevikler olsun! Bu iman düşmanlarına karşı mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek, benim için mukaddes bir gayedir.
Beni serbest bırakınız. El birliğiyle, komünistlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin imanına, Allah'ın birliğine hizmet edeyim.
Mevkuf Said Nursî “ (3/500)
Ben bu yazılarımla sınırlı anlayışımla, Asrın Derdi ile Dertlenen o büyük insanı, Risale-i Nur’un anlatılan okyanustan bir damlası olabildiysem, kendimi huzurlu hissederim. Bu yazılarda eksikler noksanlar bana aittir. İyi tarafları ise istifade ettiğim Risale-i Nurlarındır. Onun İçin daha detaylı, yeterli bilgi almak için Risale-i Nurları okumanın zaruri olduğunu burada tekrar, tekrar belirtmek isterim.
08.11.2019
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Kaynaklar:
(1)-Tarihçe-i Hayat
(2)-Asâr-ı Bedîiyye
(3)- Mektubat
(4)- Sözler
(5)- Şualar
(6)- Emirdağ Lâhikası 2
(7)- Lem’alar
(8)- Kastamonu Lâhikası
(9)- Emirdağ Lâhikası 1
(10)- Hutbe-i Şamiye
(11)- Sünuhat Tüluhat İşârat
(12)-Bediüzzaman Cevap Veriyor
(13)- Sikke-i Tasdiki Gaybî
(14)- Muhakamat
(15)- Mesnevi-i Nuriye
(16)- Divan-ı Harb-i Örfi
(17)- Gençlik Rehberi
(18)- Nur Çeşmesi
(19)- Zühret-ün Nur
(20)- Hizmet Rehberi
(21)- İşârât-ül İ’caz