Nihat Güç
Köşe Yazarı
Nihat Güç
 

Gündem Maddeleri

Konuya dikkatlerinizi çekmek adına; “Sizin gündem edindikleriniz neler?” ya da “Gündem maddelerinizi kim, nasıl ve neye göre belirliyor?” sorusuyla başlamak istiyorum bu yazıya. Önemli bir konu, üzerinde tefekkür etmek gerek. Kimi insan her platformda dini konuları gündeme taşır, kimi insan da dünyayı gündemine taşır. Kimi insan siyaseti gündemin baş köşesine oturtur, kimi insan da nisayı. Kimi insan ekonomiyi, kimi insan ticareti, kimi insan eğitimi, kimi insan öğretimi, kimi insan kariyer basamaklarını, kimi insan zevk-u sefayı, kimi insan malı-mülkü gündem edinir kendisine. Kimi insan sosyal meselelerle kanatlanarak uçtuğunu sanır, kimi insan da küresel meseleleri gündem maddesinin baş köşesine oturtur. Buna göre gündemine her gün bilenir. Bu vesileyle her insan kendisine uygun işlerle meşguliyetini sürdürür. Ya da gündemi kadar yer kaplar. Ucube meselelerle alakadar olmak, suni konularla ilgilenmek, zanni bilginin peşinden seğirtmek, olmadık iş ve işlemlerle uğraşmak hayatın asıl konularını ıskalamak demektir. Bu, varlığın aslını bırakıp gölgeyi baş köşeye oturtmak gibi bir durum ortaya çıkarır ki akla ziyan. İnsanın kendisi için belirlenen asıl gündem maddelerini unutmak veya ıskalamak büyük bir bedbahtlıktır. “… De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.” (Bakara/120) şeklinde vurgulanan asıl konu Allah’tan gelen “ilim” meselesidir. O halde bizim asıl ilgi ve alakamız ilim olmalıdır. Şüphesiz gündemimizi bir bütün olarak kaplaması gereken yegane konu budur. O halde Yüce Allah’ın bildirdiği her konu ilim iken insanoğlunun uydurduğu her mesele de kocaman bir zandır. İnsanoğlu ya ilmin peşinden gider, gündemini bu minvalde belirler ya da zannı kovalar ve suni gündemlerle oyalanıp durur hayat boyu. İnsanoğlu için Yüce Allah’tan gelen bunca ilimden sonra ilimsiz kalması, zannın peşinden seğirtmesi, koskoca bir hayatı berhava etmesi ne acı bir vakıa. Peki Yüce Allah’tan gelen “İlim” bizler için bir gündem maddesi oluyor mu? Bence asıl soru bu. Peşinden gidilmesi gereken, üzerinde düşünülmesi gereken bu. Düşünce, söz ve fiiller gündem edindiğimiz konular çerçevesinde dönüp dolaşır, şekillenir. Dal budak verir, gelişir, serpilir. Gündem maddelerine bakarak kişinin ne mal(!) olduğuna rahatlıkla karar verebilirsiniz. Kısacası kişi, gündem maddesi kadar bir değer taşır, bir yer kaplar da diyebilirsiniz. “Gündem maddesi” kişinin yapıp ettiklerini, iş ve işlemlerini, düşünce ve yaşam biçimini, giyim ve kuşamını belirlediğinden önemli bir mevzudur. Siz gündem edindiğiniz konulara göre düşünenlerden misiniz yoksa düşündüklerinize göre bir gündem belirleyen insanlardan yana tavır takınanlardan mısınız? Yoksa siz Yüce Allah’ın göklerden yere indirdiği eşi ve benzeri bulunmayan “İlim” çerçevesinde bir gündemin peşinden mi koşuyorsunuz? Eğer birilerinin oluşturduğu bir gündeme göre hayatınızı idame ederek düşünüyorsanız o zaman siz, siz değilsiniz. Farkına varmadan başkalaşım geçirmiş, büyük değişimler yaşamışsınız. Hatta başkaları tarafından yönlendiriliyorsunuz da diyebiliriz. “İlim” çerçevesinde düşünüyor ve bu minvalde kendinize bir gündem belirliyor, iş ve işlemlerinizi bu minvalde yürütüyorsanız doğru yolda olduğunuza inanabilirsiniz. Çünkü Müslümanların gündemi birileri tarafından belirlenemeyeceği gibi birileri tarafından sevk ve idare de edilemezler. Hatta yoldan çıkartmak, saptırmak ve için peşinden sürüklemek için sevk ve idare de edilemezler. Çünkü Müslümanların gündemi zaten Yüce Allah tarafından belirlenmiştir. "İman eden bir kavim için Musa ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını sana gerçek (ilim) olarak anlatacağız." (Kasas/3) ayeti belirlenen bir gündemi dile getirmektedir. O halde; Musa (a.s.)’nın mücadelesi mi senin gündeminde yoksa Firavun’un saltanatı mı? Gündemi belirlenenlerden misin? Yoksa gündemi belirleyenlerden misin? Evet! Asıl zor olan gündemi belirleyebilmek. Birilerinin belirlediği gündemi konuşmak, yazmak ve takip etmek çok basit. Hazıra konmak da bu olsa gerek. Himmete muhtaç insanların belirlediği bir gündemin peşinden savrulmak modern araçlarla açılan ancak ahirette sağ salim çıkarmayan bir yolda pejmürde bir şekilde yürümeye benzer. Bir Müslüman için yeni bir gündem maddesi aramaya hiç gerek yok. Kıyamete kadar belirlenmiş bir gündemleri zaten var.
Ekleme Tarihi: 13 Haziran 2022 - Pazartesi

Gündem Maddeleri

Konuya dikkatlerinizi çekmek adına; “Sizin gündem edindikleriniz neler?” ya da “Gündem maddelerinizi kim, nasıl ve neye göre belirliyor?” sorusuyla başlamak istiyorum bu yazıya. Önemli bir konu, üzerinde tefekkür etmek gerek. Kimi insan her platformda dini konuları gündeme taşır, kimi insan da dünyayı gündemine taşır. Kimi insan siyaseti gündemin baş köşesine oturtur, kimi insan da nisayı. Kimi insan ekonomiyi, kimi insan ticareti, kimi insan eğitimi, kimi insan öğretimi, kimi insan kariyer basamaklarını, kimi insan zevk-u sefayı, kimi insan malı-mülkü gündem edinir kendisine. Kimi insan sosyal meselelerle kanatlanarak uçtuğunu sanır, kimi insan da küresel meseleleri gündem maddesinin baş köşesine oturtur. Buna göre gündemine her gün bilenir. Bu vesileyle her insan kendisine uygun işlerle meşguliyetini sürdürür. Ya da gündemi kadar yer kaplar. Ucube meselelerle alakadar olmak, suni konularla ilgilenmek, zanni bilginin peşinden seğirtmek, olmadık iş ve işlemlerle uğraşmak hayatın asıl konularını ıskalamak demektir. Bu, varlığın aslını bırakıp gölgeyi baş köşeye oturtmak gibi bir durum ortaya çıkarır ki akla ziyan. İnsanın kendisi için belirlenen asıl gündem maddelerini unutmak veya ıskalamak büyük bir bedbahtlıktır. “… De ki: "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.” (Bakara/120) şeklinde vurgulanan asıl konu Allah’tan gelen “ilim” meselesidir. O halde bizim asıl ilgi ve alakamız ilim olmalıdır. Şüphesiz gündemimizi bir bütün olarak kaplaması gereken yegane konu budur. O halde Yüce Allah’ın bildirdiği her konu ilim iken insanoğlunun uydurduğu her mesele de kocaman bir zandır. İnsanoğlu ya ilmin peşinden gider, gündemini bu minvalde belirler ya da zannı kovalar ve suni gündemlerle oyalanıp durur hayat boyu. İnsanoğlu için Yüce Allah’tan gelen bunca ilimden sonra ilimsiz kalması, zannın peşinden seğirtmesi, koskoca bir hayatı berhava etmesi ne acı bir vakıa. Peki Yüce Allah’tan gelen “İlim” bizler için bir gündem maddesi oluyor mu? Bence asıl soru bu. Peşinden gidilmesi gereken, üzerinde düşünülmesi gereken bu. Düşünce, söz ve fiiller gündem edindiğimiz konular çerçevesinde dönüp dolaşır, şekillenir. Dal budak verir, gelişir, serpilir. Gündem maddelerine bakarak kişinin ne mal(!) olduğuna rahatlıkla karar verebilirsiniz. Kısacası kişi, gündem maddesi kadar bir değer taşır, bir yer kaplar da diyebilirsiniz. “Gündem maddesi” kişinin yapıp ettiklerini, iş ve işlemlerini, düşünce ve yaşam biçimini, giyim ve kuşamını belirlediğinden önemli bir mevzudur. Siz gündem edindiğiniz konulara göre düşünenlerden misiniz yoksa düşündüklerinize göre bir gündem belirleyen insanlardan yana tavır takınanlardan mısınız? Yoksa siz Yüce Allah’ın göklerden yere indirdiği eşi ve benzeri bulunmayan “İlim” çerçevesinde bir gündemin peşinden mi koşuyorsunuz? Eğer birilerinin oluşturduğu bir gündeme göre hayatınızı idame ederek düşünüyorsanız o zaman siz, siz değilsiniz. Farkına varmadan başkalaşım geçirmiş, büyük değişimler yaşamışsınız. Hatta başkaları tarafından yönlendiriliyorsunuz da diyebiliriz. “İlim” çerçevesinde düşünüyor ve bu minvalde kendinize bir gündem belirliyor, iş ve işlemlerinizi bu minvalde yürütüyorsanız doğru yolda olduğunuza inanabilirsiniz. Çünkü Müslümanların gündemi birileri tarafından belirlenemeyeceği gibi birileri tarafından sevk ve idare de edilemezler. Hatta yoldan çıkartmak, saptırmak ve için peşinden sürüklemek için sevk ve idare de edilemezler. Çünkü Müslümanların gündemi zaten Yüce Allah tarafından belirlenmiştir. "İman eden bir kavim için Musa ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını sana gerçek (ilim) olarak anlatacağız." (Kasas/3) ayeti belirlenen bir gündemi dile getirmektedir. O halde; Musa (a.s.)’nın mücadelesi mi senin gündeminde yoksa Firavun’un saltanatı mı? Gündemi belirlenenlerden misin? Yoksa gündemi belirleyenlerden misin? Evet! Asıl zor olan gündemi belirleyebilmek. Birilerinin belirlediği gündemi konuşmak, yazmak ve takip etmek çok basit. Hazıra konmak da bu olsa gerek. Himmete muhtaç insanların belirlediği bir gündemin peşinden savrulmak modern araçlarla açılan ancak ahirette sağ salim çıkarmayan bir yolda pejmürde bir şekilde yürümeye benzer. Bir Müslüman için yeni bir gündem maddesi aramaya hiç gerek yok. Kıyamete kadar belirlenmiş bir gündemleri zaten var.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Abdulkadir yüce
(13.06.2022 22:49 - #207)
Teşekkür ederiz sayın hocam.. Rabbim gündemini, kendisinin belirlediği şekil üzere hayat sürenleriden eylesin..
Nihat güç Allah razı olsun teşekkür ederim hocam
Nihat güç Allah razı olsun teşekkür ederim hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.