Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI 131   Bediüzzaman Said Nursi 7     KUVA-YI MİLLİYE HAREKETİ VE ÖLÜME MAHKÛMİYET   İstiklal Savaşı sürerken, bu sırada Anadolu’da Kuvâ-yi Milliye bağımsızlık mücadelesi başlatmış, ancak Şeyhülislâm Dürrîzâde Abdullah Bey bu hareketin aleyhine fetva vermişti.    Said Nursi düşmana karşı savaşanların âsi sayılamayacağı gerekçesiyle, Anadolu ulamasıyla birlikte, fetvanın geçersiz olduğunu savundu. 1920 yılında İstanbul işgali sırasında, Üstad Said Nursî İngiliz işgalcilere karşı yayınladığı Hutuvat-ı Sitte eseri ve halkı işgale karşı direnmeye çağırması ve Kuva-yı Milliye hareketini desteklemesi yüzünden İşgal Kuvvetleri tarafından gıyabında ölüme mahkûm edilmiştir.   Bediüzzaman Said Nursi bakalım ne diyor: «Bir zaman İngiliz devleti, İstanbul Boğazının toplarını tahrip ve İstanbul’u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Başpapazı tarafından, Meşihat-ı İslâmiyeden dinî altı sual soruldu.    Ben de o zaman, Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyenin âzâsı idim. Bana dediler: ‘Bir cevap ver. Onlar, altı suallerine altı yüz kelimeyle cevap istiyorlar.’ Ben dedim: ‘Altı yüz kelimeyle değil, altı kelimeyle değil, hattâ bir kelimeyle değil, belki bir tükürükle cevap veriyorum.  Çünkü o devlet, işte görüyorsunuz, ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor… Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!’ demiştim. »   Hutuvat-ı Sitte'yi basan ve dağıtılmasında Said Nursi'ye yardım eden kişilerden biri de Eşref Edip Fergan'dır.    BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE DAVET   Bu ve benzeri faaliyetlerinden dolayı Said Nursî, Büyük Millet Meclisi tarafından ısrarla Ankara’ya davet edilmiş, 19 Kasım 1922’de Mecliste resmî bir törenle karşılanmıştır.   Ne yazık ki bir savaş kazanılmıştır, vekiller dine karşı umursamaz bir tavır sergilemektedirler. Buna karşı uyarı için bir beyanname yayınlamış, bu çalışmaları, Mustafa Kemal ile tartışmalarına yol açmıştır. Vekiller Yunan ordusu karşısında alınan galibiyetin coşkusuyla avunurken o Zeylü-z-Zeyl adlı tabiatçılık ve determinizmi eleştiren Arapça risâlesini yayınlamıştır.    Bunun yanında Hubab ve Zeylü’l-Hubab adlı eserlerini yazmıştır. Ankara Hükümetince kendisine, milletvekilliği ve Şark umumî vaizliği ve diyanet üyeliği gibi makamlar teklif edilmiştir. Ancak o, bütün bunları kabul etmeyerek, 1923 Mayıs'ında Ankara’dan ayrılarak Van’a gitmiştir.   Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 04.12.2022    
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2022 - Pazar

İslâm Bilim Adamları

İSLAM BİLİM ADAMLARI 131

 

Bediüzzaman Said Nursi 7

 

 

KUVA-YI MİLLİYE HAREKETİ VE ÖLÜME MAHKÛMİYET

 

İstiklal Savaşı sürerken, bu sırada Anadolu’da Kuvâ-yi Milliye bağımsızlık mücadelesi başlatmış, ancak Şeyhülislâm Dürrîzâde Abdullah Bey bu hareketin aleyhine fetva vermişti. 

 

Said Nursi düşmana karşı savaşanların âsi sayılamayacağı gerekçesiyle, Anadolu ulamasıyla birlikte, fetvanın geçersiz olduğunu savundu. 1920 yılında İstanbul işgali sırasında, Üstad Said Nursî İngiliz işgalcilere karşı yayınladığı Hutuvat-ı Sitte eseri ve halkı işgale karşı direnmeye çağırması ve Kuva-yı Milliye hareketini desteklemesi yüzünden İşgal Kuvvetleri tarafından gıyabında ölüme mahkûm edilmiştir.

 

Bediüzzaman Said Nursi bakalım ne diyor:

«Bir zaman İngiliz devleti, İstanbul Boğazının toplarını tahrip ve İstanbul’u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Başpapazı tarafından, Meşihat-ı İslâmiyeden dinî altı sual soruldu. 

 

Ben de o zaman, Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyenin âzâsı idim. Bana dediler: ‘Bir cevap ver. Onlar, altı suallerine altı yüz kelimeyle cevap istiyorlar.’ Ben dedim: ‘Altı yüz kelimeyle değil, altı kelimeyle değil, hattâ bir kelimeyle değil, belki bir tükürükle cevap veriyorum. 

Çünkü o devlet, işte görüyorsunuz, ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor… Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!’ demiştim. »

 

Hutuvat-ı Sitte'yi basan ve dağıtılmasında Said Nursi'ye yardım eden kişilerden biri de Eşref Edip Fergan'dır. 

 

BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE DAVET

 

Bu ve benzeri faaliyetlerinden dolayı Said Nursî, Büyük Millet Meclisi tarafından ısrarla Ankara’ya davet edilmiş, 19 Kasım 1922’de Mecliste resmî bir törenle karşılanmıştır.

 

Ne yazık ki bir savaş kazanılmıştır, vekiller dine karşı umursamaz bir tavır sergilemektedirler. Buna karşı uyarı için bir beyanname yayınlamış, bu çalışmaları, Mustafa Kemal ile tartışmalarına yol açmıştır.

Vekiller Yunan ordusu karşısında alınan galibiyetin coşkusuyla avunurken o Zeylü-z-Zeyl adlı tabiatçılık ve determinizmi eleştiren Arapça risâlesini yayınlamıştır. 

 

Bunun yanında Hubab ve Zeylü’l-Hubab adlı eserlerini yazmıştır. Ankara Hükümetince kendisine, milletvekilliği ve Şark umumî vaizliği ve diyanet üyeliği gibi makamlar teklif edilmiştir. Ancak o, bütün bunları kabul etmeyerek, 1923 Mayıs'ında Ankara’dan ayrılarak Van’a gitmiştir.

 

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

04.12.2022

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

18
Kasım
06
Kasım
26
Ekim
15
Ekim
30
Eylül
22
Eylül
14
Eylül
04
Eylül
26
Ağustos
17
Ağustos
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.