Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
 

Kutlu Doğum 50

KUTLU DOĞUM 50   ULVÎ SECİYELERİN HEPSİNDE NUMUNE   Lem’alar, On Birinci Lem’a “Mirkatü's-Sünne ve Tiryaku Marazı'l-Bid'a” (Peygamberimizin sünnetine uyma metodu, sünnetin yolu ve İslâmiyetin aslında olmayıp sonradan dine sokulan, Kur’ân’a ve Sünnete muhalif manevî hastalıkların ilâcı, panzehiri) isimli kısım Peygamberimiz asm anlaşılması için okunmadan geçilemez. Nüktelerden bir ikisinden bir iki paragrafla sadece işaret etmiş olduk.   Resul-i Ekrem Efendimiz (asm)  bu kâinatın hem çekirdeği,  hem nuru,  hem esası ve  hem de en mükemmel meyvesidir.  O (asm) bütün âlemlerin ve feleklerin yaratılma sebebidir ve  bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.   “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm,  hilkaten en mutedil bir vaziyette ve  en mükemmel bir surette halkedildiğinden,  harekât ve sekenatı,  itidal ve istikamet üzerine gitmiştir.  Siyer-i Seniyesi, kat'î bir surette gösterir ki  her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş,  ifrat ve tefritten içtinab etmiştir.”(1) 1) Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn: 139; Ebu Davud, Tatavvu': 26; Nesâi, Tetavvu': 2; Müsned, 6:54, 91, 163, 188, 216; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 5:170; İbni Hibban, Sahih, 1:345, 4:112.   Hiç şüphesiz sen pek yüksek bir ahlâk üzeresin!" (Kalem, 68/4)   Kur’ânın beyan ettiği mehasin-i ahlâkın (ahlak ve huy güzelliğinin) misali,  Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır.  Ve o mehasini en ziyade imtisal eden (uyan) ve  fıtraten o mehasin üstünde yaratılan odur."(2) 2) Müsned: 6:68, 155; et-Tayâlisî, el-Müsned: s.49; Ebu Ya'lâ, el-Müsned: 4:478; et-Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr: 10:314. (On Birinci Lem'a, On Birinci Nükte, İkinci Mesele, s.118)   Geçmiş peygamberlerin her biri,  ancak muayyen bir sahada muvaffak olmuşken,  Peygamber Efendimiz, (asm) insanı kemâle erdiren ulvî seciyelerin hepsinde numune şahsiyet olmuştur.   Üçüncü maksadın vech-i in’ikâsı:  Meşhur bir kaidedir ki, bir vâhid (bir) çoğalsa, teselsül eder (zincirleme),  gittikçe gider, bir yerde durmaz.  Fakat çoklar ve kesir olanlar ittihad etse (birleşse),  kuvvetlenir, istikrar peyda eder, yerinde kalır, daha değişmez.  Demek, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm,  hâtemü’l-enbiyadır (peygamberlerin en sonuncusudur).  Mefhum-u muhalifiyle işmam eder ki,  ondan sonra peygamber gelmez;  hâtemiyetine hâtem ve imza basar."(6) 6. İşârâtü’l-İ’câz, s.81.   Madem Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hâtemü’l-Enbiyadır ve  umum nev-i beşer namına muhatab-ı İlâhîdir.  Elbette, nev-i beşer onun caddesi haricinde gidemez ve  bayrağı altında bulunmak zarurîdir."(7) 7. 29. Mektup 9. Kısım s.641   "Bir şeye sebep olan, (bizzat onu) yapan gibidir.   مَنْ دَلَّ عَلَى الْخَيْرِ فَلَهُ مِثْلُ اَجْرِ فَاعِلِهِ hadisinin mânâsına muvafık bir sözdür." (Tirmizî, İlim 14; Müsned 5:357; Ebû Hanîfe, el-Müsned 1:151.)   Çünki    اَلسَّبَبُ كَالْفَاعِلِ (es-sebebü ke'l-fâil-sebep olan yapan gibidir) sırrınca:  Her gün,  hattâ şimdi de,  bütün ümmetinin ibadetleri kadar bir azîm ibadet  sahife-i kemalâtına ilâve oluyor.  Nihayetsiz rahmet-i İlahiyeye,  nihayetsiz bir surette,  nihayetsiz bir istidad ile mazhar olduğu gibi,  her gün hadsiz ümmetinin hadsiz duasına mazhar oluyor.  Ve şu kâinatın neticesi ve en mükemmel meyvesi ve  Hâlık-ı Kâinat'ın tercümanı ve sevgilisi olan o Zât-ı Mübarek'in  tamam-ı mahiyeti ve hakikat-ı kemalâtı,  Siyer ve Tarihe geçen beşerî ahval ve etvara sığışmaz.  Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, s.143 (Bizim gibi beşeri adetleri olmakla birlikte velayeti, risaleti, ubudiyeti cihetiyle ise A'la-yı illeyin-en yüksek makama sahip ve ahsen-i takvim-Allah tarafından verilen en yüksek makam denilen yücelerinin en yücesinde olan ve makam-ı mahbubiyete-Allah'ın sevgilisi makamına çıkan bir insandır.) Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 02.03.2025
Ekleme Tarihi: 02 Mart 2025 - Pazar

Kutlu Doğum 50

KUTLU DOĞUM 50

 

ULVÎ SECİYELERİN HEPSİNDE NUMUNE

 

Lem’alar, On Birinci Lem’a “Mirkatü's-Sünne ve Tiryaku Marazı'l-Bid'a” (Peygamberimizin sünnetine uyma metodu, sünnetin yolu ve İslâmiyetin aslında olmayıp sonradan dine sokulan, Kur’ân’a ve Sünnete muhalif manevî hastalıkların ilâcı, panzehiri) isimli kısım Peygamberimiz asm anlaşılması için okunmadan geçilemez. Nüktelerden bir ikisinden bir iki paragrafla sadece işaret etmiş olduk.

 

Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) 

bu kâinatın hem çekirdeği, 

hem nuru, 

hem esası ve 

hem de en mükemmel meyvesidir. 

O (asm) bütün âlemlerin ve feleklerin yaratılma sebebidir ve 

bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.

 

“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, 

hilkaten en mutedil bir vaziyette ve 

en mükemmel bir surette halkedildiğinden, 

harekât ve sekenatı, 

itidal ve istikamet üzerine gitmiştir. 

Siyer-i Seniyesi, kat'î bir surette gösterir ki 

her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş, 

ifrat ve tefritten içtinab etmiştir.”(1)

1) Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn: 139; Ebu Davud, Tatavvu': 26; Nesâi, Tetavvu': 2; Müsned, 6:54, 91, 163, 188, 216; el-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 5:170; İbni Hibban, Sahih, 1:345, 4:112.

 

Hiç şüphesiz sen pek yüksek bir ahlâk üzeresin!" (Kalem, 68/4)

 

Kur’ânın beyan ettiği mehasin-i ahlâkın (ahlak ve huy güzelliğinin) misali, 

Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır. 

Ve o mehasini en ziyade imtisal eden (uyan) ve 

fıtraten o mehasin üstünde yaratılan odur."(2)

2) Müsned: 6:68, 155; et-Tayâlisî, el-Müsned: s.49; Ebu Ya'lâ, el-Müsned: 4:478; et-Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr: 10:314.

(On Birinci Lem'a, On Birinci Nükte, İkinci Mesele, s.118)

 

Geçmiş peygamberlerin her biri, 

ancak muayyen bir sahada muvaffak olmuşken, 

Peygamber Efendimiz, (asm) insanı kemâle erdiren ulvî seciyelerin hepsinde numune şahsiyet olmuştur.

 

Üçüncü maksadın vech-i in’ikâsı: 

Meşhur bir kaidedir ki, bir vâhid (bir) çoğalsa, teselsül eder (zincirleme), 

gittikçe gider, bir yerde durmaz. 

Fakat çoklar ve kesir olanlar ittihad etse (birleşse), 

kuvvetlenir, istikrar peyda eder, yerinde kalır, daha değişmez. 

Demek, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, 

hâtemü’l-enbiyadır (peygamberlerin en sonuncusudur). 

Mefhum-u muhalifiyle işmam eder ki, 

ondan sonra peygamber gelmez; 

hâtemiyetine hâtem ve imza basar."(6)

6. İşârâtü’l-İ’câz, s.81.

 

Madem Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hâtemü’l-Enbiyadır ve 

umum nev-i beşer namına muhatab-ı İlâhîdir. 

Elbette, nev-i beşer onun caddesi haricinde gidemez ve 

bayrağı altında bulunmak zarurîdir."(7)

7. 29. Mektup 9. Kısım s.641

 

"Bir şeye sebep olan, (bizzat onu) yapan gibidir.

  مَنْ دَلَّ عَلَى الْخَيْرِ فَلَهُ مِثْلُ اَجْرِ فَاعِلِهِ hadisinin mânâsına muvafık bir sözdür."

(Tirmizî, İlim 14; Müsned 5:357; Ebû Hanîfe, el-Müsned 1:151.)

 

Çünki 

 

اَلسَّبَبُ كَالْفَاعِلِ (es-sebebü ke'l-fâil-sebep olan yapan gibidir) sırrınca: 

Her gün, 

hattâ şimdi de, 

bütün ümmetinin ibadetleri kadar bir azîm ibadet 

sahife-i kemalâtına ilâve oluyor. 

Nihayetsiz rahmet-i İlahiyeye, 

nihayetsiz bir surette, 

nihayetsiz bir istidad ile mazhar olduğu gibi, 

her gün hadsiz ümmetinin hadsiz duasına mazhar oluyor. 

Ve şu kâinatın neticesi ve en mükemmel meyvesi ve 

Hâlık-ı Kâinat'ın tercümanı ve sevgilisi olan o Zât-ı Mübarek'in 

tamam-ı mahiyeti ve hakikat-ı kemalâtı, 

Siyer ve Tarihe geçen beşerî ahval ve etvara sığışmaz. 

Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, s.143

(Bizim gibi beşeri adetleri olmakla birlikte velayeti, risaleti, ubudiyeti cihetiyle ise A'la-yı illeyin-en yüksek makama sahip ve ahsen-i takvim-Allah tarafından verilen en yüksek makam denilen yücelerinin en yücesinde olan ve makam-ı mahbubiyete-Allah'ın sevgilisi makamına çıkan bir insandır.)

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

02.03.2025

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.