KESİN DAVET 26
ÇAMUR VEYA SU YİYİP MEYVE VEREN BİR FABRİKA
Evet, en basit hayat tabakası olan bitkiler hayatının mevti, ölümü,
hayattan daha muntazam bir sanat eseri olduğunu gösteriyor.
Neden?
Zira, meyvelerin, çekirdeklerin, tohumların ölümü tefessühle, çürümek ve dağılmakla göründüğü halde,
gayet muntazam bir kimyevi reaksiyonla ve
mizanlı, ölçülü olarak elementlerin birleşmesi ile ve
hikmetli yani ilim, adalet ve vakara, olgunluğa uygun şekilde,
zerrelerin şekillenmesinden ibaret olan bir yoğurmaktır ki,
bu görünmeyen intizamlı ve hikmetli ölümü,
sümbülün hayatıyla tezahür etmekte ve görülmektedir.
BUĞDAY FABRİKASI
Şimdi de bir toprağa koyulan buğday tohumunu su ile ıslatıp ve gözlemleyelim. Burada da görülür ki; bir hafta içinde tohum büzüşür,
şekli değişir,
rengi dönüşür,
tam ümit kesilmiş bir vaziyette öldü derken,
birden bir tomurcuk oluşup, topraktan dışarı doğru uzanıyor.
O bitkinin çekirdeği çürüyor,
kokuşuyor görünürken;
havanın oksijeni ile,
suyu ile ve
topraktaki azot, karbon vb. maddelerle,
sanki bir kimya fabrikasında,
öyle hassas öçülerle,
kimyasal reaksiyonlara girmektedir.
O tohumda buğdayın gövdesi,
yaprakları,
çiçekleri,
kılçıkları,
kendi gibi fakat kendinin yüzler katı buğdayları olacağı söylenseydi,
görmeden inanmak zordu.
Başlagıcından itibaren bir kamera ile kaydedip,
Sonra üç aylık gelişmeyi,
yada buğday verene kadarki gelişmeyi,
saniye saniye sürekli kaydedip,
üç beş dakikada bir vídeo ile gösterdiğimiz zaman,
o mucize hayatlanmayı görürüz.
Bu tohum içindeki,
hidrojen, oksijen, karbon, azot vb.
öyle hassas ölçülerle bir araya geliyor ki;
yada aynı nevin aynı miktarda,
farklı dizilişteki moleküllerden,
çeşitler meydana geliyor.
Bir maddeden nonometrik değerde bir fazlalık ve eksiklik olsa,
yada yanlış bağlar teşekkül etse,
intizam bozuluyor.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
08.02.2020