MERHABA ÇOCUKLAR 16
RAMAZAN AYI, KUR’AN AYIDIR
Çocuklar biliyorsunuz Ramazan ayı çok önemli aylardan bir tanesidir.
Neden acaba diye aklınıza bir soru gelebilir.
Elbette gelir ama Kur’an-ı Kerim bu aydan nüzul etmiştir.
Madem ramazan böyle bir aydır.
O zaman bunun değerini iyi bilmemiz lazımdır.
Kur’an-ı Kerim’in bu ayda geldiğini bilerek, bu aya çok hürmet göstermemiz gerekir.
Hatta hürmet nasıl olmalıdır?
Kur’an-ı Kerim’e teveccühümüzü artırarak,
Kur’an-ı Kerim’i okuyarak ve
Kur’an tefsirleri ile bize nasıl mesajlar getirdiğini merak edip, anlayarak yerine getirebiliriz.
Bunu nasıl yerine getirebiliriz?
Kur’an-ı Kerim’e saygı duymak nasıl olur?
Ramazan’ı Şerifte bizi kötülüklere ve yanlış yollara sevk etmek isteyen nefsin kötü arzularını, boş isteklerini terk ederek,
bu ayda oruç zamanı yemeyi içmeyi terk ederek,
bu ayda gereksiz malayani lüzumsuz şeyleri konuşmayı ve yazmayı terk ederek olur.
Çocuklar melekler yer ve içerler mi?
İşte biz de Ramazan’da yemeyi içmeyi terk ederek bir nevi meleklere benzemeye çalışmamız ne kadar güzel bir şey hiç düşündünüz mü?
Peki devam edelim konu Kur’an-ı Kerim olunca:
Kur’an-ı Kerim, Peygamber efendimize nasıl gönderilmiş?
Kur’an-ı Kerim’i peygamberimize Cenabı Allah göndermiştir.
Kim getirmiştir Kur’an-ı Kerim’i?
Kur’an-ı Kerim’i peygamber efendimize Hazret-i Cebrail getirmiştir.
O halde şimdi şöyle düşünelim.
Biz Kur’an okurken veya dinlerken ne yapıyoruz üzerinde duralım mı?
Sanki Kur’an-ı Kerim peygamber efendimiz aleyhissalâtü vesselam tarafından okunuyor gibi okumalıyız.
Sanki Kur’an-ı Kerim Hazret-i Cebrail tarafından peygamber efendimize getiriliyormuş gibi okumalıyız.
Sanki Kur’an-ı Kerim Cenabı Hak CC tarafından konuşuluyormuş gibi okumalıyız.
Nitekim öyle değil mi Kur’an Allah’ın kelamı değil mi?
Aman Allah’ım Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i okumakla ne kadar büyük bir şerefe ve mazhar olduğumuzu düşünmemiz gerekir çocuklar.
Yani Allah bize neler vaad ediyor.
Bizden neler istiyor.
O şekilde Kur’ana muhatap olmak ne kadar güzel bir şey değil mi?
Ramazan’ı Şerif’te İslam alemi bir cami, bir mescit; öyle bir mescit ki içinde milyonlar hafızlar o büyük mescidin her köşesinde Kur’an’ı ezberden okuyorlar.
Bir cümleyi bile ezberlemekten acizken, düşünüyor musunuz 600 sayfa Kur’an-ı Kerim’i dünyanın her tarafında hafızlar ezbere okuyorlar.
Hatta Ramazan’ı Şerif’te Teravih namazlarında Kur’an-ı Kerim’i hıfz ediyorlar. Yani Teravih namazlarını hatimle kıldırıyorlar. O ne kadar büyük bir lütuf, bir hediye.
O semavi hitabı yani Allah tarafından bize bildirilen emir ve yasakları dinleyip ona uymamız gerekiyor.
Teravi namazlarına giderken “Şehru Ramazan Ellezi Ünzile Fihil Kuran” ayet-i kerimesi okunurken; “ramazan ayı kendisinde Kur’an-ı Kerim’in indirildiği aydır” diye Bakara Suresi ile bize hatırlatıyor.
Şöyle bir vaziyette bu mukaddes mescidde
nefsin fena arzularından ve heveslerinden kurtulup,
yeme içmeyi terk edip,
nurani bir vaziyete çıkmak ne kadar güzel bir şeydir.
Bunu yapmamak ne kadar çirkin bir şeydir.
O mescitteki cemaatin aynı zamanda nefretine hedef olmak sade bu mu?
Bütün İslam âleminin manevi nefretleriei ve hakaretlerine de hedef olmaktır.
Onun için sakın ola ki Ramazan’da oruç tutanların yanında açıkça yiyip içme gibi bir yanlışlıkta bulunmayalım.
Ama en güzeli Ramazan’ı ramazan bilip, ramazan ayında oruçlarımızı güzel bir şekilde tutmaya çalışalım. Konuya devam edeceğiz.
24.03.2025
Cahit Kurbanoğlu