Çocuklar Merhaba,
Çocuklar, selamünaleyküm! Ben de sizden biri sayılırım.
Bu Ramazan boyu sizlerle sohbet etmeye çalışacağım.
Neden sizden biri sayılırım, merak etmişsinizdir.
Çünkü artık insan dünyaya gelirken emekler, sonra çıkrığa dayanır, üç ayakla gezer. Sonra yaşlanınca tekrar emekleyerek, biz ona "sürünerek" deriz, gezer.
O halde yaşlanınca çocuk oluyoruz, değil mi?
Nasıl mı?
Çocukluk, gençlik ve ondan sonra ihtiyarlık… Ya belli bir yaştan sonra tekrar emeklemeye başlıyoruz. Yâni çocukluk dönemine doğru gidiyoruz.
Sonra ne var? Daha sonra ne olduğunu, belki gelecek yazılarımızda ele alırız.
Ama bu Ramazan, sizinle hoş sohbet bir Ramazan geçirmeyi arzu ediyorum.
Çocuklar, bu beraberliği beceremezsek de; çocuklar, çocukların kusurlarını affeder.
Bunda gücenecek bir şey yok.
Ama şu var:
Aklınıza gelen, arzu ettiğiniz ya da dinlemek istediğiniz bir şey varsa bana söylerseniz,
Ben de size bildiğim kadarıyla anlatabilirim.
Çocuklar, biliyor musunuz? Acaba sizin gibi ben çocukken Ramazan’da en çok merak ettiğim şey neydi?
Onun üstünde biraz durmak istiyorum.
Ama mutlaka her çocuğun da böyle bir merakı vardır.
Ramazan’da oruç tutmayı aklımdan geçirdiğim yaşlardaydı.
O zaman da acaba sahura beni kaldırsalar da ben de oruç tutsam derdim.
Biliyor musunuz? O zamanlar çocuklar orucu ya tam gün tutuyordu,
ya da öğlene kadar tutup, öğlen bir yemek yer, sonra akşama kadar tutar ve akşam iftar yapardı.
Bunun adına da "tekne orucu" denirdi.
Böylece büyüklerimiz, sabahtan öğlene kadar ve öğlenden akşama kadar bir şey yiyip içmeyerek bizi oruca alıştırmaya çalışırlardı.
Sonra ne oldu?
Bir gün bekledim, gece beni sahura kaldıracaklar.
Ben de ailemle beraber, yâni annemle, babamla, kardeşlerimle beraber sahur yapacağım ve oruca başlayacağım.
Ama heyhat, beni sahura kaldırmadılar.
Sonra ben de alındım, gücendim, başladım kendi kendime oruç tutmaya.
Sonra bana dediler ki:
"Ya oruç tutacaktın da neden söylemedin?"
Beni sahura kaldırın diye. Tabi ben her ne kadar konuştuysam da, çocuk olduğumuz için dikkatlerini üzerime çekememişim.
Sonra dediler ki: "Yarın kaldırırız, öyle tutarsın."
Yok dedim, ben tutmaya devam edeceğim.
Ben öğlene kadar tuttum. Bana dediler ki, "Artık yiyebilirsin, tekne orucu tutarsın."
Ben de böylece tekne orucunun çocuklukta ne olduğunu öğrenmiş oldum.
Sahi çocuklar, siz de biliyor muydunuz?
Şimdi size ne diyeceğim, biliyor musunuz?
Gelin bu Ramazan’da, ailemizle beraber götürebildiğimiz yere kadar gitmek üzere,
tutabildiğimiz kadar tutmak üzere,
biz de oruç tutmaya çalışalım.
Öğlene kadar bir tutarız, öğlenden sonra da ikincisine devam ederiz, olmaz mı?
Çocuklar, benim bu yazılarım hoşunuza gider ve okumaya devam ederseniz,
ben de çok uzatmadan, kısa kısa sizlere bir şeyler yazmaya çalışacağım.
Tamam mı, anlaştık mı?
Peki, hayırlı Ramazanlar diliyorum.
İnşallah çok güzel şeylerle buluşmak üzere, Allah’a emanet olunuz.
Öyleyse ne yapalım?
Anne ve babalarımıza söyleyelim, bizi sahura kaldırmaya başlasınlar.
Oruç tutamasak bile sahura alışmaya başlarız.
Hayırlı Ramazanlar…
28.02.2025
Cahit Kurbanoğlu
Anasayfa
Yazarlar
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 126 kez okundu.
Merhaba Çocuklar
Çocuklar Merhaba,
Çocuklar, selamünaleyküm! Ben de sizden biri sayılırım.
Bu Ramazan boyu sizlerle sohbet etmeye çalışacağım.
Neden sizden biri sayılırım, merak etmişsinizdir.
Çünkü artık insan dünyaya gelirken emekler, sonra çıkrığa dayanır, üç ayakla gezer. Sonra yaşlanınca tekrar emekleyerek, biz ona "sürünerek" deriz, gezer.
O halde yaşlanınca çocuk oluyoruz, değil mi?
Nasıl mı?
Çocukluk, gençlik ve ondan sonra ihtiyarlık… Ya belli bir yaştan sonra tekrar emeklemeye başlıyoruz. Yâni çocukluk dönemine doğru gidiyoruz.
Sonra ne var? Daha sonra ne olduğunu, belki gelecek yazılarımızda ele alırız.
Ama bu Ramazan, sizinle hoş sohbet bir Ramazan geçirmeyi arzu ediyorum.
Çocuklar, bu beraberliği beceremezsek de; çocuklar, çocukların kusurlarını affeder.
Bunda gücenecek bir şey yok.
Ama şu var:
Aklınıza gelen, arzu ettiğiniz ya da dinlemek istediğiniz bir şey varsa bana söylerseniz,
Ben de size bildiğim kadarıyla anlatabilirim.
Çocuklar, biliyor musunuz? Acaba sizin gibi ben çocukken Ramazan’da en çok merak ettiğim şey neydi?
Onun üstünde biraz durmak istiyorum.
Ama mutlaka her çocuğun da böyle bir merakı vardır.
Ramazan’da oruç tutmayı aklımdan geçirdiğim yaşlardaydı.
O zaman da acaba sahura beni kaldırsalar da ben de oruç tutsam derdim.
Biliyor musunuz? O zamanlar çocuklar orucu ya tam gün tutuyordu,
ya da öğlene kadar tutup, öğlen bir yemek yer, sonra akşama kadar tutar ve akşam iftar yapardı.
Bunun adına da "tekne orucu" denirdi.
Böylece büyüklerimiz, sabahtan öğlene kadar ve öğlenden akşama kadar bir şey yiyip içmeyerek bizi oruca alıştırmaya çalışırlardı.
Sonra ne oldu?
Bir gün bekledim, gece beni sahura kaldıracaklar.
Ben de ailemle beraber, yâni annemle, babamla, kardeşlerimle beraber sahur yapacağım ve oruca başlayacağım.
Ama heyhat, beni sahura kaldırmadılar.
Sonra ben de alındım, gücendim, başladım kendi kendime oruç tutmaya.
Sonra bana dediler ki:
"Ya oruç tutacaktın da neden söylemedin?"
Beni sahura kaldırın diye. Tabi ben her ne kadar konuştuysam da, çocuk olduğumuz için dikkatlerini üzerime çekememişim.
Sonra dediler ki: "Yarın kaldırırız, öyle tutarsın."
Yok dedim, ben tutmaya devam edeceğim.
Ben öğlene kadar tuttum. Bana dediler ki, "Artık yiyebilirsin, tekne orucu tutarsın."
Ben de böylece tekne orucunun çocuklukta ne olduğunu öğrenmiş oldum.
Sahi çocuklar, siz de biliyor muydunuz?
Şimdi size ne diyeceğim, biliyor musunuz?
Gelin bu Ramazan’da, ailemizle beraber götürebildiğimiz yere kadar gitmek üzere,
tutabildiğimiz kadar tutmak üzere,
biz de oruç tutmaya çalışalım.
Öğlene kadar bir tutarız, öğlenden sonra da ikincisine devam ederiz, olmaz mı?
Çocuklar, benim bu yazılarım hoşunuza gider ve okumaya devam ederseniz,
ben de çok uzatmadan, kısa kısa sizlere bir şeyler yazmaya çalışacağım.
Tamam mı, anlaştık mı?
Peki, hayırlı Ramazanlar diliyorum.
İnşallah çok güzel şeylerle buluşmak üzere, Allah’a emanet olunuz.
Öyleyse ne yapalım?
Anne ve babalarımıza söyleyelim, bizi sahura kaldırmaya başlasınlar.
Oruç tutamasak bile sahura alışmaya başlarız.
Hayırlı Ramazanlar…
28.02.2025
Cahit Kurbanoğlu
Ekleme
Tarihi: 01 Mart 2025 - Cumartesi
Merhaba Çocuklar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.