Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Sevgili dostlar dünyanın değişen dengeleri ve sıkıntıları hepimizin canını sıkmaya devam ediyor değil mi? İman sahibi mü’minler için dünya her zaman yaşaması biraz sıkıntılı olmuş. Sıkıntılı olması dünyanın kendisinden değil de her daim şer ve şerre hizmet eden batılla olan mücadeleden kaynaklanmış. Rabbimiz bize insanın dostu kim düşmanı kim bildirmiş. Şerre hizmet eden şeytanın yolunu tutanlardan olmamamız için bizi şeytana karşı uyarmış ve kendisine sığınanları korumuş. Kutsal metinlerde hayatı anlatılan İbrahim (a.s.)’in tevhit mücadelesi örnek olarak bizlere anlatılır.
Rivayet edilir ki İbrahim (a.s.) hak davasından dolayı Nemrut onu ateşe atacağı zaman bir hayvanın ağzında küçücük bir çalı parçasını taşıdığı, küçük bir karıncanın da ağzında su taşıdığı anlatılır. Sorulur ki ‘’O çalıyla ne yapacaksın?’’ ‘’İbrahim’in ateşi harlansın diye taşıyorum.’’ der.
Karıncaya da sorulur: ‘’Onun ateşi sönsün diye su taşıyorum.’’ der. Bu suyla ya da çalı parçasıyla yanan ateşin hararetinde bir değişiklik olamayacağını bilen bu hayvanların verdiği cevap ise ‘’Biz de biliyoruz ama safımız belli olsun’’ derler.
Birinin İbrahim (a.s.) duyduğu muhabbetin tezahürü, diğerinin ise İbrahim (a.s.) duyduğu düşmanlığın göstergesi. İkisi de duygu ve belli etmek istiyorlar. İnsanlık hep ayrışmış kim kimin tarafında biz bunun için yaratıldık safımız Hak, yolumuz Hak davamız Hak olması için imtihandayız…
Şuanda da durum aynısı değil mi? Son birkaç hafta arayla iki şarkıcının sahnede ne olduğu hepimizce malum olan bir bez parçasını açmakta ki amaçları kendi saflarını belli etmek isteğinden başka bir şey değildir. Saflarının ve boyunlarında ki yuların kimlerin ellerinde olduğunu böylelikle göstermiş olmadılar mı?
Hz. Peygamber efendimizin ‘’Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.’’(Müslüm, İman 78) buyurmuşlardır.
Bunlara karşın biz ne yapabildik acaba? Küresel manada insanlığın başına büyük bir bela olmaya çalışan bu insanlar, gelecek insanlığı çok büyük tehdit olmaya devam ediyorlar. Diğer taraftan Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da aileler bu sapkın oluşumu protesto etmek için aileleriyle yürüyüş düzenlediler. Biz bunlardan değiliz deyip taraflarını belli ettiler.
Rahmetli şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun çok güzel bir sözü var. ‘’Firavun’a karşı çıkmak yetmez, Musa’nın yanında olmak gerekir.’’ der. Şimdi herkes tarafını ve safını belli edip kuma gömdüğümüz başlarımızı çıkarıp yaklaşan değil belanın tam içimizde ki durumuna karşın bir tavır sergilemek zorundayız. Şu da var ki hepimizi belli zincirlerle bağlayanlar bizi Musa’nın (a.s.) yanında görmek istemiyorlar. Allah’ın yardımı ve koruması haktır. Yeter ki biz kul olmanın hakkını verebilelim. Safımız kimden yana belli edelim. Edelim ki dillerin sustuğu bir zamanda şahitlerimiz olsun!
‘’Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun’’
(Al-i İmran Suresi 104)
Ravza Zeybek