En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…   Ülke olarak en karanlık dönemlerden geçtiğimizi, sınırları çizilmiş yüksek gerilim hatlarından yürüyormuş hissini çoğu kez hissediyoruz. Daha önceki dönemlerde kim kimden yana pek belli olmazken; şimdilerde, kim nereye hizmet ediyor aleni bir şekilde bağırıyor.    İmamoğlu; 145 yıldır demokrasi mücadelesi veriyoruz’ diyor, biri çıkıyor ‘Buralar vaat edilmiş topraklar’ demekten çekinmiyor…Diğeri ‘Kudüs, Mekke geçmiş olsun’ diyor…Ne diyor bu insanlar? Çok açık biz bir tarafız, siz bir tarafsınız ve bu savaşı alacağız demeye çalışıyorlar.    Bu savaşta, sahiplerinin istedikleri şekilde konuşacak, alkış alacak, yeri gelecek cepleri dolacak, yeri gelecek, oturdukları yere daha bir sağlam bağlanacaklar . Halkın en zayıf ve en sağlam sinir uçlarının üzerine basmaktan da çekinmeyecekler. Öncesinde sanalda olsa bu sinir uçlarını kendileri törpüleyip onlar gibi olmayan onlar gibi düşünmeyen bizleri, kendileri gibi düşünen kendileri gibi hareket eden insanlar haline getirip sonrasında emirlerinden çıkmayan bir varlığa dönüştürmüş olacaklar.   Biraz sıkıcı bir mevzu farkındayım ama küresel güçlerin istedikleri zaman toplumsal kaos ve bu kaostan faydalanmak için bir çok senaryo hazır bekletiliyor.   Özellikle bizim Türk-İslam geleneğimizde olmayan birçok düşünceyi Suriyeliler üzerinden insanlara empoze ediyorlar. Öyle bir senaryo yazılıp çiziliyor ki ‘Vay be!!’ demekten kendini alamıyor insan. Neymiş efendim; Suriyelilerin telefon faturasını devlet ödüyormuş! Hayır! Göç idaresi tarafından ankesörlü telefonlarda kullanılmak üzere dağıtılan telefon kartları sadece Suriyeliler için değil, tüm geri gönderme merkezlerinde bekleyen yabancılar için verilir ve finansörü Avrupa Birliği üye ülkeleridir. Suriyeliler istedikleri üniversiteye sınavsız giriyormuş!! Hayır! Üniversitelerde ayrıcalıklı bir durum yok. Yabancı uyruklu öğrenciler ‘Türkiye Bursları’ veya yatay geçiş şartlarını sağlamadan üniversiteye giremezler. Seçimlerde Suriyeliler de oy kullanacaklar! Hayır! Ülkemizde yapılan seçimler veya halk oylamalarında oy kullanabilmek için ilk şart Türk vatandaşı olmaktır. Toki Suriyelileri bedava ev sahibi yapacak! Hayır! Toki’ den ev sahibi olmanın ilk şartı Türk vatandaşı olmaktır. Toki yabancılara bu ister Suriyeli olsun, ister Avrupa’nın bir ülke vatandaşı parasıyla bile ev satışı yapmamaktadır. Suriyeliler KPSS sınavına girmeden memur olacak! Hayır! 657 sayılı memurlar kanununda açıkça belirtildiği gibi memur olmanın şartı Türk vatandaşı olmaktır.    Ve birçok söylenti ile Suriyelilere açıktan bir savaş açılmış ki ‘SURİYELİYSE’ yapar, suç işler…Suç işleme oranlarına baktığımız zaman onda bir oranındadır. Tüm Suriyelileri suç makinesi gibi gören insanlar var. Neden? Bunu bu şekilde lanse edecek ki bir iç kaos için Suriyeliler günün birinde kullanılabilsin. Seçimlerde bazılarının ‘Suriyelilere ekmek yok demesi’ boşuna değildi. İstedikleri gibi yapsınlar. Hz.Peygamberin ilk Müslümanların yaşadıkları zorlu döneminde 615-616 yıllarında ilk Hicret Habeşistan’a olmuştur. Necaşi’yi adil bir hükümdar diye tarif etmiştir. Öyle de olmuş ve Müslümanlar güven içinde yaşamışlardır. İşin ilginç yanı ülkemize mülteci olarak gelenler tek Suriyeliler olmamıştır. Yakın zaman için söylemek gerekirse, Bulgaristan’dan, Bosna-Hersek’ten ve Afrika’dan binlerce mülteciye kucak açmıştır ülkemiz.     Bizim ne ekmeğimiz ne suyumuz ne de huzurumuz Allah için sahiplendiklerimizden dolayı bitmez. Biz verdikçe çoğalacağımızı bilen insanlarız. Bizim atalarımız mazlumun yanında oldukça, ekmeğini bölüştükçe ve hakkın davasını sahiplenip bu uğurda seferden sefere ve zaferden zafere koşmuşlardır. Bunu bizim gibi olmayanların anlamayacağını da biliyoruz.   Bir yerde ‘Ekmek yok ‘ diyen bir başkanla, diğer bir yanda ‘Biz bölüşürüz’ diyen başka bir belediye başkanı…İnsanlık başka bir şey vesselam…