Ravza Zeybek
Köşe Yazarı
Ravza Zeybek
 

MUTEDİL BİR SEZİŞ

En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…    Dünya hayatı sıkıntılı imtihanlarla dolu, bir uğrak yeridir biz inananlar için. Dört bir yanımız kuşatılmış, nereye baksak bir zulüm, nereye yönelsek bir karmaşa… İçimiz dışımız bu karmaşaların sesleriyle dolu. Her daim bir savaş vermekteyiz. Zihnimiz ve kalbimiz  öyle yorgun ki,  İsmet Özel’in dediği gibi  ‘Öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan’ sözü çınlıyor kulaklarımızda.     Yaşadığımız günler adeta mayın tarlası. Kimse kimsenin niyetini, yapmak istediğini ya da kime hizmet ettiğini bilmiyor. Güvendiğimiz dalların ellerimiz de kaldığı zamanlar. Biz  birbirimize  güvenimizi kaybettik. Belki haklıyız, belki yapmamamız lazım ama bu güven eksikliği acı veriyor mu? Evet! Hem de çok acı veriyor. Yüce Rabbimiz:   ‘Ey iman edenler, eğer bir fâsık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz’ buyuruyor.(Hucurat:6. Ayet)     Bunu niye söylüyoruz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarında bir gurubun Ezan-ı Muhammediyi, ıslık  ve düdük sesleriyle bastırmaya çalıştıkları haberleri hepimizi derinden üzdü. Nasıl olabilir! Dedik. Bizim kutsalımıza,  ne ara bu kadar düşmanlık beslediler de bunu kusuyorlar?  Ne var ki olayın iç yüzü daha başka çıktı. Tamam,  yanlış bir haber yayıldı ve hepimiz bu haberle şoke olduk. Bu olay hepimize olay ne olursa olsun, önce doğruluğunu ve haber kaynağının neye hizmet ettiğini ve sonuçları hangi kapıya çıkar bu hesabı daha iyi yapmamız gerektiğini gösterdi.    Sosyal medya bir savaş alanı ve burada dost kim? Düşman kim? Pek bilinmeyen bir mecra. Yüce Rabbimiz: “Ey iman edenler! Şayet Allah’dan ittika ederseniz, o size furkân (hem zahir, hem batında hak olanı olmayandan, iyiyi kötüden, temizi habisten ayırt edici bir marifet ve nur) verir.” (Enfâl, 29)buyuruyor. Allah Rasülü buna ‘feraset’diyor.    Müslümanlar olarak bizler şu zor günlerde daha fazla dikkatli ve rikkatli, ferasetli bir şekilde olayları yorumlayabilmeliyiz. Ülke olarak üzerimize çok daha büyük oyunlar oynandı ve bu oyunlar şiddeti ve tehlikesi daha da artarak devam edecek. Birilerinin bizleri yönlendirmesinden önce Allah’ın hükmüne bakmalı olayları, Mü’minin ferasetine yakışır bir şekilde yorumlamalıyız.    Geçmişte bu ve buna benzer çok olaylar yaşadık. Yapılmak istenen etnik, kültürel veya dini ayrılıklar üzerinden toplumsal bir savaş çıkmasıydı. Her olumsuz olay , milletimizin üstün seziş ve olayları muhakeme etmesiyle yapılmak istenilen asla bu topraklarda gerçekleşmedi. Bu demek değil ki asla böyle bir infial olmaz. Toplumun genetiğiyle oynar ve o toplumu ayakta tutan değerleri gelecek  nesilden silerseniz neler olabileceğini çok da kestiremeyiz.      Bizim öncelikli görevimiz, toplumu ve ülkenin temel yapı taşlarını ayakta tutup güçlendirmektir. Bu da ancak din- iman- kültür ve milli duygular ile gerçekleşebilir.     Allah muhafaza  etsin, davranışlarımızla   ya da bir anlık gafletin çok ağır bedelleri olabilir. Ümit varız biz güzel günler göreceğiz inşallah… Sancısı çok önceden başladı, heyecanımızı itidalli yaşamak zorundayız… Vesselam                                                                                                                     Ravza  Zeybek
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2019 - Salı

MUTEDİL BİR SEZİŞ


En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
   Dünya hayatı sıkıntılı imtihanlarla dolu, bir uğrak yeridir biz inananlar için. Dört bir yanımız kuşatılmış, nereye baksak bir zulüm, nereye yönelsek bir karmaşa…
İçimiz dışımız bu karmaşaların sesleriyle dolu. Her daim bir savaş vermekteyiz. Zihnimiz ve kalbimiz  öyle yorgun ki,  İsmet Özel’in dediği gibi  ‘Öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan’ sözü çınlıyor kulaklarımızda.
    Yaşadığımız günler adeta mayın tarlası. Kimse kimsenin niyetini, yapmak istediğini ya da kime hizmet ettiğini bilmiyor. Güvendiğimiz dalların ellerimiz de kaldığı zamanlar. Biz  birbirimize  güvenimizi kaybettik. Belki haklıyız, belki yapmamamız lazım ama bu güven eksikliği acı veriyor mu? Evet! Hem de çok acı veriyor. Yüce Rabbimiz:
  ‘Ey iman edenler, eğer bir fâsık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz’ buyuruyor.(Hucurat:6. Ayet)
    Bunu niye söylüyoruz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarında bir gurubun Ezan-ı Muhammediyi, ıslık  ve düdük sesleriyle bastırmaya çalıştıkları haberleri hepimizi derinden üzdü. Nasıl olabilir! Dedik. Bizim kutsalımıza,  ne ara bu kadar düşmanlık beslediler de bunu kusuyorlar?  Ne var ki olayın iç yüzü daha başka çıktı. Tamam,  yanlış bir haber yayıldı ve hepimiz bu haberle şoke olduk. Bu olay hepimize olay ne olursa olsun, önce doğruluğunu ve haber kaynağının neye hizmet ettiğini ve sonuçları hangi kapıya çıkar bu hesabı daha iyi yapmamız gerektiğini gösterdi.
   Sosyal medya bir savaş alanı ve burada dost kim? Düşman kim? Pek bilinmeyen bir mecra. Yüce Rabbimiz:
“Ey iman edenler! Şayet Allah’dan ittika ederseniz, o size furkân (hem zahir, hem batında hak olanı olmayandan, iyiyi kötüden, temizi habisten ayırt edici bir marifet ve nur) verir.” (Enfâl, 29)buyuruyor. Allah Rasülü buna ‘feraset’diyor.
   Müslümanlar olarak bizler şu zor günlerde daha fazla dikkatli ve rikkatli, ferasetli bir şekilde olayları yorumlayabilmeliyiz. Ülke olarak üzerimize çok daha büyük oyunlar oynandı ve bu oyunlar şiddeti ve tehlikesi daha da artarak devam edecek. Birilerinin bizleri yönlendirmesinden önce Allah’ın hükmüne bakmalı olayları, Mü’minin ferasetine yakışır bir şekilde yorumlamalıyız.
   Geçmişte bu ve buna benzer çok olaylar yaşadık. Yapılmak istenen etnik, kültürel veya dini ayrılıklar üzerinden toplumsal bir savaş çıkmasıydı. Her olumsuz olay , milletimizin üstün seziş ve olayları muhakeme etmesiyle yapılmak istenilen asla bu topraklarda gerçekleşmedi. Bu demek değil ki asla böyle bir infial olmaz. Toplumun genetiğiyle oynar ve o toplumu ayakta tutan değerleri gelecek  nesilden silerseniz neler olabileceğini çok da kestiremeyiz. 
    Bizim öncelikli görevimiz, toplumu ve ülkenin temel yapı taşlarını ayakta tutup güçlendirmektir. Bu da ancak din- iman- kültür ve milli duygular ile gerçekleşebilir. 
   Allah muhafaza  etsin, davranışlarımızla   ya da bir anlık gafletin çok ağır bedelleri olabilir. Ümit varız biz güzel günler göreceğiz inşallah… Sancısı çok önceden başladı, heyecanımızı itidalli yaşamak zorundayız… Vesselam
                                                                                                                    Ravza  Zeybek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.