NİŞANIN TEK ADI KALDI
En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
Biz çok değiştik dostlar! Öyle bir değiştik ki bu değişimin sonuçlarını, bizden neleri aldığını, göremeyecek kadar değiştik! Biz ki dinini hiçbir şeye değişmeyen yaşamının gayesini, hayatının amacı Allah’ın rızasını kazanmak olduğuna inanan Müslümanlardık. Bir dönem mücadele ettiğimiz birçok değeri ayaklar altında neden bıraktığımızı merak ediyorum.
Önceden dindar bir kadın veya erkek, kendisine haram olan bir erkeğe veya kadına elini uzatmazdı. Nişanlı bile olsalar birbirlerinin elini tutmaz ama sadakat ve güveni hisseder ve hissettirir, güven zeminini sağlam oluşturur ve yeni kurulacak yuvalarının temellerini atardı.
Bizden alınan bizde değişen nedir? Örneğin nişanlılık bir söz birliğidir. Evliliğe onay vermek ve hazırlanmaktır ama evlilik değildir. Nişanlılar bir birlerine yabancı sayılırlar. Karı kocanın sahip olduğu haklara sahip değildirler. Nişanlı çiftler birbirlerini tanımaya, kendilerinin özel durumlarını öğrenmek ilerde kuracakları yuva için uyumlu bir çift olabilecekler mi bunun öğrenilmesi için önemli bir süreçtir.
Günümüzde insanlarının flört ve ya arkadaşlık adı altında şeytanın birçok tuzaklarını görüyoruz. Bu tür yaklaşımlar kızları ve erkekleri aslında bir birlerine güveni tamamen yok eden güvensiz bir bakış açısı oluşturmaktadır. Senelerce küçümsenen görücü usulü ile evlenen birçok çiftin daha sağlıklı evlilik yaşadığına şahit olurken, senelerce çıkmış gençlerin evliklerinin bir iki yılında boşanma ile sonuçlandığına şahit olmaktayız.
Son dönemlerde sosyal medyada dini bir emir gibi algılanan bazı olmazsa olmaz olan nişan ve düğün törenlerini görmekteyiz. Eskiden hayırlı işleri daha sade ve samimi bir şekilde yaşanırken, herkesin yaptığı bazı ‘şeyleri’ yapmazsak eksik kalır gibi bir anlayışla samimiyetten uzak, gösteriş ve teşhirci bir anlayışa kurban ettiğimiz özel anları harcıyoruz. Yapılan gereksiz harcamalar cabası olurken, nişanlı çiftlerin mahremiyeti ortadan kalkmamışken sarmaş dolaş pozlarla fotoğraf çektirmeleri ve bunları teşhir etmeleri ayrı bir sorun.
Nişan tarafların arasında sınırları kaldırmaz. Ama günümüzde ‘Onlar nişanlı’ deyip her davranışı serbest gören aile büyükleri var. Yapmayın sınırları gençler bilmiyorsa onlara öğretmek bizim boynumuzun borcudur.
Ne oldu bize? Özümüzden ve bizi biz yapan dinimizden ve geleneğimizden, örfümüzden ne çabuk sıyrıldık. Sevdiği kızın adına kara gelir diye sevdasını içinde tutan, adını ağzına alamayan, sevdiğine ‘Seni seviyorum’ demeye utanan insanlarımız nereye gitti? Sevginin de bir ârı vardı ama şimdilerde ayak altında ve kaldıran yok…
Rabbimizin çizmiş olduğu sınırlara riayet etmek zorundayız. Bu dünyaya bırakacağımız en güzel şey temiz bir sevginin kutsallığını anlatmak ve o temizlikle kurulacak yuvalara öncülük etmek olsa gerek. Bunu yaparken Rıza-i ilahiyi amaç edinerek yapmaktır.
Ravza Zeybek
Anasayfa
Yazarlar
Ravza Zeybek
Yazı Detayı
Bu yazı 1573+ kez okundu.
NİŞANIN TEK ADI KALDI
NİŞANIN TEK ADI KALDI
En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
Biz çok değiştik dostlar! Öyle bir değiştik ki bu değişimin sonuçlarını, bizden neleri aldığını, göremeyecek kadar değiştik! Biz ki dinini hiçbir şeye değişmeyen yaşamının gayesini, hayatının amacı Allah’ın rızasını kazanmak olduğuna inanan Müslümanlardık. Bir dönem mücadele ettiğimiz birçok değeri ayaklar altında neden bıraktığımızı merak ediyorum.
Önceden dindar bir kadın veya erkek, kendisine haram olan bir erkeğe veya kadına elini uzatmazdı. Nişanlı bile olsalar birbirlerinin elini tutmaz ama sadakat ve güveni hisseder ve hissettirir, güven zeminini sağlam oluşturur ve yeni kurulacak yuvalarının temellerini atardı.
Bizden alınan bizde değişen nedir? Örneğin nişanlılık bir söz birliğidir. Evliliğe onay vermek ve hazırlanmaktır ama evlilik değildir. Nişanlılar bir birlerine yabancı sayılırlar. Karı kocanın sahip olduğu haklara sahip değildirler. Nişanlı çiftler birbirlerini tanımaya, kendilerinin özel durumlarını öğrenmek ilerde kuracakları yuva için uyumlu bir çift olabilecekler mi bunun öğrenilmesi için önemli bir süreçtir.
Günümüzde insanlarının flört ve ya arkadaşlık adı altında şeytanın birçok tuzaklarını görüyoruz. Bu tür yaklaşımlar kızları ve erkekleri aslında bir birlerine güveni tamamen yok eden güvensiz bir bakış açısı oluşturmaktadır. Senelerce küçümsenen görücü usulü ile evlenen birçok çiftin daha sağlıklı evlilik yaşadığına şahit olurken, senelerce çıkmış gençlerin evliklerinin bir iki yılında boşanma ile sonuçlandığına şahit olmaktayız.
Son dönemlerde sosyal medyada dini bir emir gibi algılanan bazı olmazsa olmaz olan nişan ve düğün törenlerini görmekteyiz. Eskiden hayırlı işleri daha sade ve samimi bir şekilde yaşanırken, herkesin yaptığı bazı ‘şeyleri’ yapmazsak eksik kalır gibi bir anlayışla samimiyetten uzak, gösteriş ve teşhirci bir anlayışa kurban ettiğimiz özel anları harcıyoruz. Yapılan gereksiz harcamalar cabası olurken, nişanlı çiftlerin mahremiyeti ortadan kalkmamışken sarmaş dolaş pozlarla fotoğraf çektirmeleri ve bunları teşhir etmeleri ayrı bir sorun.
Nişan tarafların arasında sınırları kaldırmaz. Ama günümüzde ‘Onlar nişanlı’ deyip her davranışı serbest gören aile büyükleri var. Yapmayın sınırları gençler bilmiyorsa onlara öğretmek bizim boynumuzun borcudur.
Ne oldu bize? Özümüzden ve bizi biz yapan dinimizden ve geleneğimizden, örfümüzden ne çabuk sıyrıldık. Sevdiği kızın adına kara gelir diye sevdasını içinde tutan, adını ağzına alamayan, sevdiğine ‘Seni seviyorum’ demeye utanan insanlarımız nereye gitti? Sevginin de bir ârı vardı ama şimdilerde ayak altında ve kaldıran yok…
Rabbimizin çizmiş olduğu sınırlara riayet etmek zorundayız. Bu dünyaya bırakacağımız en güzel şey temiz bir sevginin kutsallığını anlatmak ve o temizlikle kurulacak yuvalara öncülük etmek olsa gerek. Bunu yaparken Rıza-i ilahiyi amaç edinerek yapmaktır.
Ravza Zeybek
Ekleme
Tarihi: 20 Şubat 2020 - Perşembe
NİŞANIN TEK ADI KALDI
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.