Savaş Yılmaz
Köşe Yazarı
Savaş Yılmaz
 

Bireysel Menfaatler Devlet Menfaatlerini Ezerse

      İnsanlar çıkarların ve menfaatlerin esiri olmuştur çoktan, kimse fakir fukaraya acımaz ve onları ezdikçe ezesi gelir, yeter ki menfaatine zarar gelmesin. Kimsenin gözyaşına bakılmaz, kimseye merhamet edilmez çünkü akılcılık denilen kavram, yani bir nevi rasyonellik denilen kavram literatüre girmiştir.       Duyguların, insafın ve merhametin bittiği bir çağdayız, tabii ki eski çağlarda da durum farklı değildi ama menfaatlerin bu kadar yoğunlaştığı, herkesin para için gözünün döndüğü böyle bir zaman dilimi yaşanmamıştır. Bu durumun en temel sebebi hep daha fazla ihtirastan, gösterişten ve para hırsından kaynaklanır.        Dünya nimetlerinden daha fazla yararlanıp, geri kalan insanları da kendine köle etme düşüncesi hep canlılığını korur zenginlerin ve zenginleri koruyan devletlerin  kitabında. Hatta devleti bile kendi menfaati için kullanan, halkı bir nevi kendine hizmet eden ve canlı hayvan gibi gören anlayış hiçbir zaman etkisini kaybetmez, bu durum tüm dünyada geçerli bir anayasa haline geldi.         Bireysel çıkarlar, devlet ve toplum çıkarlarının üstüne çıkarsa, ne toplum tam toplumdur ve ne de devlet tam devlettir. Yöneticilerin halkla irtibatı kesildiğinde yeni düzen kurulur ve bu düzen ise düzensizliğin düzeni olur. Bu düzende de halk bir küme halinde değil de kendi menfaati için bireysel davranmayı daha çok arzular, işte burada toplum ve devlet unutulur. Düzenin olmadığı yerde ise ekonomik, adalet ve hukuk kavramları anlamanı kaybeder.         Yapılması gereken ise toplumun komple düzenin değişmesi için talepte bulunması gerekir, tabii ki bu talep zordur ve bu talebin de gerçekleşmesi zaman alacaktır. Bunun için hakikati amaç edinmiş yöneticiler gereklidir, kendi için değil de halk için çalışan yöneticiler, aslında bu da zordur ama kötünün iyisini seçmek mecburiyeti vardır. İnsanlar ne isterse, yöneticiler de onu vermek zorundadır. Toplum birlik olacak ve sonra isteklerini durmadan bıkmadan isteyecektir, tabii ki bunu istemek için bilinçli bir toplum olmak gereklidir veya toplumu harekete geçirecek bilinçli liderler.          Özellikle demokrasinin ve adaletin kıt olduğu ülkelerde, menfaat işi daha abartılıdır çünkü kontrol mekanizması yoktur ve tepeden, tırnağa kadar herkes birbirini dolandırma derdine düşer veya birbirinin bilgisizliğinden yararlanmaya çalışır. Devleti oluşturan kurumları, doğru ve çağa göre ayarlamazsanız, ne toplum kalır ve ne de düzen.
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2023 - Çarşamba

Bireysel Menfaatler Devlet Menfaatlerini Ezerse

      İnsanlar çıkarların ve menfaatlerin esiri olmuştur çoktan, kimse fakir fukaraya acımaz ve onları ezdikçe ezesi gelir, yeter ki menfaatine zarar gelmesin. Kimsenin gözyaşına bakılmaz, kimseye merhamet edilmez çünkü akılcılık denilen kavram, yani bir nevi rasyonellik denilen kavram literatüre girmiştir.

      Duyguların, insafın ve merhametin bittiği bir çağdayız, tabii ki eski çağlarda da durum farklı değildi ama menfaatlerin bu kadar yoğunlaştığı, herkesin para için gözünün döndüğü böyle bir zaman dilimi yaşanmamıştır. Bu durumun en temel sebebi hep daha fazla ihtirastan, gösterişten ve para hırsından kaynaklanır.

       Dünya nimetlerinden daha fazla yararlanıp, geri kalan insanları da kendine köle etme düşüncesi hep canlılığını korur zenginlerin ve zenginleri koruyan devletlerin  kitabında. Hatta devleti bile kendi menfaati için kullanan, halkı bir nevi kendine hizmet eden ve canlı hayvan gibi gören anlayış hiçbir zaman etkisini kaybetmez, bu durum tüm dünyada geçerli bir anayasa haline geldi.

        Bireysel çıkarlar, devlet ve toplum çıkarlarının üstüne çıkarsa, ne toplum tam toplumdur ve ne de devlet tam devlettir. Yöneticilerin halkla irtibatı kesildiğinde yeni düzen kurulur ve bu düzen ise düzensizliğin düzeni olur. Bu düzende de halk bir küme halinde değil de kendi menfaati için bireysel davranmayı daha çok arzular, işte burada toplum ve devlet unutulur. Düzenin olmadığı yerde ise ekonomik, adalet ve hukuk kavramları anlamanı kaybeder. 

       Yapılması gereken ise toplumun komple düzenin değişmesi için talepte bulunması gerekir, tabii ki bu talep zordur ve bu talebin de gerçekleşmesi zaman alacaktır. Bunun için hakikati amaç edinmiş yöneticiler gereklidir, kendi için değil de halk için çalışan yöneticiler, aslında bu da zordur ama kötünün iyisini seçmek mecburiyeti vardır. İnsanlar ne isterse, yöneticiler de onu vermek zorundadır. Toplum birlik olacak ve sonra isteklerini durmadan bıkmadan isteyecektir, tabii ki bunu istemek için bilinçli bir toplum olmak gereklidir veya toplumu harekete geçirecek bilinçli liderler.

         Özellikle demokrasinin ve adaletin kıt olduğu ülkelerde, menfaat işi daha abartılıdır çünkü kontrol mekanizması yoktur ve tepeden, tırnağa kadar herkes birbirini dolandırma derdine düşer veya birbirinin bilgisizliğinden yararlanmaya çalışır. Devleti oluşturan kurumları, doğru ve çağa göre ayarlamazsanız, ne toplum kalır ve ne de düzen.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.