Hayatımızın belli bölümlerinde yeni insanlarla tanışırız, bazıları kaba ve saygısızdır, bazıları da saygılı ve ince düşünenlerdir. Kiminin fıtratında vardır, özenli ve dikkatli davranmak ve kimisi de sonradan kazanır bu davranışı ama sonuç olarak dünyamız, nezaketliler ve nezaketsizler olarak ikiye bölünür.
Bir ortama girerken, biriyle tanışırken veya yakınlarımızla konuşurken, hem üslubumuzu, hem ses tonumuzu ve hem de seçtiğimiz kelimelere özen göstermek bir kalp inceliğidir. Gönül kırmadan, birilerini küstürmeden iletişim halinde olmak iyidir ve bunun hakkında onlarca deyim, kitap yazılmıştır. Kısacık ömrümüzde, insanları üzmek ve üzülmek boşunadır. Bunun için hep güzel fikirlere açık olmalıyız ve bunu çevremize de empoze etmeliyiz.
Nezaket, bir gönül işçiliğidir ve tabii ki bu emeklerden ve işçilikten anlayana. Madem kalp işçiliği yapacağız ve madem gelecek nesillere örnek olmak isteyeceğiz, o zaman bu durumu devam ettirmek için nezaketi, bir sanat halinde toplum arasında yaygınlaştırmak lazım. Bu ister eşler arasında olsun, ister işçi- işveren arasında olsun ve isterse de ikili veya çoklu arkadaş- dost ortamında olsun, bunu halka ve genele yaymalıyız.
Bazen nezaket gösterdiğimiz insanların nezaketsizliğiyle karşılaşırız ve bu konu beynimizi kurcalar, incelik ve duyarlılık gösterdik ama o bize kabalık etti diye düşünürüz. Evet bazıları nezaketten anlamaz, ne yaparsanız yapın, onlar kalpte emeğe önem vermezler çünkü gönül dünyalarında bu duyarlılık, üslup arka plandadır. Böyle olunca da yaşamımızın çeşitli evrelerinde, hem nezaketliler ve hem nezaketsiz insanlarla karşılaşırız, sonra da kime nezaket gösterip, göstermeyeceğimize karar veremeyiz. Bunun için ve bunu çözmenin yolları vardır, o insanların başkalarıyla iletişimine bakmak ve sizden bir adım atıldığı halde, o hala sizi önemlilik sırasına koymuyor ve yumuşak bir dil kullanıp, davranışlarını düzeltmiyorsa o insandan uzaklaşmanız sizin için hayırlı olacaktır. Nezaketli bir insana yaptığınız bir iyilik bile, onu borçlu olduğuna inandırır ve bu borcu nasıl öderim telaşına girer. Böyle olunca da o nezaket gösterdiğiniz insanda, size nezaket gösterir ve adım adım gelir.
Herkese nezaket gösterilmez, tanımadan veya iyice sohbet etmeden birine çok yaklaşmak doğru değildir. İnsanlar gerçek yüzlerini saklamakta mahirdirler çünkü çeşitli maskeleri vardır ve vakti gelince değiştirmekten çekinmezler. Tanıdığımız insanların çoğu ilk tanışmada birebir yüzlerini ortaya çıkarmazlar ve ilk tanıdığımız gibi de kalmıyorlar çünkü rol yapmışlardır başlarda ve zaman geçtikçe de o büründükleri rolleri taşıyamazlar artık.
Yanlış insana, doğruları yapılmaz ve nezaketsiz insana da nezaket gösterilmez çünkü fazladan nezaket, güçsüzlük anlamına gelir çoğu yörelerde. Hasta olmayan, hastanın derdini bilemez, işte bu doğrultuda nezaketsiz insan da nezaketi anlayamaz ve sanki zorundaymışsınız gibi davranır. Halbuki siz, ona bir canlı olarak saygı ve incelik gösterdiğiniz halde, o ise bunu yanlış anladı ve kötü yorumladı çünkü kelime hazinesinde bu durumu anlamlandıracağı bir sözcük yoktur. Bu yüzden kime nasıl yaklaşacağınızı iyi düşünün, sonradan pişman olmamak için.