Yasal olarak her şeyin namus üzerine kurgulandığı, Ailenin reisi erkeğin olduğu, erkek egemen zihniyetin ve iktidarın biçimlendirdiği, Kadınların her alanda cinsiyet, sosyal ve kültürel kategoriye sokulduğu bir coğrafyada kadın olmak elbette zor. Günümüzde erkek egemenliğinin hâlâ kadının üzerinde söz sahibi olması, Ailenin uygun gördüğü kişilerle değil kendi istediği kişiyle evlenen ya da birlikte olma hakkını kullanan, Ya da sevgisizlik, şiddet sonucu eşini terk etme cesaretini gösterenlerin cinayete kurban gittiği ve bunun namus cinayeti sayıldığı bir coğrafyada kadın olmak elbette zor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın istatistiklerine göre ilkokulda 195.000, ortaokulda 208.000, lisede 373.000, toplam 866.000 kız çocuğunun eğitimden yoksun olduğu bir coğrafyada, kız çocuğu olmak, kadın olmak elbette zor. Sürekli olarak eğitim sisteminin değiştiği, hiç bir işe yaramayan 4+4+4 sisteminin ve bir türlü çözüm üretmeyen eğitim politikalarının olduğu, niteliksiz ve verimsiz insan gücünün gitgide yaygınlaştığı, kız çocuklarının eğitimden ve sosyal hayattan uzak bırakılmaya çalışıldığı bir coğrafya da kadın olmak elbette zor. Bu coğrafyada kadın olmak, çıkmaz sokaklarda yol bulmak için mücadele etmek demektir. Oysa kadın sadece kadın değildir. Vicdandır… Arkadaştır… Nefestir… Huzurdur... Mutluluktur… Sıcak bir yuvadır... Aşktır... Paylaşmaktır Üretendir… Aydınlıktır… Dostluktur… Kadın olmak insanın yarısı, bütünün anası olmak demektir. Çocuğu doğuran, büyüten, eğiten kadının bu büyük potansiyelin öncelikle eğitilmesi ve eğitilmiş gücünden faydalanılması gerekmektedir. Kur'an-ı Kerim'de ilimden bahseden, ilmi teşvik eden 750 ayetin hepsi cins ayrımı yapmadan tüm erkeklere ve kadınlara hitap etmektedir. İslam dininin gayesi  yine cins ayrımı yapmadan, her türlü cahilliği yok etmek, ilimin ve bilginin ışığında her iki dünyanın da mutluluğuna kavuşmaktır. İslam dini, her şeyi öğrenmek, doğru öğrenmek için çabada olmayı gerektirir. "Bilenle bilmeyen bir değildir" (Fatır35/19.21) "İlim öğrenmek, kadın-erkek her Müslümana farzdır" "Beşikten mezara ilim tahsil edin" Hz. Muhammed (S.A.V) "Sizden erkek olsun, kadın olsun hiç bir çalışanın amelini karşılıksız bırakmayacağım" (Al-i İmran suresi 3/195) "OKU" emriyle başlayan ilahi davete ilk evet cevabını verenin Peygamberimizin mübarek zevceleri Hz. Hatice anamız olduğunu düşünürsek, İslam'ın kadın eğitimi konusundaki tarihi gerçeğini de vurgulamış oluruz . Kız çocuklarını, kadınlarını eğitmeyen toplumla gelecek nesillerini de eğitimden yoksun bırakırlar. Şemseddin Sami "Erkekleri terbiye etmek, gölge veren bir ağaç dikmektir. Kadınları eğitmek ise, hem gölge verecek, hem meyve verecek bir ağaç dikmektir" Mustafa Kemal Atatürk "Dünyada her şey kadının eseridir" diyor. Eğitimli kadınların, kız çocuklarının sayısının artması sonucu, ülkenin gelişmişlik düzeyi de artacaktır. Eğitim düzeyimizi yükseltemezsek lokomotif yerine vagon oluruz, birileri de bizi istediği yöne çeker. "O ZAMAN BIKMADAN, USANMADAN HEPİMİZ SORALIM BU COĞRAFYADA OKULA GİTMEYEN 866.000 KIZ ÇOCUĞU NEREDE VE ŞU ANDA NE YAPIYOR?" Serpil GÜLEÇYÜZ Eğitimci-Yazar