Birkaç gün önce kıymetli dostlarım Gülcan İstanbul ve Ramazan Üzün’ün daveti ile bir söyleşiye gittim.
24.Dönem milletvekili ve yazar Sayın Metin Külünk ile eğitimci yazar uzman psikolog Kazım Yurdakul’un 2023 perspektifinde Türkiye ve Dünya gündemi konulu konferansı beni derinden etkiledi.
Öncelikle kulaktan duyma bilgiler ile Metin beyi yanlış tanıdığımı ifade etmeliyim, çok şükür kimsenin arkasından konuşmasam da kendisine, kendi dünyamda ön yargılarım vardı, fakat konuşma esnasında bu ön yargılarımın tamamını yok etti. Bir ara eşim Hatice Hanım ile göz göze geldik ve ‘’bizimle aynı düşünen insanlar da varmış’’ der gibi birbirimize bakış attık.
Evet biz dünyanın beklediği, arzuladığı bir milletiz ve bunu her arkadaş sohbetlerinde inadına anlatır, bunun için ömrünü vakfederler.
Hele ki Kazım Bey konuşmaya başlayınca biz sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi zannettik, hatta bazen birkaç arkadaş kendi aramızda bu konuları tartışıyoruz gibi geldi desek yeridir.
Ne yazık ki ne Kazım beyi ne de Metin beyi ilk defa canlı olarak görmüştük, (ne yazık ki diyorum çünkü çok şey kaybetmişiz) fakat aynı dili konuşanlar değil aynı gönlü paylaşanlar anlaşabilir derler. Biz bu iki kıymetli konuşmacılarla aynı gönlü paylaştığımızı o an hissettik.
Kendilerine sonsuz teşekkürler
Bir millete ne yazık ki varlığının gayesi unutturulmaya çalışıyor. Yabancıların gıpta ile baktığı bu asil millet, ne çekti ise içerideki düşmanlardan ve bizdenmiş gibi görünen münafıklardan çekti. Düşman bildiklerimiz, onlar kadar zarar veremediler bizlere.
Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki her konuşmamda hep tatlı su Müslümanlarını eleştirdim. Koltuk, makam ve mevki uğruna hak bildiğini söylemekten korkanlar, ancak tatlı su Müslümanları olabilir dedim. Hakiki Müslüman ise hak bildiğini korkusuzca söylemeli, ‘’ben bunu söylersem akademik kariyerim biter, bir daha vekil olamam’’ ve benzeri şeyler düşünmemeliydi.
Bu iki konuşmacının tatlı su Müslümanı olmadıkları kesin. Öz eleştirilerini korkusuzca yaptılar, hak bildiklerini söylediler. En önemlisi de bunları düzeltmek zorundayız diyebilen, hatayı kabul eden insanlar, asla tatlı su Müslümanı olamaz.
Bu yüzden idrak enfeksiyonunu atlatmış, bu konular hakkında halkımıza faydalı neler yapabiliriz endişesi taşıdıklarını bizlere hissettirdiler.
Bu ve benzeri insanlar var oldukça bu millet idrak enfeksiyonunu mutlaka atlatacaktır inşallah.
Şimdi merak ettiğim bir şifre kaldı ...
Kıymetli abilerim, sahi bu 04.07 şifresi ne onu da anlatır mısınız bizlere?
Merak edenlere de ben paylaşayım.