Hz Mevlana bir sözü var bilirmisiniz "Aynı dili konuşanlar değil aynı gönlü paylaşanlar anlaşabilir" diye
Dün hiç yüz yüze görüşmediğim hatta sadece ismini bildiğim,yani tanışık olduğum bir arkadaşım bir yazı gönderdi okurken gözyaşlarımı tutamadım,beni anlatıyor gibi yürekten yazılmış,kaleme alınmış yazıyı sizlerle paylaşmak istedim
Buna bir babanın feryadı demeyin sakın
Bu bir babanın en sessiz çığlığı aslında
Tabi anlayan değil belki ama yaşayan için.........
BABA NEDİR
Eğer evli iseniz dünyanın en güzel duygusudur. Minicik bedenini kucağınıza aldığınızda babalık ile tanışırsınız. Artık bir çınar ağacısınızdır. Bazen otoriter olsanız da canınız ciğerinizdir. Kıyamaz ve kıramazsınız evladınızı. Tüm mutlu zamanlarında yanında olursunuz. Hatta çevrenizde neden bu kadar şımartıyorsun çocuğu derler. Derler ama işte bilmezler ki çocuklar bir daha çocukluğunu yaşayamayacak
Ama Eğer ki insanlık hali eşiniz ile anlaşamadınız ve boşanma kararı almışsanız artık siz hiçsiniz.
Şöyle anlatayım ;
Boşanmaya karar verdiğiniz an 6 aya yakın ön inceleme süresinde canım dediğiniz evladınızı göremezsiniz. Sonra hakim huzuruna çıkarsınız. Ben babayım hakim bey sizde kimsiniz ki dersiniz. Ama işler öyle yürümüyor baba efendi . Hakim sizin ayda maksimum 24 saat görmenize hükmeder. Gururunuza yediremezsiniz. Artık minicik yavrunuza gölgenizle güven veremeyeceksiniz. Bunu asla kabul etmek istemezsiniz çok kez mücadele edersiniz. Sonra ne mi olur. Eski eşiniz size çocuğu göstermek istemez ve silah olarak kullanmayı tercih eder. Öyle ya boşanma anında ve aşamasında size maddi hariç hiçbir zarara uğratamamıştır. Eee babasınız ya boşanmanın en ağır bedeli size ve çocuğa düşmüştür. Bu fatura çok ağır olarak evladınıza ve size kesilmiştir. Çocuğunu görmek için hayatınızda hiç girmediğiniz karakol,adliye ve son olarak da bu silsileye eklenen icra dairesi yeni ziyaret yeriniz olur. Mahkeme kararını uygulatıp çocuğunuzu 5-6 saat görmenin sevinci ile icra dairesine gidersiniz. Karşınıza memur çıkar. Çok yoğunuz yarın gel,bu hafta çocuğunu almasan, aman yinemi çocuk haczi gibi diyaloglara girersiniz. Aman ALLAHIM devletin resmi bir dairesi çocuğunu bir eşya gibi görüyor ve size pedagog taksi ve icra harç bedeli ödemenizi söyler. Başınızdan kaynar sular dökülmüştür. Çocuk,bir hayat devlet gözünde bedeli biçilen bir eşya gibi görünmekteydi. Ama artık alışmanız gerekiyor bu duruma. Daha sonra pedagog yazısını alırsın Aile ve Sosyal Politikalar müdürlüğüne gidersiniz. Sevinmeyin öyle adının aile olduğuna. Gidersiniz evrak kayıttaki memurda aa çocuk hacizi diye mırıldanır. Artık sizde gurur kalmamıştır. Çünkü tüm makamlar bir eşya olarak görür çocuğunuzu. Sizin tenine zarar gelse dünyayı yakacağınız, yaşam umudunuz evladınız artık bir eşyadır herkesin önünde. Peki ya siz. Siz artık baba değilsiniz. Çünkü artık ziyaretçi olmuştunuz. Herkes evladınız üzerinden para kazanmaya başlar. Hukukçular bir yandan,icra harçları bir yandan,pedagog(sözde çocukların yararına çalışanlar) , Adalet vakfı araçları bile çocuğunuzu görme üzerinden ticaret yarışına girerler. Ne büyük pastaymış çocuk icrası dersiniz.
Artık Çocuğunuzu bir otobüs durağında görebilirsiniz ama yanına gidemezsiniz. Hani Baba çınar ağacı idi gölgesi bile yeterdi. Siz evladınıza gölge dahi olamazsınız. Hayata karşı hazırlama lüksünüz yoktur. Artık Çocuğunuz babasız siz çocuksuz kalmışsınızdır. Çocuğunuzu uzaktan sevmek zorundasınız. Bir Bakkal veya sıradan bir kişi çocuğunuzu gördüğünde başını okşayabilir ancak siz sadece onun görmeyeceği bir yerden bakarsınız. İşte boşanmış baba yani biz ziyaretçilerin durumu budur . bu sadece kısa bir özetidir. Durumun ne kadar acı olduğunu ilerleyen yazımda sizlerle paylaşacağım.
Çocuk Susar Siz Susmayın.
Ali Selman IŞIK kardeşime teşekkür ederim
Abdulvahit Koç
Vesselam
(@abdulvahitkoc)
https://twitter.com/abdulvahitkoc?s=08