10 yıldır gazeteler yöneten hatta bir değil yaklaşık üç gazeteyi idare eden birileriyseniz, “sen gazeteci değilsin” demek için, bence bir daha düşünmek lazım.   Geçenlerde görüşme için bir kuruma gittim, şimdilerde danışmanlık yapan kıymetli gazeteci arkadaşım, görüşme esnasında benim asıl mesleğimi öğrenince “Sen gazeteci değilsin” dedi! Biraz şaşırdım tabi, aslında biraz da kırıldım.   Kendisine “Neden?” diye sordum… “Bu işin okulunu okumadınız, ben mesleği gazetecilik olmayan bir kişiye gazeteci denmemesi taraftarıyım, kişinin mesleği gazeteci değilse yapmamalı” diye cevap verdi. Üzerine de ilave etti ve beni uyardı: "Ben böyle dedim diye gazeteyi bırakmayın…" Yönettiğim gazetede kaç kişinin çalıştığını sormadan da devam etti “Okuyup da gazetesinde ekmek yiyen kaç kişi var, onlar varken size gazeteci demek olmaz” falan dedi.   Bu biraz alaycı tavır gibi gelse de ‘kızmak var ama belli etmek yok’ prensibi ile ikram ettiği çayı içmeye devam ettim, bizim çalışanlarımız “Taş yemiyor” diyemedim. Evet, kırıldım aslında, ülkemde güzellik yarışmasına katılan bir hanım sinema sanatçısı oluyor, ardından şarkıcı oluyor kaset çıkarıyor, ardından aynı kişi, tiyatroya el atıyor sahne alıyor, sonra gazeteciliğe soyunuyor, televizyon ekranlarında program yapıyor, arzı endam ediyor ve biz bunu ayakta alkışlıyoruz. Neden? Her dalda hâkimiyetini iyi sergiledi düşüncesi ile...   Veya bir doktor, doktorluğa devam ederken bir siyasi partinin ilçe belediyesi başkan adayı oluyor, siyasete el atıyor, ardından başkan oluyor, bir belediyenin başkanı olarak ayakta alkışlıyoruz. Sonra o önceden doktor şimdilerde belediye başkanı olan kişinin danışmanı, (eskiden gazeteci şimdilerde danışman olan arkadaş), makamın verdiği hadsizlikle “Sen gazeteci değilsin” demeyi normal görüyor.   Bize gelince ben 10 yıldır idareciliğini yaptığım gazeteleri günlük tekil 25 bin tıklamaya çıkarsam da gazeteci olmuyorum. Bunu niye anlattım? Bu yazıdan çıkartılması gereken yorum ve ders ne? Tek kelime ile ‘ideolojik düşüncelerinizin, kişiliğinizi yok etmesine müsaade etmeyin’ derim… Bizleri ayakta alkışlamayabilirsiniz ama gazetelerimizi hiç bir siyasi partinin arka bahçesi yapmadık diye “Gazeteci değilsin” diyemezsiniz...