Habergündemim'i kurmakta ki maksadımız aslında çok basit bir düşünce olgusu yüzünden oldu. (Yazının sonunda anlatacağım)  İsmim  Abdülvahit KOÇ , asıl isim imamlık.. 9 yaşlarında başladığım dini celili İslam öğrenme ve ögretme işine çok şükür ki devam ediyorum. Aynı zamanda bir kamu kurumunda işçi statüsünde İmamlık görevi yapıyorum.  Devrim çocuğu sözünü fazla sevmesem de 1980 doğumlu olarak, hayata Recebi Şerifin 12. gecesi, Egenin incisi İzmir’de gözlerimi açmışım.  Tipik bir İzmirliyim, haftada bir gün de olsa kahvaltıda boyoz veya gevrek yemeden yapamayan, domates bilmeyen, domatsız yaşayamayan,kumrunun sadece bir kuş olmadığını çok iyi bilen, tipik bir İzmirliyim işte... Hayatım boyunca doğru bildiğim veya doğruluğuna inandığım degerleri savundum, rabbim müsade ettikçe de savunmaya devam edeceğim.... Bunun için kandırılmış olduklarını itiraf edenlerin, yıllarca düşmanlıklarına korkusuzca göğüs germiş biri olduğumu tevazu göstermeden söyleyebiliyorum... Sevgili eşim Haticeylem Koç ile hizmet muvaffak olsun diyebileceğimiz hizmetleri yapabilmek için şimdilik bu dünya hayatımızı birleştirip, ukbada da bu birlikteliğin gönül rahatlığıyla devam ettirecek hizmetler için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.  Çok sıkıntılı bir hayatın içindeyken yaradanın kaostan mükemmel bir düzen kurduğunu idrak etmeye başladığımız zamanlar, yaşadığımız tüm sıkıntıların birer öğreti olarak görmemiz gerektiğini anlamamıza sebep oldu, bu da hayata farklı bakış açıları getirmemin bir başlangıç noktasına dönüştü.  Yıllar öncesi düşüncelerimiz ile şimdi ki düşüncelerimiz arasında bir fark yok desek, yanlış söylemiş olmayız, ama bazı konularda bakış açımınız değiştiğini itiraf etmem gerek galiba...  Genelde farklı bakış açıları ile hedefi yorumlamaya çalışırız, hazırladığımız, icra ettiğimiz sohbetlerimizde, seminerlerimizde, hedeflediğimiz şeyi farklı bakış açılarından yorumlayarak daha fazla ilgi uyandırmaya çalışırız, böylelikle dinleyicileri dikkatle dinleme yoluna sevk etmiş oluruz.  Habergündemim'de bu düşünceler ile başlattığımız, 'Siz Geleceksiniz' sloganıyla duyurduğumuz planlarımızdan sadece biri, Rabbim muvaffakiyetler nasip ederse hayal ettiğimiz, ulaşmak için gayret ettiğimiz bir çok proje var, asıl gayemiz ise dini celili İslama hizmet, sadece hizmettir. Bir çok dostumuz çok para kazanıyor gibi sözler söyleye dursun, gazetelerimiz, seminer, sohbet, kitap, makale gibi her türlü çalışmalarımızdan para almadığımızı, tam tersine bizzat finanse ettiğimizi bir kez daha belirtmek isterim.  Bir çok kişi para kazanmak maksadı ile bir şeyler yaparken, biz farklı bakış açısı ile para ve emek harçayarak hizmet etmeye çalışıyoruz desek doğru cümleyi kurmuş oluruz herhalde.  Hayatımızda direk parayı hedefleyenlerin hep başarısızlıklarla karşılaştıkları doğrusunu unutmamak gerekir, gayesiz amaçsız direk parayı hedeflemek başarısızlığın yol haritasıdır, biz bunu çok iyi bilenlerdeniz, çünkü hayatı, etrafımızı ve insanları iyi analiz edebiliyoruz.  Bu zamana kadar para kazanmak için yaptıgımız asıl işimizden başka hiç bir işimiz olmadı... Para aslında insana değer katmayı gerektiren bir şey, değer katmak ise problemi çözmekle mümkün olur, yani para kazanmaya değil problemi çözmeye çalışanlar muvaffak olmuşlardır. Bizde bunu kendimize şiar edindik.  Devasa büyüklükleri ve akıllara durgunkuk verici cirolar yapan şirketlere bakarsanız bunu daha iyi algılamış olursunuz. Problemi çözmeye çalışan Apple düşünün, bilgisayarlar  karmaşık, çirkin, akıllı değil ve her an kullanılacak büyüklükte değilken bunu problem olarak görmüş ve para kazanmaya değil bu problemi çözmeye yönelmiş, para kazanmamış mı? Kazanmış tabi, diğerleri para kazanma odaklı iken başarısız olmuş, oysa problem odaklı çalışan para kazanır olmuş. Dünyanın en büyük şirketi Google tüm bilgilerin düzensiz ve ulaşılamaz durumda olduğu problemi üzerinde çalışmış ve başarılı olmuş.  Tabi sadece dijital olarak değil, benzinli araçlar dünyayı kirletiyor diye problemi gören Tesla  elektirikli araçlara ihtiyaç duyulduğunu tesbit etmiş.  Amazonun odaklandığı problem;Online alışveriş çok yavaş ve satıcılar güven vermiyor olmuş. Güvenilir satıcıları müşteri ile buluşturmalı ve hızlı kargo kolaylığı sağlamalıyız diyerek çözüm odaklı başarıyı yakalamış.  Başarı denen şeyin Büyükşehir Belediyesinde iyi bir  pozisyonda sabah 8 akşam 5 çalışmak ve kredi ödemek olduğunu kabul etmem beklensede galiba sadece bununla yetinemedim.  Habergündemim ve haberege.com.tr haber sitelerini kurdum, Türkiye’de sahibi işçi olan tek haber siteleri bunlar, en az 5 çalışanı ile günde 1000 hit alan ve bunu büyük başarı sanan diger haber sitelerine inat sadece 1 kişi ile günde 1000 hit alınabildiğini ispat ettim.  Tabi destekçilerim vardı, Mesela yazarlardan sorumlu Bülent Ertekin agabeyim ile hiç ceseden beraber olmasak da büyük desteğini gördüm, diger yazarlarımızın yazıları ile verdiği destek paha biçilemezdi, Yazının en başında; "Habergündemim'i kurmakta ki maksadım aslında çok basit bir düşünce olgusu yüzünden oldu" demiştim, bu olğu şuydu, kitaplar okuyor, kitaplar yazıyor, araştırmalar yapıyordum, fakat doğru olmayan bir şey vardı, yaratılışın kaostan nasıl harika bir düzen kurduğunu fakat insanın düzenden kaos inşa ettiğini görebiliyordum artık, fakat duyuramıyordum. Bunun için 45 dakikada ne anlatılır adı altında seminerler yazmaya başladım, başkalarının görmediği yerlerden aynı şeyleri anlatmak ve akıllarda kalıcı simetrik  bir anlatım tarzı üzerinde çalıştım.  Kesinlikle paraya değil probleme ve çözüme, dolayısıyla insana değer katmaya konsantre oldum.  Sosyal medya üzerinde inanan bir toplum için ve 45 dakikada ne anlatılır sayfaları açtım.  Hemen ardından radyo programları yapmaya başladım, anlattıklarımı daha çok kişilere hemde istedikleri anda ulaşmalarını sağlamam lazımdı.  Ve siteleri bunun ardından kurdum, artık ulaşmak istediğim kitleye istediğim zaman ulaşabiliyor, okunmasını istediğim her bilgiyi, okuyucuların istedikleri anda ulaşmalarını sağlamış oluyordum Ama hayallerim bununla sınırlı değil, Türkiyede ilk defa sahibi dahi işçi olan, %100 Milli ve %100 Yerli ilk haber sitesinin ardından aklım da yüzlerce proje ve hizmet sırasını bekliyor.  Peki hedeflerime ulaşabilirmiyim... Başarılı olabilirmiyim bilmem ama hizmet muvaffak olsun da varsın bizim yerimiz cami papuçluğu olsun sözü yolumuzu aydınlatıyor.  Bu vesile ile hayallerime ulaşma çabası içinde iken, bana manevi destek veren tüm dostlarımın yanında, köstek olmaya çalışan, hayallerim ile alay geçen, motivasyonumu kırmak için elinden gelen tüm çabayı sarf eden yakınlarım ve dost görünümlü dostlarıma, bana daha da fazla başarma azmi verdikleri için sonsuz teşekkür ederim.  Vesselam...