Şair ne güzel yazmış. Aslına bakarsanız şiiri yazan şaire hanımın anneside bildiğim kadarı ile henüz sağ. Genç şaire hanım, "Aslında 'Sol yanım acıyor' diyerek başka bir şey yazacaktım. O duygularla yazıya oturdum fakat yazdıkça başka bir yere gitti. Asıl olan yazana değil, yazdırana bakmaktır. Bize kaleme kâğıda dokunmak kaldı. Yaklaşık 25 dakikada yazdım ve yazarken de çok ağladım." diyor.
Bütün ülkede özellikle annesini kaybetmiş, anne sıcaklığını ruhunda, bedeninde, teninde, hissedememiş her evlât için güzelin ötesinde bir şiir yazmış. Tebrikler.
Bugün o şiiri; güzel bir şair yâda şairenin dudakları arasından döküldüğü zaman gözlerimizden akan oluk gibi gözyaşları ile âdeta başka âlemlere kanatlanıp gitmekteyiz.
Anne ve ona olan özlem nasıl anlatılır diye sorulsa,
" ANCAK BÖYLE DUYGU YÜKLÜ YAZILIR VE SÖYLENİR" denir, denilebilir.
Yazanın kalemine kuvvet sağolasın Ayla AYDEMİR hanımefendi.
.......
sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne
Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası,
Sol yanım… Çok acıyor anne.
Seni çok özledim, çok…anne…
Şair " Sol yanım ağrıyor!" diyor ya benim ne solum, ne de sağım, her yanım ağrıyor babaaa.
Nerede ise Ocak ayının ortasına geliyoruz, ağaçlarda yapraklar kalmadı.
Hala yazdan kalma bir hava.
Güneş adeta " haydi denize" der gibi.
Güneş, yeniden dirilişini müjde eden çiçeklerin rengarek açması için adeta kucağını açmış bir anne misali..
Daldan dala konan bir kelebek adeta elvan-ı sebâ misali, güneşin bütün renkleri ile " Ben Rabbimin (c.c) eseriyim, ben büyük bir sanatkarın; Allah'ın (c.c) sanatıyım" der gibi daldan dala konarak " işte buradayım" diyor.
Lâkin, ben ise yazdan kalma güneşli ve sıcak havanın mutluluğunu içimde yaşayamıyorum babaaa.
İçim bir yanardağ ve bomba her an patlamaya hazırım.
Nedir?
Nedendir?
Niçin?
İnan bilmiyorum baba.
İçimde tayfunlar, kasırgalar, hortumlar sanki hepsi harmanlanmış yepyeni bir firtına vaziyetinde. Sadece bir komut, bir emir, bir düdük bekliyor gibiler.
İnan; nasıl bir durumdayım bilmiyor, bilemiyorum.
Konuşacak, dertleşecek "BABAA" diye başlayıp.... derdimi anlatacak birine ....SANA ihtiyacım var baba.
Kocaman binaların f tipi odalarının ortasında gibiyim baba.
Sağa dönüyorum yalnızlık...
Sola dönüyorum boşluk...
Odamı dolduran başımın üstündeki lâmba gibisin babaaaaaaa....
Dişlerimi ve ellerimi sıka sıka değişik bir hallerdeyim.
Neyi?
Neden?
Ve niçin sıktığını bilmeden.
Yalnızlığıma mı?
yoksa;
babasızlığıma mı?
......
Ne dersin?
Derdin ya " en son babalar duyar evlat"
Ben; en son değil, seçeneklerin en başında (a) yada 1. yani en baştaki seçenek olmak istiyorum babaaa.
BEN OLMAK ....
yani
BABALARI OLMAK İSTİYORUM.
Bebeğimiz ayağa ilk kalktığında " "tay tay" yaptığımızda ya da ayağı nasıl sektiğinde yanında isem
sıkıldığında,
üzüldüğünde,
problemler ile boğuşupta işin içinden çıkamadığı, labirentin çıkmaz sokağında duvara tosladığında " NERDESİN BABA" diyen titrek sesini ilk ben duymak istiyorum.
Sonradan ağlamak değil.
Baştan tebessüm etmek ve " kızım......." diye başlayıp problemleri bitirmiş
mutlu,
huzurlu,
tebessüm eden yüzler görmek istiyorum.
Çok mu şey istiyorum babaaa????
Ben BABAYIM...
Ben " en son babalar duyar evlat" dediğin gibi değil
en başta,
en önce,
en ....
şekli ile muhatab olmak istiyorum.
Çok şey mi istiyorum babaa!!!
haaa çok şey mi?
Ben bir babayım babaaa
ve ben
EN SON BABALAR DEĞİL
BEN;
İLK OLMAK İSTİYORUM.
BEN;
İLK DUYAN
İLK İŞİTEN olmak istiyorum.
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Ertekin
Yazı Detayı
Bu yazı 831+ kez okundu.
EN SON DEĞİL, İLK BEN DUYMAK İSTİYORUM.
Şair ne güzel yazmış. Aslına bakarsanız şiiri yazan şaire hanımın anneside bildiğim kadarı ile henüz sağ. Genç şaire hanım, "Aslında 'Sol yanım acıyor' diyerek başka bir şey yazacaktım. O duygularla yazıya oturdum fakat yazdıkça başka bir yere gitti. Asıl olan yazana değil, yazdırana bakmaktır. Bize kaleme kâğıda dokunmak kaldı. Yaklaşık 25 dakikada yazdım ve yazarken de çok ağladım." diyor.
Bütün ülkede özellikle annesini kaybetmiş, anne sıcaklığını ruhunda, bedeninde, teninde, hissedememiş her evlât için güzelin ötesinde bir şiir yazmış. Tebrikler.
Bugün o şiiri; güzel bir şair yâda şairenin dudakları arasından döküldüğü zaman gözlerimizden akan oluk gibi gözyaşları ile âdeta başka âlemlere kanatlanıp gitmekteyiz.
Anne ve ona olan özlem nasıl anlatılır diye sorulsa,
" ANCAK BÖYLE DUYGU YÜKLÜ YAZILIR VE SÖYLENİR" denir, denilebilir.
Yazanın kalemine kuvvet sağolasın Ayla AYDEMİR hanımefendi.
.......
sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne
Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası,
Sol yanım… Çok acıyor anne.
Seni çok özledim, çok…anne…
Şair " Sol yanım ağrıyor!" diyor ya benim ne solum, ne de sağım, her yanım ağrıyor babaaa.
Nerede ise Ocak ayının ortasına geliyoruz, ağaçlarda yapraklar kalmadı.
Hala yazdan kalma bir hava.
Güneş adeta " haydi denize" der gibi.
Güneş, yeniden dirilişini müjde eden çiçeklerin rengarek açması için adeta kucağını açmış bir anne misali..
Daldan dala konan bir kelebek adeta elvan-ı sebâ misali, güneşin bütün renkleri ile " Ben Rabbimin (c.c) eseriyim, ben büyük bir sanatkarın; Allah'ın (c.c) sanatıyım" der gibi daldan dala konarak " işte buradayım" diyor.
Lâkin, ben ise yazdan kalma güneşli ve sıcak havanın mutluluğunu içimde yaşayamıyorum babaaa.
İçim bir yanardağ ve bomba her an patlamaya hazırım.
Nedir?
Nedendir?
Niçin?
İnan bilmiyorum baba.
İçimde tayfunlar, kasırgalar, hortumlar sanki hepsi harmanlanmış yepyeni bir firtına vaziyetinde. Sadece bir komut, bir emir, bir düdük bekliyor gibiler.
İnan; nasıl bir durumdayım bilmiyor, bilemiyorum.
Konuşacak, dertleşecek "BABAA" diye başlayıp.... derdimi anlatacak birine ....SANA ihtiyacım var baba.
Kocaman binaların f tipi odalarının ortasında gibiyim baba.
Sağa dönüyorum yalnızlık...
Sola dönüyorum boşluk...
Odamı dolduran başımın üstündeki lâmba gibisin babaaaaaaa....
Dişlerimi ve ellerimi sıka sıka değişik bir hallerdeyim.
Neyi?
Neden?
Ve niçin sıktığını bilmeden.
Yalnızlığıma mı?
yoksa;
babasızlığıma mı?
......
Ne dersin?
Derdin ya " en son babalar duyar evlat"
Ben; en son değil, seçeneklerin en başında (a) yada 1. yani en baştaki seçenek olmak istiyorum babaaa.
BEN OLMAK ....
yani
BABALARI OLMAK İSTİYORUM.
Bebeğimiz ayağa ilk kalktığında " "tay tay" yaptığımızda ya da ayağı nasıl sektiğinde yanında isem
sıkıldığında,
üzüldüğünde,
problemler ile boğuşupta işin içinden çıkamadığı, labirentin çıkmaz sokağında duvara tosladığında " NERDESİN BABA" diyen titrek sesini ilk ben duymak istiyorum.
Sonradan ağlamak değil.
Baştan tebessüm etmek ve " kızım......." diye başlayıp problemleri bitirmiş
mutlu,
huzurlu,
tebessüm eden yüzler görmek istiyorum.
Çok mu şey istiyorum babaaa????
Ben BABAYIM...
Ben " en son babalar duyar evlat" dediğin gibi değil
en başta,
en önce,
en ....
şekli ile muhatab olmak istiyorum.
Çok şey mi istiyorum babaa!!!
haaa çok şey mi?
Ben bir babayım babaaa
ve ben
EN SON BABALAR DEĞİL
BEN;
İLK OLMAK İSTİYORUM.
BEN;
İLK DUYAN
İLK İŞİTEN olmak istiyorum.
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN
Ekleme
Tarihi: 11 Ocak 2018 - Perşembe
EN SON DEĞİL, İLK BEN DUYMAK İSTİYORUM.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.