DİNDAR NESİL PROJESİNİ, DİNAR PROJESİNE DÖNÜŞTÜRENLER…     Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla       Gönderdiği kitabıyla bizleri terbiye eden ve kanun koyan Rabbimiz, kendisinin çizdiği sınırlar dairesinde kendisine kulluk yapmamızı ve kulluğun bir gereği olarak da mücadele etmemizi emrediyor. Kul olmak ise ‘’insanın hayatının ve ölümünün arasındaki bütün meseleler de Rabbine uygun bir hayat yaşamasıdır.’’1 Beşer kul olmak istiyorsa öncelikle kendi nefsiyle mücadele ederek zihni sürecini tamamlayıp nefs-i emmareden(kötülüğü emreden nefis), nefs-i mutmainneye(huzura eren nefis) ulaşmalı. Bu mertebeye ulaşan kişi hayatının anlam arayışına gerçek manada cevap vermiş olur ve insan mertebesine yükselir. İnsan olan varlık artık yerinde duramaz. Çünkü hakiki imana ulaşmıştır ve imanı onun harekete geçmesini söylüyordur.Artık diğer beşerleri kurtarmak için mücadele etmeye başlar. Mücadelenin bir çeşidi de nesli kurtarmaktır. Biz bu yazımız da bu konu üzerinde duracağız inşaallah. Nesli korumak dinimiz de kutsal olan konulardan bir tanesidir ve nesli korumak bütün mü’minlerin vazifesidir.  Bu vazifeyi hakkıyla yerine getirebilmek için Mehmet Akif Ersoy’un ‘’doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı, asrın idrakine sunmalıyız İslam’ı.’’ sözünü kendimize şiar edinmeliyiz. Kur’an’ın mesajını doğru bir şekilde anlayıp, yaşayıp ve asrın idrakine anlayacağı şekilde anlatmalıyız.        Bugün yaşadığımız çağa bakınca her mesele de olduğu gibi bu konuda da kitaba uymak zor gelince, işi kitabına uydurmaya başladık. Nefsini terbiye etme açısından zihni süreçlerini tamamlamadan/tamamlayamadan, İslam’i bir eğitimden geçmeden kuru bir hamasetle dindar nesil kuracağız diye ortaya çıktık. Zihni süreçlerini tamamlamayanlar/tamamlayamayanlar dindar bir nesle ihtiyaç olduğunu anladılar ama bu işin nasıl yapılacağını anlamadılar ve anlamadan kendilerince bir mücadeleye giriştiler. Sonuç ise her ne kadar kabul etmesem de ‘’siyasal islamcılık’’ denen tabirin sonu oldu. Bu yola girenler değil dindar bir gençlik kurmak, kendilerini dahi müdafaa edemediler ve masa(koltuk, makam), kasa(mal, para), ve nisa(kadın) imtihanların da tek tek dökülmeye başladılar. Kendileri dökülmekle de kalmadılar, bir de kendilerine inananlar da dökülmeye başladı. Yahudi tiyatrosun da müslüman piyesi oynayanlar, oyunun sonunda düşmanlarına benzediler. Heyhat ki heyhat uğruna 90 yıldır mücadele ettiğimiz değerlerin hepsi çiğnenmeye başladı ve kırmızı çizgileri olmayan ‘’helal haram ver Allah’ım, bu kulun yer Allah’ım’’ ve kendi menfaatlerine uygun ama dine uygun olmayan hemen her şeyi ‘’bugün zamanı değil ve bizim dediğimiz gibi olmalı’’ bahaneleri üreten bir müslümanlık ortaya çıktı. Bununla beraber bazılarına şirin gözükmek adına da yanlışları doğru gibi gösterdiler ve gösterilmeye de devam ediliyor. Yani batılı hak gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunun en bariz örneği de birkaç gün önce patlak verdi. Gençlere rol model olarak gösterilen ve gelen tepkilerden dolayı konuyu ‘asılsız haber’ olarak lanse edilip üzeri kapatılmaya çalışılan ‘Aleyna Tilki’ meselesidir. Bundan evvel de dini ve milli değerlerimize aykırı birçok kişi hep örnek gösterildi.(Biz insanları eleştirirken kimsenin şahsına birşey demeyiz, hakaret etmeyiz. Bizim tenkitlerimiz icraatlaradır. Ancak..) Bu tarz insanları rol model olarak yansıtırken hiç mi Allah’tan korkmadınız.        Kur'an'ı Hakim'de Rabbimiz buyuruyor ki: İnsanlardan öyleleri vardır ki (onun) dünya hayatına dair (aldatan yaldızlı) sözü, senin hoşuna gider ve (hatta bunlar), sözlerinin özlerine uyduğu konusunda da Allah’ı şahit tutar. Halbuki gerçekte o, (İslâm’ın ve müslümanların) en azılı düşmanıdır. O, (dönüp gidince veya) iş başına geçince, (Allah’ın emrine karşı gelmek ve hevasına uymakla) ülkede fesat çıkarmaya, harsı (ekonomiyi, kültürü) ve nesli mahvetmeye çalışır. Allah ise fesadı/bozgunculuğu sevmez.2       Batılı Hak ile  karıştırıp yıldızlı sözlerle insanlara servis edenleri, ülkede fitne-fesat çıkaranları, ekonomiyi bozanları ve nesli bozanları Allah sevmez. Allah’ın sevmediği bir insan biz müslümanlar için olsa olsa ancak ibretlik olma açısından rol model olunur. İnsanlara ahlaksızlığı özendirenler, hayatının anlamına cevap bulamamış kişiler ve popüler şehvetizmin etkisine kapılanlar bizim için rol model olamazlar. Nesli bozanlar da, nesli bozanları popüler yapıp onlara ödül verenler de yarın Allah’a nasıl hesap verecekler…? Günahlarda öncülük yapanları, maddeye, paraya önem verenleri  rol model göstermek, kişinin İslami hassasiyetlerinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor! Ayrıca rol model seçtiğiniz kişilere baktıkça  ‘dindar nesil projesinin dinar(para, maddi ölçüler) projesine dönüştürdüğünüzün de resmini gösteriyor.     Bu milletin imanıyla haddinden fazla oynandı, Allah aşkına bari sizler yapmayın. Rol model mi arıyorsunuz? Şanlı tarihimiz şanlı rol modellerle doludur. Teslimiyeti ile rol model olan ve zulme tek başına göğüs gerip ateşe atılmayı göze alan Hz. İbrahim, sabrı ile rol model olan Hz. Eyüp, başına gelen tüm belalara rağmen yılmadan mücadele eden ve insanlığın umut ışığı olarak rol model olan Hz. Muhammed(sav), sadakatiyle rol model olan Hz. Ebubekir(ra), adaletiyle Hz. Ömer(ra), hayasıyla Hz. Osman(ra), cesareti ve ilmiyle Hz. Ali(ra), takvasıyla Hz. Ebu Zer(ra),  zor zamanların geçmesi için eşine her mesele de yardımcı olan modelimiz Hz. Hatice(ra), ilmiyle model olan Hz. Aişe(ra) ve daha nice örnek alınacak yıldızlarımız varken,  edepten, hayadan, ilimden ve insanlıktan yoksun insanları bizlere örnek göstermeyin… Bu ümmetin evlatları gırtlaklarına kadar bataklığa girmişken, kalan kısmını da siz bataklığa sokmayın…. Rabbim meseleyi anlamayı, nasihatleri dikkate almayı ve kendisinin bizden razı olacağı ve bizim de kendisinden razı olacağı bir gençlik yetiştirmeyi bizlere nasip eylesin... Mücahit GÜLER 1- Feyzul Furkan Meali Mülk Suresi 2. Ayet 2- Feyzul Furkan Meali Bakara Suresi 204-205. Ayetler