Bir taraftan  ELHAMDÜLİLLAH KÜFRÜN BELİ KIRILMIŞTIR diyoruz. Diğer yandan da bu haberleri okuyunca " FE SÜBHANALLAH Yoksa gene başa mı dönüyoruz?" demekten kendimizi alamıyoruz. Ulusal yayın yapan bir gazetenin iç sayfalarında,  aşağıdaki haberi okuyunca gayri ihtiyari bu söz ağzımdan çıktı.  Nasıl çıkmasın ki? Aradan onca zaman geçmiş  MİNARELERDEN EZAN, CAMİLERDEN KURÂN, gürül gürül okunurken, kalksın  DENSİZ DENGESİZ KENDİNİ BİLMEZ  İŞGÜZAR birisi camide bir hanımefendi Kur'an-ı Kerim dersi veriyor diye bir günlük dahi olsa tutuklanıp hapse atılıyor. Neyse ki, yapılan hatadan kısa bir zaman dilimi de olsa dönülüyor ve serbest bırakılıyor.  Çok şükür.  ELHAMDÜLİLLAH  Haberi birde siz okuyun isterseniz. ............. Diyarbakırda Aydan Orakçı adlı kadın camide Kuran dersi verdiği gerekçesiyle gözaltına alınıp cezaevine gönderildi. Orakçı, avukatlarının Yargıtaya itirazı üzerine bir gün kaldığı cezaevinden tahliye edildi. ..... Yenişafak 22 Kasım 2017 agg sayfa 18 Ne şimdi bu? Anlayan da.  Anlatan da, lütfen beri gelsin. Bu yazının akabinde de İlahiyat Profesörü Hayrettin Karaman'ın bizzat yaşamış olduğu bir hatırayı yaşanan olay ile bire bir olması hasebiyle aktarıyorum :  "1941'de Çorum'da kıyı mahallede oturuyorduk. Azime Hoca vardı, Kur'an öğreten. Ben oynarken bir de baktım, bir kalabalık geliyor. Birçok polis ve jandarma içeri girdi ve evi bastı. 60'lı yaşlarındaydı. Azime Hoca bayıldı. Baygın halde kollarına girerek onu, 12-15 yaşlarındaki öğrencileriyle topladılar. Mus'af ve cüzleri de suç aleti olarak topluyorlardı. O kadar korkmuştum ki, mahallede oynarken beni de alacaklarından endişe ettim. Bir çamura ellerimi sırtımı yapıştırdım ki beni alamasınlar. 6-7 yaşlarındaydım. Gözdağı veriyorlardı." Bu yazı 2012 yılında ulusal bir gazetenin internet sitesinde yayınlandı. Hadiseleri yaşayan canlı tarihler hala aramızda.  Bunlardan bir taneside BENİM ANNEM. Jandarma baskını ile ahırda bulunan katana diye bildiğimiz devasa  atlarının arasına  saklanmalarını anlatması hala zihnimin bir kenarında. Hocamı? Onu da yaka paça jandarmalar götürüyor.  Eminim ki; her ailede bu anları birebir yaşamış ve hala hayatta olan canlı şahit, tanık olan  anne ve babalarımız vardır.  Rabbim (c.c) bu canlı  ŞAHİTLERE SAĞLIK, AFİYET İHSAN EYLESİN. Yaşanılan bu olay basit  gibi gözükse de bence bu kadar basite indirgenmemelidir.  Hanımefendiyi cezaevine atacak kadar SUÇU NEYDİ? Hangi akla istinaden 4 kız çocuk annesini hapise atıyorsunuz? Suç aleti Kur'an-ı Kerim mi? Nasıl bir suç işliyordu? Nasıl bir eğitim veriyordu? Yuh artık yaaaaa. Hemde kocaman bir yuh. Soru: 1-BAŞAMI DÖNÜYORUZ? 2-GÖZDAĞI MI VERİYORLAR? Boş beyler booooooooooş Ne yaparsanız yapın, Ne ederseniz edin booooooş. Yürüyüş başladı kafile yürüyor ve inşaallah yakın bir zaman da hem  ülkem de, hem de tüm dünya da koşacak.  ...... Bu gençliği karşımda görüyorum. Maya tutması için otuz küsür yıldır, devrimbaz kodamanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlik karşısında uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür Allah'a (c.c) hamd etme makamındayım.  Genç adam! bundan böyle senden beklediğim, manevî babanın tabutunu musalla taşına, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır. Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes! Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!.. Necib Fazıl KISAKÜREK Başa mı dönüyoruz? diye sorduk. Cevabını da gene biz verdik ASLA! KÂT'A! YOLA DEVAM. Selâm ve dua ile  Bülent ERTEKİN