Diyarbakır da evlatları için mücadele eden annelerin ellerinden öpüyorum.
Tabi ki onların yanındayız.
Sadece yanın da değiliz iddia ediyoruz; Onları en iyi biz anlarız!!...
Yani evlat hasreti çekenler..
Evet Acıları yarıştırmayalım ..... Ama....1.5 MILYON dağılan aile çocukları var. Bunların %85 'i nin TEK TARAFLI VELAYETI kadınlara verilir..Ve bu çocuklar ayda komik saat dilimleri ile babalarını görmesine izin verilir..O da icra yaparak kiralama bedeli ödenebilen şanslı (!) Çocuklar...ki kira bedeli ödense dahi tek taraflı velayet muktedirleri ya o çocuğu düşman etmiştir ya da göstermemek için entrikalar...
Kimse bu durumu denetlemez...
Hesap sormaz..
Çünkü asıl olan kadının mutlu olması..
YA çocuklar...
Onlar cuma, bayram namazına dahi babası ile gidemeyen mahkumlar...
Onlar okulda babalarının ziyareti engellenen mazlumlar...
Onlar ameliyat olsa babasının bir "geçmiş olsun yavrum!" merhametine duvar çekilen ,sesi kısılan mağdurlar...
Onlar babası ile bir sinema filmini baştan sona doyasıya izleyemeyen yelkovana bağlı yürekler..."Sakın baban ile telefon da konuşma hıı.." diye parmak sallanan sâbiler..
Baba mı?!!!
Hayvanat bahçesinde orangutanı istediği kadar ziyaret edebilir.Ama öz yavrusunu parkta görse koklamayamayan SEKÜLER hukukun teğet geçtiği sessiz yığınlar... Dindar yöneticilerin, gazetecilerin ,stk'ların zoooomlarına giremeyen acıları fanusta saklanan cinsiyetler...
Onlar her okul başlayınca tüm ülkenin çocukları cıvıl cıvıl okula giderken,yavrularının hangi okulda okuduğunu öğrenemeyen ve dâhi okuldan kovulan babalar...
Ebeveynlerinden koparılarak dağa kaçırılıp ülkesine küfrettirilen genç/çocuk ile tek taraflı velayet motivasyonu ile şehirlerin ara sokaklarına kaçırılarak,düşmanca yetiştirilen çocukların ATALARINA küfrettirilmesi arasında ki fark nedir?!
Sahi bunlar kimin umurun da...?!!
Ya sizin?!
Bâki selâmlar..