YEPYENİ BİR BUCA İÇİN BİRLİKTE DEVA OLACAĞIZ

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Buca İlçe Başkanlığı, İzmir’in en kalabalık nüfusuna sahip Buca ilçesinin muhtarları ve basınına yönelik ‘dayanışma kahvaltısı’ düzenledi.

DEVA Partisi Buca İlçe Başkanı Aybar Uygur ve ekibinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen buluşmada, partinin yerel ve genel siyasete bakış açısı konuk muhtarlarla paylaşıldı. Bucalı muhtarlar da hem yurttaşların temel sorunlarını, siyaset yelpazesinin taze ilgi odaklarından DEVA Partisi Buca İlçe Teşkilatına anlatma olanağı buldu.  Buca’da yaşayan ya da bu kentte hayatını kazanmak için günlerini geçiren tüm yurttaşların Buca’nın kucaklayan kentlilik kültürünün bir parçası olduğunu belirten DEVA Partisi Buca İlçe Başkanı Aybar Uygur, emektar ve fedakar muhtarların da bu süreçte kritik önemde yerel yönetim damarlarından olduğunu anlattı.  Uygur, “Nüfus yoğunluğu, her hafta değişen göç verileri ve trafik yoğunluğu gibi güncel temel sorunlar; hemşerilerimizin yaşam kalitesini doğrudan etkilediği ortada. Ekonomik krize bağlı olarak da, gelir düzeylerinin en dibi ile en tepe noktasının kitlesel bir aradalığını Bucamız’da görüyoruz. DEVA Buca olarak sokaklardayız, halkımızın yaşam alanlarındayız. Bir yurttaşımıza dokunmanın ve  onu kazanmanın, en büyük servet olduğuna inanan bir ekibiz. Muhtarlar, sıradan yurttaşlar, kent nüfusumuzun önemli oranını oluşturan öğrencilerimizle aramızda bariyerler yok. DEVA’nın var oluş amacı zaten siyaseti halk yararına bir faaliyet olarak yeniden restore etmek. Politika alanını kişisel kazanç kapısı, rant kaynağı ve siyasi kadrolar üzerinden elde edilen siyasi güç mekanizması olmaktan çıkarmak için çalışıyoruz. DEVA olmaya geliyoruz” dedi.  “İLKLERİN KENTİ BUCA, HEP SONA BIRAKILDI,  GÖRMEZDEN GELİNDİ; BUNU DEĞİŞTİRECEĞİZ” DEVA Buca İlçe Başkanı Uygur, Buca’da yerel politik tarihin, burada siyaset yapan her kişiye ve kuruma ayrı bir sorumluluk yüklediğini vurguladı. Uygur, “Bu toprakların üzerimize yüklediği ciddi tarihsel sorumluluğun bilincindeyiz. Bu ilçenin geçmiş yıllarından bugüne taşıdığı, örneğin  Levantenlerin tarihi mirasını reddetmeden, yarınlara, çocuklarımıza güzel bir Buca mirasını bırakacak anlayışla çalışma ödevimiz var. Buca’nın ülkedeki ilk tenis kortunun kurulduğu, ülkedeki ilk hipodromuyla ilk koşunun yapıldığı, Köy Enstitüsü ve Eğitim Fakültesi ile yarına yön veren aydın kuşağına beşiklik ettiği bir kent olduğunu bilmeden, bu ödevi yapamazsınız. İlklerin adresi Buca’nın, genelde ve yerelde yapılan yatırımlarda sona bırakılmasını kabullenemezsiniz. Bu nedenle ilk hedefimiz, sona bırakılan ve görmezden gelinen Buca’yı, yeniden görünür kılmak olacaktır” dedi. Uygur, Buca’nın ülkenin siyaset hayatına yön veren değerler yetiştirdiğini, ancak bu verimli siyaset ovasının son zamanlarda günlük kaygılarla rant ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutan bir siyaset profiliyle çoraklaştığını savundu, “Işılay Saygın’dan Yüksel Çakmur’a ve Ahmet Piriştina’ya, kente ve ülkeye iz bırakan halk tipi bir siyasetçi yatağıydı Buca. Ancak kendi ilçesinde bile etkinliği olmayan, sadece küçük grupların içinde hamasi söylemler ve gündelik çıkarlarını koruyan-günü kurtaran siyasetçi profiline gerileyen bir Buca’ya sürüklendik. DEVA’da bundan rahatsızlık duyan, eğitim hayatlarında başarılı, yurtdışında uzmanlık eğitimi almış, meslek sahibi ve kazancı yerinde-siyaseti kazanç kapısı görmeyen bir profil birlikteliği var. İnanıyorum ki bu profil, diğer siyasi partileri de olumlu etkileyecek; herkes bu yeni siyaset diline uygun insan kaynağıyla kentine ve ülkesine hizmet eden yeni siyasetçilerle tanışacak. Yeni genç kardeşlerimizi Buca siyaset sahnesine koymak zorundayız, bunu başaracağız” diye konuştu.  DAHA YEŞİL BİR BUCA YEPYENİ BİR BUCA Kırsala doğru gidildiğinde yeşil alan açısından İzmir’in yeşil alan açısından en geniş ilçelerinden olduğunun altını çizen DEVA Buca İlçe Başkanı Uygur, şunları söyledi: “Bucamız, yerel ölçekte büyüyen nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayan, altyapıdan en temel yerel kent hizmetlerine sorunlar yumağının merkezi konumunda. Ülke suç oranları istatistiği bakımdan da Türkiye birincisi gibi kötü bir asayiş karnemiz var. Çocuklarımızın karnesini aldığı ve tatile çıktığı bu dönemde, her birine iyi tatiller diliyorum. Ancak biz bu kente hizmet eden her makamdaki isme tatil yok, Buca’nın kent karnesindeki zayıfların kime ait olduğuna bakmadan, güçlerimiz birleştirerek, bu kötü geleneği tersine çevirebiliriz. Daha Yeşil Bir Buca,Daha Yeni Bir Buca hayalinin gerçeğe dönüşmesi bu birliktelikle mümkün olacak.”