Avustralyalıların Atatürk'e hayranlığı
Avustralyalıların Atatürk'e hayranlığı
Memleketlerinden binlerce kilometre ötedeki Gelibolu Yarımadası'nda 1915 yılında yaşanan Çanakkale Savaşları'na katılan Avustralyalılar, burada ilk kez karşılaştıkları ve tanıdıkları Türk askeri ile Mustafa Kemal Atatürk'e büyük saygı duydu.
Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, Avustralya kamuoyunun Mustafa Kemal Atatürk'ü Çanakkale Muharebeleri esnasında tanıdığını, üstün askerlik meziyetlerinden etkilendiğini ve ondan ''Avustralya'nın dostu ve cesur düşmanı'' olarak söz ettiğini dile getirdi.
Çanakkale Muharebelerinden sonra da Avustralya basınının Atatürk'e olan ilgisinin artarak devam ettiğini, ona karşı olan hayranlıklarını her fırsatta dile getirdiğine işaret eden Sarıkoyuncu Değerli, ''Avustralya basını, Çanakkale Muharebelerine geniş yer vermiş, bu savaşın en kritik anlarında inisiyatifini kullanan Mustafa Kemal Atatürk'ün duruma göre en uygun kararları süratle vererek, ileri görüşlülüğü, yüksek azim ve irade gücüyle büyük bir askeri deha ve yönetici olduğunu ispatladığının altı çizdi.'' dedi.
Sarıkoyuncu Değerli, The Mercury gazetesinde 11 Kasım 1938'de ''Military Genius Wins Success'' (Askeri deha başarı kazandı) başlıklı çıkan yazıda, bir kere daha Anzakların ona son derece büyük bir saygı duyduklarının, hayranlık beslediklerinin belirtildiğini, Avustralyalılar tarafından Mustafa Kemal adının Çanakkale'de bir daha hiç unutulmamak üzere öğrenildiğinin ifade edildiğini bildirdi.
Aynı tarihli The Advertiser gazetesinde, 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermeden önce çok iyi askeri eğitim almış olan Mustafa Kemal'in Çanakkale'de sahip olduğu askeri dehayı gösterme imkanı bulduğuna değinilen yazıda Atatürk için ''O eşiz bir lider, itilaf güçlerini Çanakkale'de Yakın Doğu'nun efendisi olmaktan men etti.'' ifadesinin kullanıldığını anlatan Sarıkoyuncu Değerli, ''Avustralya basınında yer alan bu haberlerin yanı sıra, Atatürk'e karşı duyulan derin sevgi ve hayranlığın bir başka göstergesi de Çanakkale lejyonunun İngiliz Büyükelçiliği aracığıyla Türk Dışişleri Bakanına gönderdiği mektuptur. Bu mektupta, kendilerinin tamamının Çanakkale'ye çıkarma yapan Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler olduklarını belirterek, liderleri olan Lord Birdwood ve Sir Ian Hamilton'un yanına asmak için Mustafa Kemal Atatürk'ün bir portresini istemişlerdir.'' diye konuştu.
Atatürk'ün sert mizacı en dikkat çekici özelliği
Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli, The Queenslander gazetesinde yayımlanan 8 Ekim 1936 tarihli makalede, Emil Lengyel'in ''Türkiye'nin kaderini değiştiren adam'' olarak nitelediği Atatürk'ün dış görünüşünü şu şekilde tasvir ettiğini aktardı:
''Mustafa Kemal, son derece şık giyimlidir. Kravatını son derece değerli taşlarla süslemeyi sever. 56 yaşında olmasına rağmen, hareketleri son derece hızlı, kıvrak. Doğu'ya özgü geleneğin tam aksine o, kendini unuttuğu zamanlar dışında, konuşurken nadiren ellerini kullanır. O kuvvetli, etkileyici kalın erkek sesine sahiptir. Özellikle arkadaşça konuşmak istediğinde, sesi metalik baritona döner. Her ne kadar çatık kaşlarıyla gizlemeye çalışsa da bir anda esrarlı gözleri yanar ve bir küçük çocuk gibi gülümser.''
The Mercury'de vefatı sonrasında yayımlanan yazıda Atatürk'ün dış görünüşünün, ''Orta boyluydu. Ancak dik ve kare omuzlarıyla dikkati çekerdi. Belirgin çene ve burun hatları vardı. Kaşları ise şaşırdığında değil, yalnızca sinirlendiğinde birleşirdi. Delip geçici mavi gözleriyle tanımlaması ya da bir başkasıyla karşılaştırılması mümkün olmayan bir görünüşe sahipti.'' şeklinde tasvir edildiğini belirten Sarıkoyuncu Değerli, Northern Territory Times Gazetesi'nde de Mustafa Kemal Atatürk'ün sert mizacının en dikkati çekici özelliği olduğunu, sert ifadeli yüzü, çatık kaşları ve parlayan mavi gözleriyle her an harekete hazır olduğu izlenimini verdiği bildirdi.
Sarıkoyuncu Değerli, The Sydney Morning Herald'da 5 Mayıs 1939 tarihinde ve daha sonra 10 Kasım 1958 tarihinde Atatürk'ün ölüm yıl dönümü nedeniyle yayımlanan yazıda da diğer gazetelerde dış görünümüne ilişkin yapılan yorumların yinelendiğini duyurdu.
Avustralya basınında yer alan bu yorumlarından, ülke kamuoyunun Mustafa Kemal Atatürk'ün dış görünüşünden ve giyimine gösterdiği özenden bir hayli etkilendiğini söylemenin mümkün olduğunu dile getiren Sarıkoyuncu Değerli, ''Avustralya basınında yer alan Atatürk'ün sert bir mizaca sahip, cesur bir asker, iyi bir komutan ve lider olduğu saptamaları dışındaki yorumlarda, onun kurduğu diplomatik ilişkilerinin göz önünde tutulduğu anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle Avustralya basınının Atatürk hakkındaki karakter değerlendirmesi, aslında Mustafa Kemal'in dış politika ilkelerini ortaya koymaktadır. Avustralya basınına göre o, gerçekçi, taktik kullanmakta usta, kararlı, her zaman diyaloğa açık, dünü, bugünü, yarını başarıyla kavrayan, öngörü sahibi ve güvenilirdir.'' ifadesini kullandı.
Atatürk’ün ideallerinin hayalperestlikten uzak
Argus gazetesine göre, Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçekçi olduğunu, onun kendisinin ve ulusunun gücünü doğru saptamış ve hedeflerini de bu doğrultuda belirlemiş, eylemleriyle ulusunu maceraya sürüklememiş bir kişi olduğuna vurgu yapıldığını aktaran Sarıkoyuncu Değerli, The Mercury gazetesinde, konuyla ilgili olarak onun ''Askeri kariyerim sırasında hiç yenilgiye uğratılmadım. Çünkü ulusal egemenliğimi savunmak dışında asla savaşmadı.'' sözlerine yer verildiğini söyledi.
Sarıkoyuncu Değerli, Northern Territory Times gazetesinde Atatürk'ün ideallerinin hayalperestlikten uzak olduğunun ''O halkının kendi üstün yeteneklerine inanmasını, hiçbir yabancı devleti etkisi altında kalmayarak tam bağımsız ve barışçı olmasını istemişti.'' ifadesiyle dile getirildiği, The Argus'da da Atatürk'ün bu ideallerinin ''Kemalizm'' olarak adlandırıldığı ifade edildiğini kaydetti.
The Queenslander'da da Atatürk'ün ideallerini gerçekleştirerek, Doğulu bir toplumdan Batılı bir ulus yaratarak tüm dünyanın hayranlığını kazandığının kaleme alındığını söyleyen Sarıkoyuncu Değerli, The Argus'da Michael Lorant'ın yazısında, Mustafa Kemal'in ülkesini sadece 12 yılda modern bir ülke haline getirdiğinin vurgulandığını anlattı.
Prof. Dr. Sarıkoyuncu Değerli, Avustralya basınının, Atatürk'ün hedef saptamadaki başarısı kadar, hedeflerine ulaşırken izlediği stratejiden de övgüyle bahsettiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
''The Mercury gazetesinde 10 Kasım 1942'de yayımlanan yazıda, Atatürk'ün sıra dışı yeteneklere sahip olduğu, çok hızlı şekilde sorunları çözümlediği ifade edilmektedir. The Queenslander'da da dünyada meydana gelen olayları doğru şekilde analiz ederek, ülke menfaatleri doğrultusunda, doğru strateji geliştirebilen bir lider olduğu üzerinde durulmuştur. Northern Territory Times'a göre de o, herhangi bir problemle ya da durumla karşılaştığında öncelikli sorunları diğerlerinden ayırabilme imkanı veren içgüdülere sahip bir devlet adamıdır. Avustralya basınında yer alan ifadelere göre, genel olarak taktikte ustalık yeteneği Atatürk'ün doğuştan sahip olduğu bir yetenek olarak değerlendirmektedir. Atatürk'ün Avustralya basınında üzerinde durulan bir başka özelliği ise kararlılığıdır. The Sydney Morning Herald gazetesinin 10 Ocak 1942 tarihli sayısında Atatürk'ün verdiği kararlardan asla dönmediği, kararlarının arkasında korkusuzca durduğu ve ölümüne kadar da bu özelliğinden asla taviz vermediği üzerine vurgu yapılmıştır. Ayrıca The Argus'da yayımlanan 22 Aralık 1944 tarihli yazıda Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Muharebeleri'ne de değinilerek, hayatı boyunca doğru bildiklerini yapma konusunda tereddüte düşmediği ve asla korku yaşamadığı belirtilmektedir. Yine The Mercury'de Mustafa Kemal Atatürk'ün sıra dışı biri olduğu, tehlikeden asla korkmadığı bir kez daha vurgulanarak, bunun dış görünüşünden kolayca anlaşılabildiği ifade edilmektedir.''
Mustafa Kemal, Türklerin kaderini değiştirdi
Avustralya basınında yer alan Atatürk'ün bir başka karakter özelliğinin diyaloğa açık oluşu ile geleceğe ilişkin doğru öngörülerde bulunabilme yeteneği olduğunu belirten Sarıkoyuncu Değerli, Northern Territory Times'da onun bu özelliğinden, ''Onun dünyadaki meydana gelmesi muhtemel gördüğü hadiseler, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde başarılı olmasını sağladı.'' şeklinde bahsedildiğini bildirdi.
Sarıkoyuncu Değerli, The Argus'da Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde gerçekleşen devrim hareketine dikkat çekilerek, tüm dünyanın doğulu bir toplumdan batılı ve modern bir ulus yaratılamayacağı, Atatürk'ün ideallerinin güzel ancak gerçekleşmesinin imkansız olduğunu söylemesine rağmen Mustafa Kemal'in Türklerin kaderini değiştirdiği ifade edilerek, onun dünü olduğu gibi geleceği de kavrama yeteneğine sahip olduğunun vurgulandığını dile getirdi.
Basına göre Atatürk'ün kendinden çok milletinin gücüne inanmakla birlikte, gerektiğinde barışı korumak maksadıyla ittifaklar kurmaktan çekinmediği, geçmişe dayalı kin ve düşmanlık hisleriyle asla hareket etmediğinin anlatıldığına işaret eden Sarıkoyuncu Değerli, Avustralya basınının Atatürk'ün barışı koruma konusunda da son derece samimi olduğuna inandığını kaydetti.
Prof. Dr. Sarıkoyuncu Değerli, The Mercury gazetesinde David Watt tarafından kaleme alınan yazıda, Mustafa Kemal Atatürk'ün fetih rüyasına sahip olmadığı, onun sadece coğrafyasına savaş sıçramasından korktuğu ve bu nedenle de büyük devletlerle diyalog halinde olduğunun ifade edildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Ayrıca yazar Mustafa Kemal'in dış politikadaki izlediği yoldan kısaca bahsederek, 'o ezelden beri barışı seviyor. Türkiye için mevcut sınırlardan memnun ve Avrupa'nın hasta adamı damgasından kurtulmuş olmak onun için yeterli' yorumda bulunmuştur. The Queenslander'da Emil Lengyel tarafından kaleme alınan yazıda da Atatürk'ün herhangi bir yabancı devletle iyi ilişkilerin kurulmasında aradığı tek şartın Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınması ve ona saygı duyulması olduğu vurgulanmıştır. The Argus'da da Atatürk'ün güvenlik politikasından takdirle bahsedilmektedir. Gazeteye göre, Atatürk sayesinde Türkiye, Yakın ve Orta Doğu'da barışın ve iyi niyetin en önemli faktörü haline gelmiştir. Avustralya basınında Atatürk'ün halkına duyduğu derin sevgi üzerinde de durulmuş, Atatürk'ün asla kendisi için değil, halkının daha iyi koşullarda yaşamasını sağlamak için hedefler belirlediği yorumu yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının hemen akabinde The Sydney Morning Herald, The Argus, The Queenslander, The Mercury, The Advertiser, Northern Territory Times gazetelerinde onun halkını sevdiği kadar, halkı tarafından da sevildiğini ve cenaze töreninde Türk halkının üzüntüsünün görülmeye değer olduğu belirtilmektedir.''
The Queenslander gazetesinde, Atatürk sayesinde Türkiye'nin milli bir karakter kazandığı, ülkenin kuruluşundan bugüne büyük ilerleme elde ederek modern bir yapıya kavuştuğunun belirtildiğini söyleyen Sarıkoyuncu Değerli, The Advertiser'da da Mustafa Kemal Atatürk'ün halkına olan inancını hiçbir zaman yitirmediği, eğitime, bilime, sanata önem vererek modern bir toplum yarattığı, milletine verdiği sözü tutarak, geleceğin kapılarını açtığının vurgulandığı ve onun halkına duyduğu büyük sevginin ifade edildiğini kaydetti.
Hibya Haber Ajansı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.