DİSK, İzmir’de DEÜ’yü uyardı: Baskıya son verin!
DİSK, İzmir’de DEÜ’yü uyardı: Baskıya son verin!
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir’de bulunan DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenlendi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DEÜ’de yetkili sendikaya üye olmayan işçilerin sendikal baskıya maruz kaldığını ve TİS kapsamındaki haklardan faydalandırılmadığını belirterek DEÜ yönetimine çağrıda bulundu.
Çerkezoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi’nde çalışan bir kısmı DİSK’e bağlı Dev-Sağlık-İş üyesi olan 40’ın üzerinde işçinin, hukuksuz bir şekilde Toplu İş Sözleşmesi (TİS) hükümlerinden faydalandırılmadığını açıkladı. DEÜ ve Hastane yönetimine seslenen Çerkezoğlu, hastanede yetkili olan sendikaya da işçinin hakkını korumadığı gerekçesiyle eleştirilerde bulundu. Basın toplantısında DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Dev Sağlık-İş DEÜ İşyeri Temsilcisi Ebru Başpınar da katıldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DEÜ’de işçilerin yaşadığı mağduriyeti şöyle özetledi: “DEÜ Hastanesi’nde yaşanan bu sorun, aslında hukukçu arkadaşlarımız ve işyeri temsilcisi arkadaşımızın idareyle yapacağı görüşmelerle çözülebilecekken bir çözüm noktası olmadığı için, genel merkezimizin ve benim, üniversite ve hastane yönetimi ile diyalog kurma çabalarımız sonuçsuz kaldığı için bu süreci kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hissettik. DEÜ’de yılladır sendikamıza üye olan arkadaşlarımız, çeşitli haksızlıklar, hukuksuzluklar yaşıyor. Bunların son örneği işyeri temsilcisi arkadaşımızın kendi çalıştığı birimden, üniversitenin uzaktaki birime sürgün edilmesiyle başladı. O dönemde çeşitli görüşmeler yaptık, yargı süreci devam ediyor. Şimdi de DEÜ’de yetkili sendika tarafından imzalanan TİS ve ardından seçimden hemen önce hükümetle imzalana kamu çerçeve sözleşmesi sonrasında, arkadaşlarımız çeşitli mağduriyetler yaşıyorlar. Bizim tespit ettiğimiz bir kısmı sendikamız üyesi olan 40’ın üzerinde arkadaşlarımız açıkça TİS hükümlerinden ve TİS ile elde dilen haklardan yararlandırılmıyor. Tümüyle hukuka ayaklar altına alarak bir sendikal baskı uygulanıyor. Sendikalı olmak, herkesin yasal ve anayasal hakkıdır. Herkes istediği sendikayı seçmekte özgürdür, bu anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. Kimse kimseyi, bir sendikaya üye olmaya da zorlayamaz, bir sendikadan istifa etmeye de zorlayamaz. Ama DEÜ Hastanesi’nde böyle bir sendikal baskıya maruz kaldılar. 1 Kasım 2022 yürürlük tarihi ile imzalanan söz konusu TİS’in dördüncü maddesi; TİS’ten üye olarak, dayanışma aidatı ile yararlanılabileceğini söylerken, mevcut yasalar da bunu söylerken oradaki arkadaşlarımız taraf sendikaya üye olmadıkları için açıkça mağdur ediliyorlar.”
Bu tür haksız ve hukuksuz uygulamaların kabul edilemez olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, “DEÜ’de işverenlik, yasalarda ve anayasada çok açık olan hükme, anayasa mahkemesi kararına rağmen keyfi bir biçimde arkadaşlarımızın bu TİS’ten faydalanmasını engellemektedir. Haklarını ödemeyip, geriye dönük ödemelerden normal ücretlerin hesaplanmasına kadar eksik hesaplayarak bir çeşit cezalandırma yöntemine giderek sendikal baskı uygulamaktadır. Bu doğru değildir, tümüyle hukuksuzdur. İşçi sınıfının bu kadar yoksullaştığı, sağlık işçilerinin yaşadığı böylesi zor bir süreçte bir miktar iyileşme sağlayan TİS’ten bile yararlandırmayan bir zihniyeti kabul etmek mümkün değil. Bu hakkın, keyfi bir biçimde, yasa dışı bir biçimde engellenmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
DEÜ ve hastane yönetimine çağrı yapan Çerkezoğlu, “Bugüne kadar görüşme kapılarının kapandığı bir süreçteyiz. Üniversite yönetimini ve hastane yönetimini, bu haksızlığı, hukuksuzluğu gidermek üzere adım atmaya çağırıyoruz. Üniversite hukukçuları ile sendikamızın hukukçularının bir masa etrafında bir komisyon oluşturarak birlikte çalışmasını ve bu sorunların çözümünü talep ediyoruz. Oradaki yetkili sendikaya tek bir cümle söylemek istiyorum; sendikalar, işçilerin kazanılmış haklarını güvence altına almak, işçilerin emeğini, ekmeğini korumak için vardır. İşçilerin kazanılmış haklarını engellemeye yönelik söylemin veya eylemin, adı sendika olan hiçbir kurumla bağdaşmadığını ifade etmek isterim. Üniversite yönetimine de çağrımız şudur; burası bir kamu kurumu, üniversiteler topluma örnek olması gereken kurumlardır. Bir üniversite yönetimine böylesi haksız, hukuksuz, anti-demokratik bir yaklaşımı yakıştıramıyoruz. DEÜ yönetimin bu yanlıştan dönmeye, bu haksız hukuksuz uygulamalara son vermeye çağırıyoruz” diye konuştu.
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “28 Mayıs bu yüzden önemli... AKP artık bir parti devleti haline dönüşmeye başladı; tüm kurumlarda parti kurucularını, milletvekillerini rektör olarak, yönetici olarak atamak istiyor. Tüm kurumların içini boşaltmış vaziyette. Buradan sesleniyoruz; işçilerin ekmeğinde gözü olanların gözü çıksın” dedi.
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.