İzmir’de “Bölgesel Kadaverik Donör Potansiyeli ve Geliştirme Sempozyumu

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından “Bölgesel Kadaverik Donör Potansiyeli ve Geliştirme Sempozyumu” geniş katılımla gerçekleştirildi.

  İzmir Şehir Hastanesi Oditoryum Salonunda gerçekleştirilen Sempozyuma; Doku Organ Nakil ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. M. Emre Erkuş, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Caner Çavdar, sağlık yöneticileri ile İzmir Bölge Koordinasyon Merkezine bağlı; İzmir, Kütahya, Manisa, Uşak, Denizli, Aydın, Muğla illerinden organ bağışı konusunda görev yapan çok sayıda uzman ve sağlık çalışanı katıldı.      “Tıbben ve hukuken ölü kabul edilen, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden nakil bizim tercihimiz”   Doku Organ Nakil ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Fatih Kacıroğlu yaptığı konuşmasında; organ nakli konusunda Türkiye’nin greft ve hasta sağ kalım oranları açısından dünyanın en iyi ülkelerinden hatta ilk 3’te yer aldığını, canlıdan nakil konusunda nüfusa oranla karaciğer ve böbrek naklinde dünyanın zirvesinde olduğunu ifade etti.    “Ancak bizim tercih ettiğimiz nakil şekli canlıdan değil, kadaverik nakil. Yani tıbben ve hukuken ölü kabul edilen, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden nakil bizim tercihimiz”. Dr. Fatih Kacıroğlu sağlık çalışanlarına seslenerek  “gittiniz her yerde beyin ölümünün; ölüm olduğunu anlatmaya hem mecburuz hem memuruz.  Çünkü insanı kurtarmak bizim bu dünyadaki ulvi vazifemiz.” diye giriş konuşmasından sonra yaptığı sunumda Türkiye’deki mevzuat konusu ile organ bağışı konusunda ülke ve  dünya verileri hakkında bir sunum gerçekleştirdi.    “Hedefimiz yoğun bakımlarımızdaki ventilatör sayısının yüzde 20’si kadar donör ortaya çıkarabilmek.”   İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. M. Emre Erkuş da; organ bağışı sayılarını arttırmak amacıyla bu organizasyonda bir arada olduklarını belirtti. Pandemi öncesi organ bağışı sayılarına ulaşmak için İzmir Organ Nakil Koordinatörlüğünce beyin ölümü gerçekleşen hastaların daha hızlı ve kolay saptanması ve bu hastaların organlarının yakınları tarafından daha çok bağışlanması için özel çalışma başlatıldığını vurguladı.  “2023 yılında kesinleşmiş beyin ölümü tanısı almış kişiler için ailelerin yüzde %20’si organ nakline izin verirken, 2024 yılında 4 ay gibi kısa bir sürede bu oran %36’ya yükseltildi. Bu sevindirici bir gelişme. Amacımız;  Özellikle yoğun bakımları olan hastanelerde bir farkındalık oluşturabilmek, beyin ölümü ve beyin ölümünden sonra da donör ortaya çıkartabilmek, organ bekleyen hastalarımıza bir nebze de olsa destek olabilmek. Hedefimiz yoğun bakımlarımızdaki ventilatör sayısının en az yüzde 50’si kadar beyin ölümü tespit edebilmek ve bunun da yarısı kadar yani ventilatör sayısının yüzde 20’si kadar donör ortaya çıkarabilmek. İlimiz organ bağışı konusunda oldukça duyarlı, canlıdan nakilde iyi seviyelerde olsa da kadavradan nakiller ve kadaverik bağışçı sayısı ile maalesef yeterli bir noktada bulunmuyor. Bu konuda yoğun bakımda görev yapan sağlık çalışanlarımıza büyük görevler düşüyor. Bu kapsamda şuana kadar özveriyle çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.     Açılış konuşmalarının ardından 2 oturumdan oluşan farklı kadaverik donör potansiyeli ve geliştirmeye yönelik sunumlar geçekleştirildi.    Sempozyumun sonunda oturum başkanlarına ve sunum yapanlara teşekkür belgesi, katılımcılara da katılım belgesi verildi.