Farklı bir anlayışa geçmemiz gerekiyor
Farklı bir anlayışa geçmemiz gerekiyor
İzmir iş dünyasının örgütlü olduğu sivil toplum kuruluşları 2018 yılı son çeyreğindeki yüzde 3 küçülme ve yıl geneli yüzde 2.6’lık büyüme rakamını değerlendirdi. İnşaata dayalı büyümenin artık mümkün olmadığını belirten başkanlar, tarım ve sanayide topyekün bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurguladılar.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen:
“Katma değerli üretim zamanı”
2018 yılının son çeyreğinin büyüme rakamlarının açıklanması ve bu rakamın yüzde 3 küçülmeye tekabül etmesi ile 2018 tablosunu artık rakamsal olarak da görebiliyoruz. Toplamda 2018 yılı olarak 2.6 büyüme rakamı bize gösteriyor ki artık hem sanayide hem de tarımda yapısal olarak bir dönüşüme ve atılıma ihtiyacımız var. Bu rakamlar gösteriyor ki inşaat ve tüketim odaklı büyüme sürdürülebilir değil. Ayrıca kişi başına milli gelir 2009 yılından bu yana ilk kez 10 bin doların altına geriledi. 2018 sonu itibariyle milli gelir ülkemizde 9 bin 632 dolara düştü.
Katma değerli ürün bazlı ve ihracat odaklı bir sanayi ve tarım kurgulamamızın zamanı çok önceden gelmişti ancak bu bir türlü görülmek istenmedi. “Sonuçta büyüyoruz o zaman nasıl büyüdüğümüzün bir önemi yok” yaklaşımı bugün içinde bulunduğumuz sıkıntılı sürecin sebebi gibi görünüyor. Yüksek seyreden döviz, bunun akabinde yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalı ekonomimizi fazlasıyla sarstı, sarsmayı da sürdürüyor. Seçimlere giderken sanayiciler ve iş insanları olarak tek temennimiz seçim sonrası inşaat odaklı değil sanayi ve tarım odaklı, sürdürülebilir büyüme hedefine uygun katma değerli üretimi teşvik eden, ihracatı ön planda tutan bir ekonomi yönetimine geçmemizdir. Artık bu temenniden ziyade zorunluluk halini aldı diyebiliriz.
TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş:
“Sanayide ve tarımda büyüme”
Tercih ettiğiniz “2018 yılında 2.6 büyüdük, yeterli değil ama en nihayetinde, onca soruna rağmen büyüdük” yaklaşımı ile “2018 yılının son çeyreğinde yüzde 3 küçüldük, var olan ekonomik yapımız artık sürdürülebilir değil, ekonomik yapımızı dönüştürmemiz gerekiyor” yaklaşımı açıklanan son çeyrek rakamlarını değerlendirirken durduğunuz yeri gösteriyor.
Tabloya olumlu yönden bakmak isteyen, sorunlarımızı günü birlik önlemlerle aşabileceğine inanlar ilk yaklaşımı, gerçekçi yaklaşmak isteyen ise ikinci yaklaşımı tercih ettiği aşikar. Biz bu ülkenin genç sanayicileri ve iş insanları olarak tüketim ve inşaat temelli büyümenin artık sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz. Hizmet sektöründeki gibi yüzde 5 civarı büyümeye denk bir sanayi ve tarım büyümesi yaratmamız gerekiyor. Uzun vadede hedefimiz bu olmalı. Bunun yolu da katma değerli sanayi ve tarım ürünleri, inovasyon, robotik üretim, Endüstri 4.0 ve kesinlikle ihracat hedefli bir anlayışı ülkemizin ekonomi dünyasında hakim kılınmasından geçiyor. Bu girdaptan çıkışın yolu budur, günü kurtaracak önlemler sadece küçülme rakamını birkaç puan iyileştirir, ancak uzun vadede daha büyük sorunların üzerimize gelmesine neden olur. İnşaat odaklı anlayışı terk edip sanayi ve tarımda büyümeye odaklanmaktan başka çaremiz bulunmuyor.
KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Meriç:
“Üretimde köklü bir değişiklik zamanı”
2018 yılı son çeyreğinde alınan tüm önlemlere rağmen yüzde 3 oranında küçülme, bize gösteriyor ki artık üretimimizde köklü bir değişiklik yapma vakti gelmiştir. Bu küçülme rakamı ile 2018 yılı büyüme rakamımız yüzde 2.6 gibi son derece düşük bir seviyede oldu. Hizmet sektörünün yüksek büyüme rakamı sayesinde vaziyeti kurtarır gibi görünen bu büyüme oranı, aslında ekonomideki büyük yapısal dönüşüm ihtiyacını tekrar gün yüzüne çıkardı diyebiliriz. Bu son çeyrekteki küçülme bize gösteriyor ki artık inşaat sektörü yerine özellikle sanayi ve tarımda atılım yapmamız gerekiyor. Bu atılımları yapmadığımız takdirde 2019 yılının daha küçük bir büyüme rakamı ile kapanması işten bile değil. O sebeple özellikle yerel seçimler sonrası, geçtiğimiz günlerde açıklanan istihdam teşvik paketi gibi sanayi ve tarıma dayalı programlar yaratılıp sanayici ve çiftçilerimizi daha fazla üretmeye, yatırım yapmaya ve olmazsa olmazımız ihracata yönlendirilmeye ihtiyaç var. Bu rakamlar bize başka bir yolumuzun olmadığını gösteriyor.
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam:
“Yeni bir yapı kurmamız gerekiyor”
2018 yılının üçüncü çeyreğinde başlayan dövizdeki yükselişin dizginlenememesi, bize enflasyon ve yüksek faiz olarak olarak dönerek yılın son çeyreğinde yüzde 3 gibi bir küçülme rakamı getirdi. Yılın geneline baktığımızda kademeli yavaşlama ve düşen büyüme ivmesi son çeyrekte küçülmeye döndü. Yılın geneli ise yüzde 2.6 gibi son derece düşük bir büyüme rakamı ile kapanmış oldu. Bu rakamlar ve geçen senenin ortasından beri ekonomide verilen mücadeleler gösteriyor ki artık Türkiye olarak bir eşikte duruyoruz, “deniz bitti” denebilecek bir noktadayız. Önümüzdeki yol ayrımı bize şunu gösteriyor, ya günlük hamleler ile betona, inşaata yatırılan kaynaklarla büyümeye çalışacağız, ancak görünen artık bu mümkün değil, ya da başta tarım ve sanayi olmak üzere yapısal reformlar ve köklü dönüşümlere geçeceğiz. Tüketimi körükleyen, sırtını inşaat sektörüne yaslamış, hizmet sektörünün günü kurtardığı bir ekonomik yapı artık tıkanmıştır. Ülke olarak topyekûn bir sanayi ve tarım atılımı yapmamız gerekiyor. Dünya Endüstri 4.0 ile inovasyon ile katma değerli sanayi üretiminin peşindeyken bizim bunun dışında kalmamız artık mümkün değildir. Yapmamız gereken çiftçiyi ve sanayiciyi daha çok üretmeye ve ürettiğini yurt dışına satmaya yöneltecek bir yapı kurmamaktır. Diliyor ve umuyorum ki yerel seçimlerden sonra bu yola girmiş bir Türkiye ekonomi yönetimi görürüz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.