Sosyolog Dinçoğul, TYB’de

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.04.2019 - 21:05, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 2105+ kez okundu.
 

Sosyolog Dinçoğul, TYB’de

TYB İzmir Şubesi’nin bu haftaki konuğu sosyolog ve şair Aydın Mutlu Dinçoğul oldu. Şair, ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ konulu sunumunu gerçekleştirdi
SULTAN GÜMÜŞ Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin her cumartesi düzenlediği Kültür Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu ‘Zamanı İncitmeyesin’, ‘İslam ve Tekil Hiyerarşi’ kitaplarıyla adından söz ettiren sosyolog ve şair Aydın Mutlu Dinçoğul oldu. Gelen katılımcılara ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ konulu sunumunu aktaran Dinçoğul, ülkemizde oturmayan ve kargaşası her geçen gün kendini daha da belli eden bir kavrama iki farklı açıdan bakış getirdi.  Öncelikle ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ kitabından detayları sunan Aydın Mutlu Dinçoğul, şunları ekledi: “Kitap, tarihsel olayların birbiri ardınca anlatıldığı klasik kronolojik bir tarih kitabı değildir. İnsanın toplumla ve devletin toplumla olan ilişkilerinde atılan tarihsel düğümleri, bağlantıları, toplumsal çelişki ve çatışmaları, neden ve sonuçları üzerinden sorgulayarak açıklayan, kuramsal bir araştırma ve çözümleme kitabıdır.” YENİ BİR SENTEZ MÜMKÜN MÜ? Konuşmasına devam eden Dinçoğul, “Öncelikli olarak gönüllü hiyerarşi sistemine göre düzenlenen ‘Doğal Toplumsal Varoluş'tan, zora dayalı hiyerarşiye geçişin tarihsel ve toplumsal nedenleri sorgulanmakta ve toplumsal ilişkilerden, otoriter hiyerarşinin nasıl yalıtabileceğine dair, zihin açıcı sorular sorulmaktadır. Amacımız zorba hiyerarşinin, bütün şeytani yönlerin rahmi ve bütün kötülüklerin en iyi korunan sığınağı olduğunu kanıtlamak ve mevcut hiyerarşi ile disiplin kuramlarının farklı çözümlemelerinin içinden yola çıkarak, hiyerarşiye yol açan mikro düzey sebeplerden, makro düzey sebeplere kadar her yöne olabildiğince temas etmektir. Dolayısıyla hiyerarşi kuramlarındaki sistematiği, yeni bir sentezle güncellemektir” ifadelerini kullandı.  VİCDANİ VE AHLAKİ EKSEN ‘İslam ve Tekil Hiyerarşi’ kitabından da söz açan sosyolog Aydın Mutlu Dinçoğul, şunları söyledi: “Toplumsal hayatın içinde hiyerarşinin, gönüllü ve zora dayalı olmak üzere, özünde farklılık olan iki ayrı tarzı vardır. Gönüllü hiyerarşi, 'olasılıkçı indeterminizme' açılabilen rizomatik farklılaşma dinamiklerinin, dayanışma içindeki çoğulluğuna açılır. Zora dayalı hiyerarşi ise, farklı olasılıkların yolunu tıkayarak, bu olasılıkları kendi içinde çarpıtıp özümseyen, dikey merkezileşmeye ve hayatı tek merkezde zorla sabitlemeye çalışan tekilliğe açılır. Kötülük, zora dayalı dikey hiyerarşiyi temel alır. Dikey/zor hiyerarşisine bağımlı ve onun tarafından güdümlenen kötülük, insanı sıradanlaştıran, sözde ve sahte yatay hiyerarşilere açılır. Bu sahte yatay hiyerarşiler, özgürleştirici değil köleleştiricidir. Burada, çoğul ve yatay olan her şey dikeye bağımlıdır. Sanal ve kurgusal bir çoğunluk içinde, aslında özgün olan tekilliğinizi ve hayatın içinde biricik, özgün yatay varoluşunuzu kaybetmişsinizdir. İyilik ise gönüllü, yaratıcı, gerçek yatay hiyerarşiyi ve doğrudan ona bağımlı özgün tekil hiyerarşiyi temel alır. İlkinde otoriter zor aygıtının işleyişi doğrudan dikey hiyerarşiyi oluştururken; ikincisinde, tekil ve gönüllü/rıza işleyişi, çoğul ve yatay, doğal hiyerarşiyi oluşturur. Hakk'ın hakikat ve adalet dini de, iyiliğin yatay ve çoklu, gönüllü rızasına dayanır. Bu rıza mekanizması; toplumun ruhsal şekillenişinde, etiğin ve ahlâki/moral değerlerin öncelikli olmasından hareketle, vicdani ve ahlâki eksende şekillenir.”
TYB İzmir Şubesi’nin bu haftaki konuğu sosyolog ve şair Aydın Mutlu Dinçoğul oldu. Şair, ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ konulu sunumunu gerçekleştirdi

SULTAN GÜMÜŞ

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin her cumartesi düzenlediği Kültür Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu ‘Zamanı İncitmeyesin’, ‘İslam ve Tekil Hiyerarşi’ kitaplarıyla adından söz ettiren sosyolog ve şair Aydın Mutlu Dinçoğul oldu. Gelen katılımcılara ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ konulu sunumunu aktaran Dinçoğul, ülkemizde oturmayan ve kargaşası her geçen gün kendini daha da belli eden bir kavrama iki farklı açıdan bakış getirdi. 

Öncelikle ‘Teoloji ve Sosyoloji Kapsamında Hiyerarşi’ kitabından detayları sunan Aydın Mutlu Dinçoğul, şunları ekledi: “Kitap, tarihsel olayların birbiri ardınca anlatıldığı klasik kronolojik bir tarih kitabı değildir. İnsanın toplumla ve devletin toplumla olan ilişkilerinde atılan tarihsel düğümleri, bağlantıları, toplumsal çelişki ve çatışmaları, neden ve sonuçları üzerinden sorgulayarak açıklayan, kuramsal bir araştırma ve çözümleme kitabıdır.”

YENİ BİR SENTEZ MÜMKÜN MÜ?

Konuşmasına devam eden Dinçoğul, “Öncelikli olarak gönüllü hiyerarşi sistemine göre düzenlenen ‘Doğal Toplumsal Varoluş'tan, zora dayalı hiyerarşiye geçişin tarihsel ve toplumsal nedenleri sorgulanmakta ve toplumsal ilişkilerden, otoriter hiyerarşinin nasıl yalıtabileceğine dair, zihin açıcı sorular sorulmaktadır. Amacımız zorba hiyerarşinin, bütün şeytani yönlerin rahmi ve bütün kötülüklerin en iyi korunan sığınağı olduğunu kanıtlamak ve mevcut hiyerarşi ile disiplin kuramlarının farklı çözümlemelerinin içinden yola çıkarak, hiyerarşiye yol açan mikro düzey sebeplerden, makro düzey sebeplere kadar her yöne olabildiğince temas etmektir. Dolayısıyla hiyerarşi kuramlarındaki sistematiği, yeni bir sentezle güncellemektir” ifadelerini kullandı. 

VİCDANİ VE AHLAKİ EKSEN

‘İslam ve Tekil Hiyerarşi’ kitabından da söz açan sosyolog Aydın Mutlu Dinçoğul, şunları söyledi: “Toplumsal hayatın içinde hiyerarşinin, gönüllü ve zora dayalı olmak üzere, özünde farklılık olan iki ayrı tarzı vardır. Gönüllü hiyerarşi, 'olasılıkçı indeterminizme' açılabilen rizomatik farklılaşma dinamiklerinin, dayanışma içindeki çoğulluğuna açılır. Zora dayalı hiyerarşi ise, farklı olasılıkların yolunu tıkayarak, bu olasılıkları kendi içinde çarpıtıp özümseyen, dikey merkezileşmeye ve hayatı tek merkezde zorla sabitlemeye çalışan tekilliğe açılır. Kötülük, zora dayalı dikey hiyerarşiyi temel alır. Dikey/zor hiyerarşisine bağımlı ve onun tarafından güdümlenen kötülük, insanı sıradanlaştıran, sözde ve sahte yatay hiyerarşilere açılır. Bu sahte yatay hiyerarşiler, özgürleştirici değil köleleştiricidir. Burada, çoğul ve yatay olan her şey dikeye bağımlıdır. Sanal ve kurgusal bir çoğunluk içinde, aslında özgün olan tekilliğinizi ve hayatın içinde biricik, özgün yatay varoluşunuzu kaybetmişsinizdir. İyilik ise gönüllü, yaratıcı, gerçek yatay hiyerarşiyi ve doğrudan ona bağımlı özgün tekil hiyerarşiyi temel alır. İlkinde otoriter zor aygıtının işleyişi doğrudan dikey hiyerarşiyi oluştururken; ikincisinde, tekil ve gönüllü/rıza işleyişi, çoğul ve yatay, doğal hiyerarşiyi oluşturur. Hakk'ın hakikat ve adalet dini de, iyiliğin yatay ve çoklu, gönüllü rızasına dayanır. Bu rıza mekanizması; toplumun ruhsal şekillenişinde, etiğin ve ahlâki/moral değerlerin öncelikli olmasından hareketle, vicdani ve ahlâki eksende şekillenir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.