Suat Zor : "İnsanlığın en büyük düşmanı Siyonizim"

Zor: "Biz tarihimizi, inancımızı kaybetmeyeceğimiz için bu hareket Hz. Adem efendimizden kıyamete kadar sürecek bir harekettir."

Bugün Samsun'da Yeniden Refah Partisi Samsun İl Başkanı Sayın Suat ZOR Bey'in misafiriyiz. Sayın Suat Bey ile hem Yeniden Refah Partisi'ni hem de Milli Görüş hareketini konuşacağız. Sayın Suat Zor, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? - Gümüşhane'de doğdum ama ömrümün büyük bir kısmı Samsun'da geçti. Liseyi bitirdikten sonra 19 Mayıs Üniversitesi Kimya bölümünden mezun oldum. Akabinde Türk Edebiyatını ve ardından da İlahiyat ön lisansı bitirdim. Şu an da ise Batman Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Daha önceleri Milli Gençlik Vakfı, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi'nin değişik departmanlarında görev aldıktan sonra nihayetinde Erbakan Vakfı İl Başkanı olarak göreve devam ettim. Yeniden Refah Partisi kurulduktan sonra ise kurucu il başkan olarak bu göreve getirildim.                                                            - Sayın Zor, siyaset konuşmadan önce,  sizin siyaset ve öğretim üyeliği yanında spor ve sanat ile ilgilendiğinizi duyduk, bu yönünüz hakkında neler söylemek istersiniz? - Tabi biz ömrümüzün büyük bir kısmını spor ile geçirdik. Uzak doğu sporları ile ilgileniyorum. Wushu ve Kick Boks milli antrenörüyüm. 27 yıldır bu spor ile iç içeyim. Bu spor ile şu anda bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Yakın Koruma Sistemi. Bu sistemde devletin en üst mercilerine kadar varan bir silsileyi getiriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ile bu konu üzeriden tartışıldı, konuşuldu. Bu sistemi kurmak üzereyiz inşallah. Bu sistemin ülkemize çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bu arada biz gençlerimizi Yakın Koruma alanında yetiştiriyoruz. Bunu da şunun için yapıyoruz, Devletimizin en büyük eksiği Yakın Koruma olduğuna inanıyoruz. Burada korunması gerekenler Cumhurbaşkanı, bakanlar, paşalar ve yukarıdan aşağıya doğru idare amirlerinin pek çoğunun bu konuda eksikleri var. Biz de bu eksikleri tamamlamak istiyoruz. Spor olarak hayatımızın bir kenarında bu var ancak merkezinde yok. Sanat konusuna gelince ise ben Neyzenim. Bu konuda 20 yıllık bir geçmişim var. Klasik Türk Musikisi eğitimi aldım. Özellikle Tasavvuf Musikisi üzerinde. Samsun'da Türk İslam Sanatları Derneği'nde Ney eğitmenliği yapıyorum. Özellikle Türkiye'nin baş neyzeni Sadrettin Özçimi hocamız ile birlikte burada bazı eğitimleri vermeye çalışıyoruz. Musiki olarak hayatımızın yine merkezinde olmasa da bir parçasını teşkil ediyor. Bunlar bizim hobi alanlarımız ama biz bu eğitimlerimizi profesyonelce yapıp eğitimlerini veriyoruz. - Hocam siyasete dönecek olursak, Yeniden Refah Partisi yeni kurulan bir parti. Kısa sürede teşkilat olarak Samsun için neler yaptınız? - Tabi Yeniden Refah Partisi, Refah Partisi ismi ile birlikte insanların beyninde, zihninde bir kıvılcım ile birlikte geçmişe dönük hatıratı olan bir özlemi ortaya koyuyor. Samsun malumunuz Karadeniz'in en büyük şehri ve Karadeniz'in incisidir. Bu anlamda üzerimize çok büyük bir yük yüklendi. Yaklaşık bir ay önce Genel Merkez tarafından bize bu görev tevdi edildi ve bizde hiç durmadan çalışmaya başladık. 17 ilçemizin 12 ilçesinde resmi kuruluşlarımızı gerçekleştirdik. Bu ilçelerimizde atamalarımız gerçekleştikten sonra ilçe seçim kurullarına başvurarak kongre süreçlerimizde başlamış oldu. Şu an Samsun'da fiili olarak, resmi olarak var olan siyasi bir partiyiz. Yeniden Refah Partisi olarak inşallah milletimizin hizmetinde olacağız. Şunu ifade etmeliyim ki, 17 ilçemizin 12'inde kurulduk. Ancak kolay bir iş değil, zor bir iş çünkü başlangıcı her zaman sıkıntılı olan bir durum bunlar. Yepyeni bir partiyiz, yeni bir vizyonu ve misyonu olan bir partiyiz. Bunu öncelikle insanlarımıza kabul ettirmemiz gerekiyor. İnsanlar kabul ettikten sonra ancak konuşmaya ve koşmaya başlıyorlar. Bu zor süreci geçtiğimiz kanaatindeyim. Her şeye ve bütün sıkıntılara rağmen Yeniden Refah Partisi milletin umudu olabilecek özelliklerde milletin taa gözünün önünde şu an da hareket eden bir parti hüviyetine ulaştık. Sokağa çıktığımızda insanlar bize "Yeni bir oluşumu bekliyoruz, alternatif yok" diyorlardı. Biz artık şunu ifade ediyoruz "Alternatif artık var, bundan sonra geleceğiniz, döneceğiniz bir kapı var" diye hitap ediyoruz. - Peki hocam, Samsun halkının Yeniden Refah Partisi'ne olan teveccühünü nasıl görüyorsunuz? - Yeniden Refah Partisi, Erbakan Vakfı üzerine kurulmuş ve bina edilmiştir. Şöyle düşünebiliriz, Yeniden Refah Partisi'nin büyük bir çoğunluğu Erbakan Vakfı'nın il başkanları ile oluşturuldu. Tabi ki Vakıf elamanlarının büyük azimle yaklaşık 6 yıllık çalışmanın sonucunda partimizi kurduk. Erbakan Vakfı ne için kurulmuştu? Erbakan Vakfı, Erbakan Hocamızın Milli Görüş kimliğini, düşüncesini insanımıza yeniden hatırlatmak üzere kuruldu. Ve burada da Vakıf olarak oldukça başarılı olduk. Bu alt yapısı olan Vakıf hareketinin üzerinde yepyeni bir alanda, siyasi bir arenada biz de bayrağımızı açtık. Bu bayrak kurtuluş reçetesi olarak halkımıza sunulmuştur. Çok kısa zamanda ise halkımızın bize karşı olan teveccühünü de görmüş oluyoruz. Bunun neden ise, Erbakan Hocamızın isminin sayesinden kaynaklanıyor. Yeniden Refah Partisi muhterem Genel Başkanımız Fatih Erbakan Bey ile birlikte hareket eden siyasi bir partidir. Dolayısı ile insanlar Erbakan ismini duydukları zaman zaten otomatik olarak Yeniden Refah Partisi ile gönül birlikteliğini oluşturmak istiyorlar. Bizim çok şey anlatmamıza gerek yok. Erbakan ismi zaten Kuzeyden Güneye, Doğudan Batıya kadar herkesin bildiği, kabul ettiği bir isim. Bu noktada da tanıtımımız çok kısa sürede gerçekleşecektir. Biz siyasi hayatımızda, siyasi parti olarak çok kısa sürede büyük hedeflere gelmeyi düşünüyoruz. - Sayın Zor, Samsun yerel seçimlerine gelirsek eğer, çok kısa zaman önce Türkiye'de yerel seçimler oldu, Samsun için konuşmak gerekirse yerel seçimleri sizler nasıl özetlersiniz? - Muhterem Erbakan Hocamız hep şunu ifade ederdi. "Milli Görüş hareketi ya da Milli Görüş düşüncesi iktidara gelmediği sürece pek bir bir şeyin değişeceğinin olacağı kanaatinde değilim." Dolayısı ile yine Rahmetli Erbakan Hocamız "Biz ve diğerleri" diye bir ifade kullanıyordu. Niçin Erbakan Hocamız biz ve diğerleri diyordu? Çünkü Milli Görüş hareketi milli bir yerelce Milli bir harekettir. Milli bir hareket olması neyi ifade ediyor? Üreten bir hareket demektir bu. Ne demektir bu? Erbakan Hocamızın sözünde ifade ettiği gibi farika yapan fabrika yaparsanız siz millisiniz diyordu. Dolayısı ile Türkiye'de hiçbir siyasi parti fabrika yapan fabrika yapmaya teşebbüs etmiş değildir. İsim vermeden ifade edersem eğer, A partisin ya da B partisinin iktidara gelmiş olması veya gelmemiş olması bu anlamda ciddi bir katkı ortaya koymayacaktır. Zaten gelinen noktada bu vardır. Erbakan Hocam bunun için biz ve diğerleri ifadelerini kullanıyordu. Burada ötekileştirme anlamında değil bu sistemsel yaklaşım anlamındadır. Çünkü hem faizle faizle alakalı bir mücadele içerisine girmiştir hem de rantiye ile. Ve biz bu mücadelede yönümüzü faizcilere, rantiyecilere çevirirsek millet kaybeder diyordu. Dolayısı ile faiz ve rantiye ile savaşı göze almak gerekirdi. Buna inanıyordu. İsrail'in tahsildarlığının yapılmadığı bir ülkeden bahsediyordu. Niçin? Aldığımız dış borçtan dolayı biz İsrail'e, siyonizme para öder hale geldik. Maalesef hala da ödüyoruz. Bu yüzden yerelde Samsun seçimleri ile alakalı baktığımızda biz bunu parti genel merkezinin tüzüğü ile eşleştirerek ifade ediyoruz. Milli Görüş belediyeciliği Milli Görüş iktidarında ilham alarak hareket eden bir belediyeciliktir. Dolayısı ile Milli Görüş belediyeciliğimizde hiçbir zaman sıkıntı söz konusu olmamıştır. Neden? Bizi görüşümüzü, bakışımızı milli değerlerimize dayanıyordu. Hiçbir belediye başkanının şahsında veya yaptığı işlerde o gün bir problem görülmemiştir. Bundan dolayı Samsun'da A veya B kişilerin yer değişimi bizim için hiç bir önem arz etmiyor. Ancak Samsunlu bir vatandaş olarak elbette şunu temenni ederiz, gerek inanlarımızın, belediye başkanlarımızın iyi bir yönetimle insanlarımızın dertlerine, sıkıntılarına en azından yerel düzeyde merhem olmalarını isteriz, arzu ederiz. Bu noktada da onarın hayırlı işler yapmalarını temenni ederiz. Yapılan bütün hayırlı işleri de muhterem Dr. Fatih Erbakan liderimizin ifadesiyle alkışlarız. Çünkü biz hayırlı her işi alkışlayıp yarım kalan işleri tamamlamaya geldiğimizi ifade ediyoruz. Bunu ötekileştirme değil bir bütünleştirme yapmak için diyoruz. Eksikleri de nazik bir dille ifade edeceğiz. Bunu şöyle ifade edebiliriz. Erbakan Hocamızın felsefi olarak şu sistemi oturtmaya çalışıyoruz. "Size taş atana siz gül atmayacaksınız, gül vereceksiniz" diyordu. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Biz kimseyi karşımıza almıyoruz. Biz arkamıza milletimizi, inancımızı, kültürümüzü aldık, karşımızda sadece bir grup var o da vahşi kapitalizm ve siyonizm. Bizim bütün mücadelemiz bu iki sistemi insanların beyinlerinden, yüreklerinden, zihinlerinden ve fikirlerinden tamamen söküp atmaktır. Dolayısı ile hem Türk insanı hem İslam dünyası hem de tüm insanlık nefes alacaktır. Biz yerelden genele baktığımızda bu dairede bu ifadeleri kullanabiliriz. - Milli Görüş hareketi vizyon ve misyon itibariyle tamamlanmış bir hareket midir yoksa güncelliğini koruyan bir hareket midir? - Aslında bu çok önemli bir soru ve bu soru için size özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü, Milli Görüş hareketi hak ve batıl mücadelesinin yapıldığı bir harekettir. Hz. Adem'den efendimizden başlayan ve kıyamete kadar sürecek olan hak ve batıl mücadelesinin diğer adı Milli Görüş'tür. Milli Görüş derken biz neden bahsediyoruz? İnanç sisteminden bahsediyoruz. Milli görüş derken tarihimizin ve coğrafyamızın buluştuğu bir alandan bahsediyoruz. Milli Görüş derken inancımızın ve kültürümüzün beraber kaynaştığı bir alandan bahsediyoruz. Dolayısı ile biz tarihimizi, inancımızı kaybetmeyeceğimiz için bu hareket Hz. Adem efendimizden kıyamete kadar sürecek bir harekettir. Milli Görüş günceldir. Çünkü bizim ekonomik, siyasi ve dış politika programlarımız vardır. Ve bunlarla yine misyon olarak tarihimize dayanan hareketlerdir, fikirlerdir, kavramlardır. - Sayın Hocam, o kadar siyasi parti varken Yeniden Refah Partisi neden var? - Sokağa çıktığımızda insanlarımız hep şunu ifade ediyorlardı, "Alternatif olsa oyumuzu oraya vereceğiz yada elim kırılsaydı da şu partiye oy vermeseydim" gibi sözleri çok duyar olduk. Biz şimdi elim kırılsaydı da şu partiye oy vermeseydim diyen kitleyi arkamıza alarak değil doğal olarak ortaya çıkan bir hareketiz aslında. Çünkü çok büyük bir boşluk oluştu. Yüzde 7'lik bir kararsız kitle var şu an. Yerel seçimlere katılım oranı yüzde 80-85 arası ortalamada yüzde 15 gibi bir kısmında sandığa gitmediği bir kitleden söz ediyoruz. Bir de sandığa gidenlerden pişmanlık duyanlarda var. Totalde yüzde 20'lik bir kararsız seçmenden bahsediyoruz. Bu kararsız kitle yeni bir oluşumu yeni bir partiyi bekleyen bir kitle. Dolayısı ile biz bu boşluğu doldurmak istiyoruz. Aynı zamanda yeni bir vizyon yeni bir yüze Türkiye'nin ihitiyacı var. Bu vizyonu ortaya koymak adına, bu boşluğu doldurmak adına ortaya çıkan siyasi bir oluşum, siyasi bir hareketiz biz. İnşallah halkımızın teveccühü alarak hak ettiğimiz noktaya partimizi taşıyacağız ve asıl istediğimiz daralan Türkiye Cumhuriyeti devletinin süper güce dönüştürülmesi 81 milyon insanımızın rahat ve huzuru kavuşturulması, artık Türkiye'nin İslam dünyasının lideri konumuna getirilmesi bunlar bizim yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya nizamı ilkelerimizle örtüşen temel kurallardır. - Kısacası Milli Görüş'ü nasıl tanımlarsınız? - Ben şunu görüyorum, kırk yıllık üzerinde bir Milli Görüş geçmişi var. Ben bu soruya şu şekilde cevap verebilirim. Bir Milli Görüş'çü insanın beyni açılıp tahlil edilse şu anda hangi düşünceden olursa olsun bir Milli Görüş'çünün beyni tahlil edilse birinci sırada Kudüs, ikinci sırada siyonizm, üçüncü sırada vahşi kapitalizmi, dördüncü sırada ise Ayasofya meselesini göreceksiniz. Demek ki Milli Görüş derken İslam ümmetinin kanayan yaralarını dert edinen bir hareketten bahsediyoruz. Milli Görüş hareketi aslında İslam dünyasını sıkıntılarının idrak edildiği çözüm reçetelerinin ortaya konulduğu bir harekettir. - Sayın hocam, son olarak neler söylemek istersiniz? - Buralara kadar gelip kendimizi topluma ifade etme fırsatını bize verdiğiniz sizlere çok teşekkür ediyorum. Biz insanımıza şunu diyoruz; Erbakan Hocamızın geçmişte yaptıklarını herkes iyi biliyor. Rantiyecilerin musluklarını kesip halka vermesini hala unutmadık. Biz şuna inanıyoruz; Cenabı Hakk'ın yaratması Rezzak ismi devam ediyor. Sürekli yaratan, yaşatan bir Allah inancımız var. Kaynaklarımız doğru dürüst kullanıldığında Türkiye'nin müreffeh bir noktaya çıkması mümkün olacaktır. Halkımızdan bizler desteklemelerini, bizi izlemelerini ve bizi anlamalarını bekliyoruz. İnşallah halkımız bize noktada desteğini verecektir. Ve biz Milli Görüş'ün kokusunu 96-97 yılında halkımız tarafından tatdırmıştık. Bu sefer kendisini getireceğiz inşallah. - Sayın hocam, bizi Samsun'da kendi teşkilatınızda ağırladığınız, bizimle bu kadar sıcak ve samimi sohbet ettiğiniz için sizlere ve teşkilatınıza çok teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim. - Buraya kadar gelip kendimizi halkımıza ifade etme imkanı verdiğiniz için ben sizlere çok teşekkür ederim.