EMEKLİLER YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLMEMELİDİR
EMEKLİLER YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLMEMELİDİR
“MEMURLARIN EMEKLİLİK AYLIKLARI YENİDEN BELİRLENMELİ, EMEKLİLER YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLMEMELİDİR!”
BAĞIMSIZ YEREL HİZMET SENDİKASI Genel Başkan Yardımcısı Reşat BOZAT, bir basın açıklaması yaparak memurların emekliliklerinde emeklilik aylıklarının yeniden belirlenmesini ve emeklilerin yoksulluğa mahkum edilmemesi gerektiğini söyledi.
Genel Başkan Yardımcısı Reşat BOZAT açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Personel sisteminde iktidarlarca yapılan düzenlemelerle memurların son maaşları ile emekli aylıkları arasında uçurum oluşmaktadır.
Son memur maaşı ile emeklilik aylıkları arasındaki makas giderek açılmaktadır.
İktidarlarca kimi zaman cübbeli-cübbesiz, kimi zaman postallı-postalsız ayrımı yapılarak memurları maaşları farklılaştırılmış ve maaşlar arasındaki denge bozulmuş, kimi zaman SGK kesintisine dolayısıyla emeklilik aylığına konu olmayan ek ve benzeri ödemeler verilerek, maşlarda emeklilik aylığına yansımayan artışlar yapılmıştır. Kimi zaman da emekli doktor aylıklarında olduğu, pratisyenlerin emekli aylıklarında 1.898,79 TL, uzmanlarda 2.483,04 TL artış yapılarak emekli aylıkları yükseltilmiştir.
Bu çerçevede memur emekliliği ile ilgili önemli iki hususa dikkat çekmek istiyoruz:
Birincisi, memurların gelir getirici veya ikinci iş yapması yasaktır. İcralık olmaları da disiplin soruşturması gerektirir. Bu yasak nedeniyle memurların ekonomik varlıklarının geliştirilmesini zımnen Devlet üstlenmiştir. Ancak Devlet üstlendiği bu görevi yerine getirmemektedir.
Dolayısıyla memurlar çalışırken açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir maaşa talim ederken, emekliliklerinde açlık sınırına yakın düzeyde bir emeklilik aylığına mahkum edilmektedir.
İkincisi, emekli aylıklarındaki adaletsizlik ve haksızlık emekli ikramiyelerinde de aynen devam ettirilmektedir. Nitekim, aşağıdaki tabloda görüleceği gibi 25 yıllık hizmeti bulunan örneğin lisans mezunu bir memur 86.130,85 TL, bir öğretmen 104.899,69 TL, bir profesör 155.473,31 TL emeklilik tazminatı alırken 25 yıllık bir kamu işçisinin kıdem tazminatı 163.378,75 TL’dir.
25 yıllık bir kamu hizmeti emeklilikte sığınılacak bir ev almaya yetmemektedir.
Haziran 2020 itibariyle aşağıdaki rakamları kamuoyunun dikkatine sunuyoruz:
Net asgari ücret 2.324,71 TL’dir.
Türk-İş’e göre Haziran 2020 dönemi açlık sınırı 2.431,08 TL’dir.
25 yıl çalışmış bir memur için en düşük memur emekli aylığı ek ödeme ile birlikte 2.661 TL’dir.
Ortalama memur emekli aylığı ise ek ödemesiz 2.899,50 TL’dir.
Emeklilik yaşı ise 60, memurlar için yaş haddi 65’tir.
Memurlara çalışırken yapılan aile (eş ve çocuk) yardımı emeklilikte yapılmamaktadır.
Memur emeklilerinin emeklilikte tekrar çalışması yaş ve sağlık nedenleri ile pek mümkün değildir.
Yıllarını “devletin asli ve sürekli görevleri”ni yurdun her yanında ve gerektiğinde canı pahasına yerine getirerek emekli olanların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmeye, aile sorumluluklarını yerine getirebilecekleri bir emekli aylığı almaya elbette ki hakları vardır.
Anayasanın “sosyal devlet” ilkesi herkes için olduğu kadar memur emeklileri için de geçerlidir.
Ömrünün en verimli yıllarını Devlet hizmetinde geçirenlerin sosyal devletin gereklerini hatırlatmaları ve gereğini beklemeleri en doğal haklarıdır.
Öte yandan memur emekliliğindeki adaletsizlikleri itiraf eden iktidar ve muhalefet partilerinin seçim dönemlerinde taahhüt ettikleri 3600 ek gösterge sözü ısrarla ötelenmektedir.
Her ne kadar yasalarda emeklilik aylığı bağlama oranı 25 yıllık bir memur için % 75’ten başlamakta ise de yukarıda belirtiğimiz SGK kesintisi dışı ek ödemeler ve bütçe kurnazlıkları nedeniyle uygulamada bu oranı bile yakalamak mümkün olmamaktadır.
Beylik sözler, memurların enflasyon altında ezildikleri gerçeğini saklamaya yetmemektedir.
Bu nedenlerle memurların emekli aylıklarında, çalışırken aldıkları aylığa yakın oranda olacak şekilde acilen yasal düzenleme yapılmalıdır.
Yaşadığımız salgın süreci kamu görevlilerinin ne denli önemli olduğunu, başta sağlık çalışanları olmak üzere gerektiğinde canı pahasına ve fedakarca çalıştıklarını tekrar hatırlatmıştır.
Kamuoyunda 3600 ek gösterge sorunu olarak bilinen katsayı ve ek gösterge adaletsizliğine çözüm bulmak amacıyla, verilen sözler tutulmalı, tüm kamu görevlilerini kapsayacak bir katsayı ve ek gösterge sisteminin hayata geçirilmesi sağlanmalı, emeklilere aile yardımı yapılmalıdır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.