Sancak-Link: Afet Anlarında Sessizliği Bozan Yerli Teknoloji
Sancak-Link: Afet Anlarında Sessizliği Bozan Yerli Teknoloji
Afetlerde iletişim kopmasın diye geliştirilen Sancak-Link, devletten destek bekliyor.
23 Nisan 2025’te yaşanan büyük deprem, Türkiye’de yalnızca yer altını değil, iletişim altyapısını da yerle bir etti. Milyonlarca insan bir anda dijital olarak yok sayıldı. Bu kritik kırılma anına çözüm getiren ise yerli teknoloji topluluğu Sancak Muhafızları oldu. Geliştirdikleri “Sancak-Link” cihazı, afet anlarında hayat kurtaracak yeni bir iletişim çağı başlatıyor. Üstelik bu projeye devlet desteği de açıkça talep ediliyor.
Depremin vurduğu anlarda Türkiye’de hiçbir mobil operatör çalışmadı. Baz istasyonları çöktü, Wi-Fi ve internet erişimi tamamen kesildi. Göçük altında kalanlar yardım isteyemedi, yakınlarıyla vedalaşamadan hayatlarını kaybetti. Enkaz başındaki aileler, telefonlarına bakarak saatlerce haber bekledi. O anda herkes şunu fark etti:
İletişim bir lüks değil, hayattır.
Kriz anlarında, konum bildirimi, yardım çağrısı, “hayattayım” mesajı yaşamsal öneme sahiptir. Ancak mevcut altyapılar, konfor için inşa edildiğinden, afetlere karşı hazırlıksız kaldı. İşte bu noktada devreye Sancak Muhafızları girdi ve Türkiye’de bir ilk olan Sancak-Link teknolojisini geliştirdi.

Sancak-Link Nedir?
Basit bir USB bağlantısıyla cep telefonuna entegre olan, kolye tipi taşınabilir bu cihaz, GSM şebekesi, Wi-Fi veya internet bağlantısına ihtiyaç duymadan çalışıyor. Türkiye genelinde kurulmuş özel röle istasyonları ağıyla haberleşmeyi sağlıyor. Kişiye özel kimlik sistemi (CID) sayesinde güvenli ve hedefe yönelik iletişim mümkün kılınıyor.
Bu sistem; konum bildirimi, “hayattayım” mesajı ya da acil yardım çağrısı gibi kritik bilgilerin iletilmesini sağlarken, tamamen yerli yazılım ve donanım altyapısıyla üretildi. Hedefi, sessizliğe karşı bir ses olmak.
Devlete Açık Çağrı: Bu Proje Tüm Milletin Ortak Meselesi
Sancak-Link, aynı zamanda Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji hamlesine bir katkı. Kriz anlarında dışa bağımlılığın yarattığı tehditlerin azaltılması, bu tarz yerli çözümlerle mümkün hale geliyor. Sancak Muhafızları, bu adımın yalnızca bir başlangıç olduğunu ifade ederek, gelecekte daha gelişmiş sürümler ve uluslararası iş birlikleriyle Türkiye’nin teknoloji ihracatçısı bir ülke haline gelmesini amaçlıyor.
Bu proje, aynı zamanda halkın bilinçlendirilmesi, afet farkındalığının artırılması ve yerli teknolojilere güvenin yükselmesi açısından da büyük önem taşıyor.
Sancak Muhafızları, bu projeyle sadece bir cihaz tanıtmıyor; aynı zamanda güçlü bir mesaj veriyor. Projenin kişisel değil, tamamen devlet tabanlı bir vizyona sahip olduğunu vurgulayan ekip, Türkiye’yi bilişim ve afet teknolojilerinde örnek ülke haline getirmek istediklerini ifade etti.“Biz bu cihazı satmak için değil, milletin zor günlerinde sesi duyulsun diye geliştirdik.”diyen Sancak Muhafızları, devletin resmi kurumlarından da açıkça destek beklediklerini ilan etti. Başta AFAD, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TÜBİTAK olmak üzere, kamu kurumlarının bu projeye sahip çıkması çağrısında bulunuldu
“İletişim Kesilmez, Vatan Susmaz”
Sancak-Link, yalnızca bir teknoloji değil; bir milli duruşun ifadesi. Sancak Muhafızları, bu projeyle artık “şebekeler çöktü” haberlerine değil, “çözüm ürettik” manşetlerine uyanmak istediklerini söylüyor.
Türkiye, artık sadece afetlere ağlayan değil, afete hazırlıklı ve çözüm üreten bir ülke olmalı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.