Adalet Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Vecdet Öz ile 28 Mayıs Seçimleri üzerine röportaj, Ata İttifakı, Sinan Oğan…

GÜNDEM/GÜNCEL 27.05.2023 - 18:31, Güncelleme: 27.05.2023 - 18:38 1832+ kez okundu.
 

Adalet Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Vecdet Öz ile 28 Mayıs Seçimleri üzerine röportaj, Ata İttifakı, Sinan Oğan…

Gazeteci Muhammed Çopur’un Adalet Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Vecdet Öz ile 28 Mayıs Seçimleri üzerine gerçekleştirdiği röportaj;
İttifaklar nasıl kurulur? ATA İttifakı nasıl oluşturuldu? – Siyasi bir ittifak, seçime katılma yeteneği olan en az iki parti tarafından oluşturulur. İttifakın resmi muhatabı da ittifakı oluşturan partilerdir. ATA İttifakı, Adalet ve Zafer Partileri tarafından oluşturulmuş bir ittifaktır. Aynı zamanda, bu ittifak bazı siyasi partiler tarafından dışarıdan desteklenmiştir. İttifakın Cumhurbaşkanı adayı, her iki partinin yönetim kurullarının onayı ile belirlenir. Seçimlerin bitiminde, ittifak sona erer.   -İttifakın bileşeni olarak anılmamasına rağmen, Sayın Sinan Oğan’ın kurdurduğu ve destek almak için getirdiği partiler vardı. Bunlar Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi idi. Bunlara ek olarak, bu iki partiye destek veren Turan Hareketi Partisi de vardı. Bu partiler, teşkilatlarını tamamlama yeteneği olmadığı için seçime girme yeteneğine sahip değillerdi. Ayrıca, Türkiye Diriliş Hareketi Partisi ve Anadolu Aydınlık Partisi de ATA İttifakı’nı destekleyen partilerdendir. Ancak, ATA İttifakı’nın iki ana bileşeni Adalet Partisi ve Zafer Partisi’dir.   Seçimlerde ikinci tura kalmadığımız için ATA İttifakı hükmen sona ermiştir. Şimdi herkes kendi partisi ya da kişisel adına açıklama yapmaktadır. Sinan Oğan’ın bir partisi olmadığı için, Sinan Oğan’ın Tayyip Erdoğan’ı desteklediğini belirtmesi gerekiyor.   Çünkü ittifak resmi olarak sona ermiş olsa da, bu birlikteliği şekli olarak sürdürebiliriz. Sinan Oğan şöyle dedi: Millet İttifakı’nın kazanma ihtimali çok düşük ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanma ihtimali daha yüksek. Eğer ona destek verirsek, hükümetin içerisinde yer alabilir ve idari kadrolarda görev alabiliriz. Ben böyle düşünüyorum.   Dr. Vecdet Öz ise buna şu yanıtı verdi: “Biz, Adalet Partisi olarak ve ATA İttifakı olarak bir muhalefet ittifakı olarak kurulduk. Ülkenin 21 yıllık sürecinde milli, manevi ve ahlaki değerler büyük bir çürümeye uğradı ve büyük bir tahribat yaşandı. Bu değerleri korumak için bu yola çıktık. Dolayısıyla, arkadaşlarıma danışarak bu konuda karar vereceğim. Ancak kişisel düşüncem, Cumhur İttifakı’nı desteklemenin doğru olmadığı yönünde.”   Bu görüşme esnasında Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, “Ben partime görüşmeden hiçbir şey söyleyemem.” dedi.       Dr. Vecdet Öz ise şunları söyledi: “Adalet Partisi Genel İdare Kurulu ile yapmış olduğumuz toplantı sonucunda oybirliğiyle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsını destekleme kararı aldık ve bu kararımızı kamuoyuyla paylaştık. Millet İttifakı’nın politikaları ve bileşenleri gereği, onlarla aynı düşüncede olmadığımız bileşenleri ile aynı pozisyonda durmadığımız bir çok nokta vardı. Bundan dolayı biz, Millet İttifakı’na dahil olarak süreci desteklemedik. Kendi ittifakımız vardı çünkü. Bu süreç sonucunda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsına destek verdik. Millet İttifakı’nın hoşumuza gitmeyen ve kabul etmediğimiz politikalarını tartışmaya açmamak için biz, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na şahsi üzerinden destek açıklamamızı yaptık. Gündemin başka konular üzerinden dağılmasını istemedik.”   “Ata İttifakı bileşenleri ve Cumhurbaşkanı adayınız Sayın Sinan Oğan Beyfendi ile bir fikir birlikteliği, gönül birlikteliği kuruldu mu? Bu süreç nereye kadar birlikte yürüdü ve nerede fikir ayrılıkları başladı? Cevap olarak, 14 Mayıs seçimlerinden sonra az önce bahsetmiş olduğumuz toplantı, ilk kez fikir ayrılığımızın ortaya çıktığı toplantıydı. O zamana kadar bir araya gelmemizin gerekçesi olan mutabakatta hepimiz fikir ve söylem birlikteliğine sahiptik. Benim için ilk kez o toplantıda bir fikir ayrılığı olduğu görüldü.”   “Biz, demokrasinin elinden tutup gezdirmedik, demokrasinin önünü açtık.” “Biz, demokrasinin elinden tutup gezdirmedik, demokrasinin önünü açtık. İkinci, üçüncü hesaplar gibi başka hesaplar peşinde hiçbir zaman olmadık. Hiçbir karşılık beklemeden bu desteği verdiğimizi telefonda da, bir araya geldiğimizde de, kamuoyunun önünde de her ortamda özellikle altını çizerek söyledik. Biz bu durumda demokrasi ve ülkemizi kilitlemeyi doğru görmedik. ‘Mevzubahis vatan ise gerisi teferruat.’ diye düşündük. Bizler, vatan ile makam, vicdan ile cüzdan arasına sıkışmış olan siyasete de bir duruş d ersi verelim istedik. Bizler için en güzel makam, insanların gönül makamıdır…   “Geldiğimiz nokta manevi Ata İttifakı’nın iki bileşen partisi olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almaktır.” Hiçbir protokol yapmadık. Biz size güveniyoruz, eski dostluğumuz var, buna istinaden sözünüze itimat ediyoruz, vicdanınıza, dürüstlüğünüze güveniyoruz diyerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdik. Geldiğimiz nokta manevi Ata İttifakı’nın iki bileşen partisi olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almaktır.”   “Seçmen kurşun asker değildir, onların iradesine ipotek konulmaz ve onların gıyabında pazarlık yapılmaz. Seçmen bize şunu söylemiş oldu: onlar Sinan Oğan’a, Vecdet Öz’e ya da Ümit Özdağ’a oy vermediler, onlar bizim söylemlerimize oy verdiler ve biz o söylemlerin savunucuları olarak hala aynı çizgide duruyoruz demiş olduk. Kırmızı çizgilerimizi hala koruyoruz…”       “Milletimiz bu duruşa öyle sarıldı.” Dr. Vecdet Öz sözlerine şöyle devam etti: “Çölden çıkmış bir insan nasıl hasretle suya sarılırsa, milletimiz bu duruşa öyle sarıldı. Milli duruşa, dik duruşa, onurlu siyasete ve nezakete sarıldı. Milletin görmek istediği güven, huzur ve istikrardır. Bu çizgide milli duruşa, milletimiz hasret kalmıştı. Milletimiz bu üslubunuza dört elle sarılınca çok mutlu oldum ve insanların yazdıklarını, söylediklerini görünce gözümden iki damla yaş akıtıp çok duygulandım. Vatanını, milletini seven ne kadar güzel yürekli insanlarımız varmış, bunu bir kez daha görmüş olduk. Siyasete küsmüş insanları tekrar siyasete girmesini sağladı, ümidi azalmış insanların tekrardan ümide sahip olmasını sağladı bu duruşumuz.”   “Benim Sayın Sinan Oğan  Beyefendi ile asla kişisel bir meselem olamaz.” “Benim Sayın Sinan Oğan ile asla kişisel bir meselem olamaz. Birlikte başlamış olduğumuz ve büyük ümitlerle, heyecanlarla ilerlemekte olduğumuz ortak bir söylemin bir anda kesintiye uğramasının vermiş olduğu bir duygusallık üzerimizde var. Biz birlikte bir yola çıkmıştık, tren bir yola doğru ilerliyordu. Eğer siz trenin içerisinden ters istikamete doğru koşmaya başlarsanız, ne kendiniz hedefe varabilirsiniz, ne de size inananlar sizin peşinizden gelebilirler. Benim anlatmak istediğim budur.”   “Sinan Oğan beyefendi bizim gibi düşünmek zorunda değil. Bizim gücümüze giden ve üzüldüğümüz konu…” “Güven, huzur ve istikrar noktasında Ata İttifakı bileşenleri ve gönül verenler asla benim gibi düşünmek zorunda değiller. Ben ve Sayın Ümit Özdağ bir fikir birlikteliğine vardık ama Sinan Oğan beyefendi bizim gibi düşünmek zorunda değil. Bizim gücümüze giden ve üzüldüğümüz konu, arkadan dolaşarak ve son anda böyle bir hamle yapmasıydı.”   Dr. Vecdet Öz, Sayın Sinan Oğan hakkında şu ifadeleri kullandı: “Sayın Sinan Oğan bize şöyle söyleyebilirdi: ‘Arkadaşlar, ittifak bitti. Ben de gidip Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek vereceğim. Bunun şöyle şöyle gerekçeleri var.’ En azından bu gerekçeleri bizimle konuşması gerekirdi çünkü bu yola çıkarken başka gerekçelerle çıktık. Ne oldu da bir gecede, bir günde ya da çok kısa sürede neler değişti de fikrini diğer tarafa doğru değiştirdi? En azından birlikte yola çıktığı insanlar olarak bunun açıklamasını bize yapması gerekirdi diye düşünüyorum.”   “Sayın Sinan Oğan’ın sessiz sakin o tarafa gitmesini kendimize yediremiyoruz.” Eşler bile ayrılırken tatlı ayrılalım, ortada çoluk çocuk var diyorlar. Biz ayrılsak bile bu manevi birliktelik devam ediyor diye ayrılıyorlarken, bizde de öyle olmalıydı. Bize şunu anlatması lazımdı: Ben şöyle şöyle konularda şöyle düşünüyorum ve bugüne kadar göremediğim bazı noktaları gördüm. Bu gördüğüm noktalardan dolayı böyle bir karar verdim diye. Fikri 180° değiştiği için, nasıl oldu da Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile güvenin, huzurun ve istikrarın bir anda geleceğine ikna oldun, en azından bize bu konuda bir açıklama yapman gerekirdi. Sayın Sinan Oğan’ın sessiz sakin o tarafa gitmesini kendimize yediremiyoruz.   – Dr. Cevdet Öz: Bizim milletimize söylediğimiz sözlerden başka hiçbir planımız veya programımız yok. Sadık kalacağımız tek şey söylemlerimizdir. Milletimizin bilmediği, bizi sevenleri açıklamadığımız bir planımız olamaz. Önceliğimiz cumhurbaşkanının gitmesi, bu ve diğer madde ata ittifakı mutabakatında yazıyor.   – Dr. Vecdet Öz: Ben Sayın Sinan Oğan’a birkaç soru soruyorum, kendi söylediği sözler üzerinden:   1- Türk bayrağındaki Türk ifadesini çıkarmayı teklif eden Hüda Par ile Türk milliyetçileri nasıl bir araya gelebilir?   2- Aldığınız oyu pazarlar dönüştürürseniz, o seçmen size “hoşgeldin” demez. (Sayın Binali Yıldırım bunu Sinan Oğan’a söylüyor)   3- Siyaseti at pazarına çevirenler, milli ve ahlaki değerleri ters düşen fırsatçı acizlerdir. (Sayın Devlet Bahçeli bunu Sinan Oğan’a söylüyor)   4- Ben bu şekilde pazarlık yapmayı seven bir insan değilim. (Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunu Sinan Oğan’a söylüyor)   5- Sinan Oğan’ın danışmanı Alperen İnce, Sinan Oğan’a, gerekirse ikinci turda cumhur ittifakını destekleyebileceklerini, bakanlık ve müdürlüklerde yer alabileceklerini söyledi. Ben bu ortamda kalmam diyerek istifa etti.   6- Sayın Mansur Yavaş aracılığıyla Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşüldüğünde neden HDP konusu gündeme gelmedi de masada oturuldu? Mansur Yavaş: “Gerçekten istikrar düşünse, işini Kılıçdaroğlu ile hiç görüşmemeniz gerekirdi” dedi. Sayın Yavaş, bir makam talebi olduğunu söyledi ve Sayın Kılıçdaroğlu da bunu doğruladı.   “Ben üstüme düşeni yaptım, Sayın Özdağ da üstüne düşeni yaptı.” Bu sorular ve sözler ortada dururken, bunun makamla ilgisi olmadığını söylemek inandırıcı gelmiyor. İşin başka boyutları olabilir, bilmiyorum. Herkes kendine yakışanı yapmıştır. Ben üstüme düşeni yaptım, Sayın Özdağ da üstüne düşeni yaptı.       ” Zafer Partisi’nin aldığı oy sadece kendi tabanı değil, içinde bizim ortak listeden giren adaylarımızın da oyları var.” – Dr. Vecdet Öz: Daha güçlü bir seçim çalışması yapmak için sadece göstermelik olarak 41 vilayette milletvekili adaylarımızı gösterdik. Bunun dışında Sayın Ümit Özdağ’ın teklifi üzerine, Zafer Partisi listelerinden milletvekili adayları olarak halkımıza tanıttık. Göstermelik yapmak zorundaydık çünkü yasa böyle söylüyordu. Ancak gücümüzü, kampanyadaki formumuzu ve çalışmalarımızı Zafer Partisi ile birlikte belirlediğimiz adaylarımız için kullandık. Bundan dolayı, Zafer Partisi’nin aldığı oy sadece kendi ismi ve adaylarıyla ilgili bir durum değildir. 41 il dışında, Zafer Partisi’nin listesinden gösterilen milletvekili adaylarına verilen destek de bulunmaktadır. Sadece 41 ilde 100.000 küsur oy aldığımız düşünülürse, ülkenin tamamında aday göstermiş olsaydık bu rakam iki katına çıkardı ve güçlü bir çalışma ile milyonları bulurdu.   Sayın Oğan Iğdır’a gidince Iğdır birinci sıra AKP milletvekili Cantürk Alagöz ile neden görüştü.” Iğdır’da, göstermelik bir aday belirlemiştik. Sayın Sinan Oğan Iğdır’a gittiğinde, adayımız kendisiyle görüşmek için randevu talep etti, ancak randevu verilmedi ve Iğdır birinci sıra AKP milletvekili Cantürk Alagöz ile görüştü. Bu kişiyle ilgili aşılar konusunda 12 milyon dolarlık bir söylenti de mevcut ve bu kişinin Azerbaycan devlet başkanıyla bağlantılı olduğu iddia edilen insanlarla iletişimde olduğu söyleniyor. Bir cumhurbaşkanı adayı bir yere gittiğinde, başka bir adayın partisinin milletvekili adayıyla neden görüşür ve neden bir fotoğraf çektirir, daha sonra o fotoğraf silinir, bunun cevabını merak ediyorum. Bunun dışında birçok iddia bulunuyor, ancak iddia sahibi kişinin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu için, bizim için de bu konuda ispatlanmamış iddiaları sadece iddia olarak değerlendirip bir kenara koyabiliriz.   “Hasan Tahsin’in görevi gibi bir görev üstlenmiş olmak ile gurur duyuyorum.” – Dr. Vecdet Öz: Hasan Tahsin nasıl ilk kurşunu atarak milletimize bir mücadele ruhu aşıladıysa, biz de bu süreçte ilk adımları atarak bizden sonraki dalga mı öncülüğünü yapmış olduk, böyle bir görev üstlenmekle gurur duyuyorum.       – Milliyetçiler Dayanışma Platformu adına Sayın Yaşar’ın yaptığı Millet İttifakı’na destek açıklamasını da anlamlı buluyorum.   “Başlattığımız bu çalışma çok güzel bir heyecan uyandırdı ve dalga dalga büyüyor. 28 Mayıs’ta çok ümitliyim.” – Dr. Vecdet Öz: Biz herhangi bir bakanlık makamı veya mevki konusunda iddialı olduğumuzu iddia etmiyoruz. Asla bir talepte bulunmuyoruz. Adalet Partisi olarak, ülkemizin tüm meselelerini çözebilecek yeterliliğe sahibiz. Cumhurbaşkanı değiştikten sonra parlamenter sisteme dönüldüğünde, başbakanlık için talip olacağız ve ülkenin tüm problemlerini bakanlıklarımızla birlikte çözebilecek bilgi birikimine, tecrüb – ve geçmişimize sahibiz. Geçmişte bunu başardığımız gibi bugün de yapabiliriz. Şu an sadece ve sadece Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemek konusunda bir gündemimiz var. Ne arka planda ne de başka koşullarda bir beklenti içine girmiyoruz. Ancak siz farketsiz, bugüne kadar ifade ettiğimiz gibi bundan sonra da desteğimizi ifade ediyoruz. 28 Mayıs’ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını düşünüyorum, çünkü başlattığımız bu çalışma çok güzel bir heyecan uyandırdı ve dalga dalga büyüyor. Umut ediyorum ki vatanımız ve milletimiz için her şey daha güzel bir netice ile sonuçlanır. Söz konusu vatan olduğunda, gerisi teferruattır. Bugüne kadar söylenmiş bu gerçeği bugün biz de ifade ediyoruz.  
Gazeteci Muhammed Çopur’un Adalet Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Vecdet Öz ile 28 Mayıs Seçimleri üzerine gerçekleştirdiği röportaj;
İttifaklar nasıl kurulur? ATA İttifakı nasıl oluşturuldu?
– Siyasi bir ittifak, seçime katılma yeteneği olan en az iki parti tarafından oluşturulur. İttifakın resmi muhatabı da ittifakı oluşturan partilerdir. ATA İttifakı, Adalet ve Zafer Partileri tarafından oluşturulmuş bir ittifaktır. Aynı zamanda, bu ittifak bazı siyasi partiler tarafından dışarıdan desteklenmiştir. İttifakın Cumhurbaşkanı adayı, her iki partinin yönetim kurullarının onayı ile belirlenir. Seçimlerin bitiminde, ittifak sona erer.
 
-İttifakın bileşeni olarak anılmamasına rağmen, Sayın Sinan Oğan’ın kurdurduğu ve destek almak için getirdiği partiler vardı. Bunlar Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi idi. Bunlara ek olarak, bu iki partiye destek veren Turan Hareketi Partisi de vardı. Bu partiler, teşkilatlarını tamamlama yeteneği olmadığı için seçime girme yeteneğine sahip değillerdi. Ayrıca, Türkiye Diriliş Hareketi Partisi ve Anadolu Aydınlık Partisi de ATA İttifakı’nı destekleyen partilerdendir. Ancak, ATA İttifakı’nın iki ana bileşeni Adalet Partisi ve Zafer Partisi’dir.
 
Seçimlerde ikinci tura kalmadığımız için ATA İttifakı hükmen sona ermiştir.
Şimdi herkes kendi partisi ya da kişisel adına açıklama yapmaktadır. Sinan Oğan’ın bir partisi olmadığı için, Sinan Oğan’ın Tayyip Erdoğan’ı desteklediğini belirtmesi gerekiyor.
 
Çünkü ittifak resmi olarak sona ermiş olsa da, bu birlikteliği şekli olarak sürdürebiliriz. Sinan Oğan şöyle dedi: Millet İttifakı’nın kazanma ihtimali çok düşük ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanma ihtimali daha yüksek. Eğer ona destek verirsek, hükümetin içerisinde yer alabilir ve idari kadrolarda görev alabiliriz. Ben böyle düşünüyorum.
 
Dr. Vecdet Öz ise buna şu yanıtı verdi: “Biz, Adalet Partisi olarak ve ATA İttifakı olarak bir muhalefet ittifakı olarak kurulduk. Ülkenin 21 yıllık sürecinde milli, manevi ve ahlaki değerler büyük bir çürümeye uğradı ve büyük bir tahribat yaşandı. Bu değerleri korumak için bu yola çıktık. Dolayısıyla, arkadaşlarıma danışarak bu konuda karar vereceğim. Ancak kişisel düşüncem, Cumhur İttifakı’nı desteklemenin doğru olmadığı yönünde.”
 
Bu görüşme esnasında Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, “Ben partime görüşmeden hiçbir şey söyleyemem.” dedi.
 
 
 
Dr. Vecdet Öz ise şunları söyledi: “Adalet Partisi Genel İdare Kurulu ile yapmış olduğumuz toplantı sonucunda oybirliğiyle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsını destekleme kararı aldık ve bu kararımızı kamuoyuyla paylaştık. Millet İttifakı’nın politikaları ve bileşenleri gereği, onlarla aynı düşüncede olmadığımız bileşenleri ile aynı pozisyonda durmadığımız bir çok nokta vardı. Bundan dolayı biz, Millet İttifakı’na dahil olarak süreci desteklemedik. Kendi ittifakımız vardı çünkü. Bu süreç sonucunda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsına destek verdik. Millet İttifakı’nın hoşumuza gitmeyen ve kabul etmediğimiz politikalarını tartışmaya açmamak için biz, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na şahsi üzerinden destek açıklamamızı yaptık. Gündemin başka konular üzerinden dağılmasını istemedik.”
 
“Ata İttifakı bileşenleri ve Cumhurbaşkanı adayınız Sayın Sinan Oğan Beyfendi ile bir fikir birlikteliği, gönül birlikteliği kuruldu mu? Bu süreç nereye kadar birlikte yürüdü ve nerede fikir ayrılıkları başladı?
Cevap olarak, 14 Mayıs seçimlerinden sonra az önce bahsetmiş olduğumuz toplantı, ilk kez fikir ayrılığımızın ortaya çıktığı toplantıydı. O zamana kadar bir araya gelmemizin gerekçesi olan mutabakatta hepimiz fikir ve söylem birlikteliğine sahiptik. Benim için ilk kez o toplantıda bir fikir ayrılığı olduğu görüldü.”
 
“Biz, demokrasinin elinden tutup gezdirmedik, demokrasinin önünü açtık.”
“Biz, demokrasinin elinden tutup gezdirmedik, demokrasinin önünü açtık. İkinci, üçüncü hesaplar gibi başka hesaplar peşinde hiçbir zaman olmadık. Hiçbir karşılık beklemeden bu desteği verdiğimizi telefonda da, bir araya geldiğimizde de, kamuoyunun önünde de her ortamda özellikle altını çizerek söyledik. Biz bu durumda demokrasi ve ülkemizi kilitlemeyi doğru görmedik. ‘Mevzubahis vatan ise gerisi teferruat.’ diye düşündük. Bizler, vatan ile makam, vicdan ile cüzdan arasına sıkışmış olan siyasete de bir duruş d ersi verelim istedik. Bizler için en güzel makam, insanların gönül makamıdır…
 
“Geldiğimiz nokta manevi Ata İttifakı’nın iki bileşen partisi olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almaktır.”
Hiçbir protokol yapmadık. Biz size güveniyoruz, eski dostluğumuz var, buna istinaden sözünüze itimat ediyoruz, vicdanınıza, dürüstlüğünüze güveniyoruz diyerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdik. Geldiğimiz nokta manevi Ata İttifakı’nın iki bileşen partisi olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almaktır.”
 
“Seçmen kurşun asker değildir, onların iradesine ipotek konulmaz ve onların gıyabında pazarlık yapılmaz. Seçmen bize şunu söylemiş oldu: onlar Sinan Oğan’a, Vecdet Öz’e ya da Ümit Özdağ’a oy vermediler, onlar bizim söylemlerimize oy verdiler ve biz o söylemlerin savunucuları olarak hala aynı çizgide duruyoruz demiş olduk. Kırmızı çizgilerimizi hala koruyoruz…”
 
 
 
“Milletimiz bu duruşa öyle sarıldı.”
Dr. Vecdet Öz sözlerine şöyle devam etti: “Çölden çıkmış bir insan nasıl hasretle suya sarılırsa, milletimiz bu duruşa öyle sarıldı. Milli duruşa, dik duruşa, onurlu siyasete ve nezakete sarıldı. Milletin görmek istediği güven, huzur ve istikrardır. Bu çizgide milli duruşa, milletimiz hasret kalmıştı. Milletimiz bu üslubunuza dört elle sarılınca çok mutlu oldum ve insanların yazdıklarını, söylediklerini görünce gözümden iki damla yaş akıtıp çok duygulandım. Vatanını, milletini seven ne kadar güzel yürekli insanlarımız varmış, bunu bir kez daha görmüş olduk. Siyasete küsmüş insanları tekrar siyasete girmesini sağladı, ümidi azalmış insanların tekrardan ümide sahip olmasını sağladı bu duruşumuz.”
 
“Benim Sayın Sinan Oğan  Beyefendi ile asla kişisel bir meselem olamaz.”
“Benim Sayın Sinan Oğan ile asla kişisel bir meselem olamaz. Birlikte başlamış olduğumuz ve büyük ümitlerle, heyecanlarla ilerlemekte olduğumuz ortak bir söylemin bir anda kesintiye uğramasının vermiş olduğu bir duygusallık üzerimizde var. Biz birlikte bir yola çıkmıştık, tren bir yola doğru ilerliyordu. Eğer siz trenin içerisinden ters istikamete doğru koşmaya başlarsanız, ne kendiniz hedefe varabilirsiniz, ne de size inananlar sizin peşinizden gelebilirler. Benim anlatmak istediğim budur.”
 
“Sinan Oğan beyefendi bizim gibi düşünmek zorunda değil. Bizim gücümüze giden ve üzüldüğümüz konu…”
“Güven, huzur ve istikrar noktasında Ata İttifakı bileşenleri ve gönül verenler asla benim gibi düşünmek zorunda değiller. Ben ve Sayın Ümit Özdağ bir fikir birlikteliğine vardık ama Sinan Oğan beyefendi bizim gibi düşünmek zorunda değil. Bizim gücümüze giden ve üzüldüğümüz konu, arkadan dolaşarak ve son anda böyle bir hamle yapmasıydı.”
 
Dr. Vecdet Öz, Sayın Sinan Oğan hakkında şu ifadeleri kullandı: “Sayın Sinan Oğan bize şöyle söyleyebilirdi: ‘Arkadaşlar, ittifak bitti. Ben de gidip Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek vereceğim. Bunun şöyle şöyle gerekçeleri var.’ En azından bu gerekçeleri bizimle konuşması gerekirdi çünkü bu yola çıkarken başka gerekçelerle çıktık. Ne oldu da bir gecede, bir günde ya da çok kısa sürede neler değişti de fikrini diğer tarafa doğru değiştirdi? En azından birlikte yola çıktığı insanlar olarak bunun açıklamasını bize yapması gerekirdi diye düşünüyorum.”
 
“Sayın Sinan Oğan’ın sessiz sakin o tarafa gitmesini kendimize yediremiyoruz.”
Eşler bile ayrılırken tatlı ayrılalım, ortada çoluk çocuk var diyorlar. Biz ayrılsak bile bu manevi birliktelik devam ediyor diye ayrılıyorlarken, bizde de öyle olmalıydı. Bize şunu anlatması lazımdı: Ben şöyle şöyle konularda şöyle düşünüyorum ve bugüne kadar göremediğim bazı noktaları gördüm. Bu gördüğüm noktalardan dolayı böyle bir karar verdim diye. Fikri 180° değiştiği için, nasıl oldu da Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile güvenin, huzurun ve istikrarın bir anda geleceğine ikna oldun, en azından bize bu konuda bir açıklama yapman gerekirdi. Sayın Sinan Oğan’ın sessiz sakin o tarafa gitmesini kendimize yediremiyoruz.
 
– Dr. Cevdet Öz: Bizim milletimize söylediğimiz sözlerden başka hiçbir planımız veya programımız yok. Sadık kalacağımız tek şey söylemlerimizdir. Milletimizin bilmediği, bizi sevenleri açıklamadığımız bir planımız olamaz. Önceliğimiz cumhurbaşkanının gitmesi, bu ve diğer madde ata ittifakı mutabakatında yazıyor.
 
– Dr. Vecdet Öz: Ben Sayın Sinan Oğan’a birkaç soru soruyorum, kendi söylediği sözler üzerinden:
 
1- Türk bayrağındaki Türk ifadesini çıkarmayı teklif eden Hüda Par ile Türk milliyetçileri nasıl bir araya gelebilir?
 
2- Aldığınız oyu pazarlar dönüştürürseniz, o seçmen size “hoşgeldin” demez. (Sayın Binali Yıldırım bunu Sinan Oğan’a söylüyor)
 
3- Siyaseti at pazarına çevirenler, milli ve ahlaki değerleri ters düşen fırsatçı acizlerdir. (Sayın Devlet Bahçeli bunu Sinan Oğan’a söylüyor)
 
4- Ben bu şekilde pazarlık yapmayı seven bir insan değilim. (Sayın Recep Tayyip Erdoğan bunu Sinan Oğan’a söylüyor)
 
5- Sinan Oğan’ın danışmanı Alperen İnce, Sinan Oğan’a, gerekirse ikinci turda cumhur ittifakını destekleyebileceklerini, bakanlık ve müdürlüklerde yer alabileceklerini söyledi. Ben bu ortamda kalmam diyerek istifa etti.
 
6- Sayın Mansur Yavaş aracılığıyla Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşüldüğünde neden HDP konusu gündeme gelmedi de masada oturuldu? Mansur Yavaş: “Gerçekten istikrar düşünse, işini Kılıçdaroğlu ile hiç görüşmemeniz gerekirdi” dedi. Sayın Yavaş, bir makam talebi olduğunu söyledi ve Sayın Kılıçdaroğlu da bunu doğruladı.
 
“Ben üstüme düşeni yaptım, Sayın Özdağ da üstüne düşeni yaptı.”
Bu sorular ve sözler ortada dururken, bunun makamla ilgisi olmadığını söylemek inandırıcı gelmiyor. İşin başka boyutları olabilir, bilmiyorum. Herkes kendine yakışanı yapmıştır. Ben üstüme düşeni yaptım, Sayın Özdağ da üstüne düşeni yaptı.
 
 
 
” Zafer Partisi’nin aldığı oy sadece kendi tabanı değil, içinde bizim ortak listeden giren adaylarımızın da oyları var.”
– Dr. Vecdet Öz: Daha güçlü bir seçim çalışması yapmak için sadece göstermelik olarak 41 vilayette milletvekili adaylarımızı gösterdik. Bunun dışında Sayın Ümit Özdağ’ın teklifi üzerine, Zafer Partisi listelerinden milletvekili adayları olarak halkımıza tanıttık. Göstermelik yapmak zorundaydık çünkü yasa böyle söylüyordu. Ancak gücümüzü, kampanyadaki formumuzu ve çalışmalarımızı Zafer Partisi ile birlikte belirlediğimiz adaylarımız için kullandık. Bundan dolayı, Zafer Partisi’nin aldığı oy sadece kendi ismi ve adaylarıyla ilgili bir durum değildir. 41 il dışında, Zafer Partisi’nin listesinden gösterilen milletvekili adaylarına verilen destek de bulunmaktadır. Sadece 41 ilde 100.000 küsur oy aldığımız düşünülürse, ülkenin tamamında aday göstermiş olsaydık bu rakam iki katına çıkardı ve güçlü bir çalışma ile milyonları bulurdu.
 
Sayın Oğan Iğdır’a gidince Iğdır birinci sıra AKP milletvekili Cantürk Alagöz ile neden görüştü.”
Iğdır’da, göstermelik bir aday belirlemiştik. Sayın Sinan Oğan Iğdır’a gittiğinde, adayımız kendisiyle görüşmek için randevu talep etti, ancak randevu verilmedi ve Iğdır birinci sıra AKP milletvekili Cantürk Alagöz ile görüştü. Bu kişiyle ilgili aşılar konusunda 12 milyon dolarlık bir söylenti de mevcut ve bu kişinin Azerbaycan devlet başkanıyla bağlantılı olduğu iddia edilen insanlarla iletişimde olduğu söyleniyor. Bir cumhurbaşkanı adayı bir yere gittiğinde, başka bir adayın partisinin milletvekili adayıyla neden görüşür ve neden bir fotoğraf çektirir, daha sonra o fotoğraf silinir, bunun cevabını merak ediyorum. Bunun dışında birçok iddia bulunuyor, ancak iddia sahibi kişinin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu için, bizim için de bu konuda ispatlanmamış iddiaları sadece iddia olarak değerlendirip bir kenara koyabiliriz.
 
“Hasan Tahsin’in görevi gibi bir görev üstlenmiş olmak ile gurur duyuyorum.”
– Dr. Vecdet Öz: Hasan Tahsin nasıl ilk kurşunu atarak milletimize bir mücadele ruhu aşıladıysa, biz de bu süreçte ilk adımları atarak bizden sonraki dalga mı öncülüğünü yapmış olduk, böyle bir görev üstlenmekle gurur duyuyorum.
 
 
 
– Milliyetçiler Dayanışma Platformu adına Sayın Yaşar’ın yaptığı Millet İttifakı’na destek açıklamasını da anlamlı buluyorum.
 
“Başlattığımız bu çalışma çok güzel bir heyecan uyandırdı ve dalga dalga büyüyor. 28 Mayıs’ta çok ümitliyim.”
– Dr. Vecdet Öz: Biz herhangi bir bakanlık makamı veya mevki konusunda iddialı olduğumuzu iddia etmiyoruz. Asla bir talepte bulunmuyoruz. Adalet Partisi olarak, ülkemizin tüm meselelerini çözebilecek yeterliliğe sahibiz. Cumhurbaşkanı değiştikten sonra parlamenter sisteme dönüldüğünde, başbakanlık için talip olacağız ve ülkenin tüm problemlerini bakanlıklarımızla birlikte çözebilecek bilgi birikimine, tecrüb – ve geçmişimize sahibiz. Geçmişte bunu başardığımız gibi bugün de yapabiliriz. Şu an sadece ve sadece Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemek konusunda bir gündemimiz var. Ne arka planda ne de başka koşullarda bir beklenti içine girmiyoruz. Ancak siz farketsiz, bugüne kadar ifade ettiğimiz gibi bundan sonra da desteğimizi ifade ediyoruz. 28 Mayıs’ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını düşünüyorum, çünkü başlattığımız bu çalışma çok güzel bir heyecan uyandırdı ve dalga dalga büyüyor. Umut ediyorum ki vatanımız ve milletimiz için her şey daha güzel bir netice ile sonuçlanır. Söz konusu vatan olduğunda, gerisi teferruattır. Bugüne kadar söylenmiş bu gerçeği bugün biz de ifade ediyoruz.
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.