Brunson’un hedefi Kürt devletiydi

Türkleri ve Kürtleri İsa Mesih’e döndürmek ve Hıristiyan Evangelist yapmak amacıyla hayatının son 25 yılını Türkiye’de geçiren ABD’li papaz Andrew Brunson, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği gerekçesiyle yaklaşık 2 yıldır yargılandığı mahkemece ev hapsi kararıyla tahliye edilmişti.

Andrew Brunson'un Türkiye’deki 25 yıllık çalışmalarına bakıldığında, sağlık sorunlarının oluşması doğal görünüyor. Zira Brunson, hayatının en önemli amacı olan Hıristiyan Evangelist bir bağımsız Kürdistan hayali için gecesini gündüzüne kattı. Sayısız kez Güneydoğu’ya ve Kobani’ye seyahatler yaptı. Çok sayıda Kürdü Hıristiyanlaştırdı. Hendek ve çukur eylemleri başladığında amacına ulaşmaya yaklaştığını düşündü, fakat büyük hayal kırıklığı yaşadı. Ardından FETÖ’nün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişimine bel bağladı. O da başarısız olunca tüm umutları söndü. 25 yıllık emeğin koca bir sıfır ile noktalanması Brunson’da yüksek tansiyondan şekere, kalp yetersizliğine kadar pek çok hastalığın baş göstermesine neden oldu. RAHİP SANTORO’YU NEDEN SAVUNMADILAR? Konuyla ilgili Akit’e değerlendirmede bulunan güvenlik uzmanı Oktay Tepe, “Emperyal batının ajanlarını her türlü maskeyle Türkiye’nin üzerine salması ve bu ajanlarını iffetsizlikten çekinmeden fütursuzca savunması yeni değil” ifadelerini kullandı. Tepe, şöyle devam ediyor: “Zaten papaz Brunson için gösterdikleri çaba da bu açıdan onun ne kadar önemli olduğunu göstermiyor mu? Bu kadar çaba akıllara, ‘madem din adamlarınıza bu kadar önem veriyordunuz, FETÖ tarafından Trabzon’da vurdurulduğu belirtilen Rahip Santoro için neden göstermediniz? Papaz Brunson’un özelliği ne?’ sorusunu getiriyor. Bu işlerin eskiden etik kuralları vardı. Açığa çıkan ajanlar sessiz sedasız o ülkeden çekilir, yerine ilk fırsatta başkaları gönderilirdi. Bakıyoruz, ABD en yüksek perdeden elemanını savunmaktan, hatta onun için onlarca yıllık müttefikini kaybetmekten çekinmiyor. Artık başta Türkiye olmak üzere 1.5 milyarlık İslam dünyası başını ellerinin arasına alıp düşünmeli ve kendine gelmelidir. Müslümanlar, Erdoğan’ın önderliğinde bir araya gelmeli, dostunu, düşmanını tanımalıdır.” FETÖ İMAMI İLE 293 GÖRÜŞME! Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı belirtilmişti. İddianamede adeta yok yok. Brunson’un ABD’li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki “Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa’ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız” mesajı da dosyaya eklenmişti. Brunson’un, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ’nün sözde Ege Bölge İmamı firari sanık Bekir Baz ile tam 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.