Talat Paşa'nın, Ermeni militanca 15 Mart 1921'de öldürülmesinin 98'inci yıl dönümü

YAŞAM (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.03.2019 - 12:01, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:38 1974+ kez okundu.
 

Talat Paşa'nın, Ermeni militanca 15 Mart 1921'de öldürülmesinin 98'inci yıl dönümü

kim kaldı eski selanik'ten  laternalar sustu  sürahiler tenha  tek kibrit çakılmıyor  kim kaldı ittihat ve terakki'den  o jöntürkler ki -`hariçten  evrak-ı muzırra celbederlerdi' -  o fedailer ki barut öksürürler  sakal tıraşları mavi  kırmızı bıyıkları biber  kim kaldı (*) **** O akıbet 15 Mart 1921 günü Berlin'de, İngiliz ajanı Ermeni militanın kurşunuyla geldi. Diğer devrimci arkadaşları gibi o da hayatını yurundan uzak diyarlarda,Almanya’da verdi... Hiç biri yatağında ölmedi. Devrim yaptılar ve dimdik bir çınar gibi, ebediyete yürüdüler. Talat Paşa ve vatanları için canlarını hiçe sayanları saygıyla anıyor,aziz anıları önünde eğiliyoruz.   **** -II. Meşrutiyet Devrimiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin de ön sözünü yazdılar. -Osmanlı'nın paylaşılmasını gördükleri için, önce güçlü bir ordu yarattılar. -Çanakkale Zaferi onların eseriydi. -Kapitülasyonların kaldırılması, milli ekonomi ve çağdaş kurumların ilk nüvelerinin oluşması onların eseriydi.  -Halkçılık ve köycülük; kadın hakları, eğitimin yaygınlaştırılması, laikliğin ilk uygulamaları, basın hürriyeti ve sosyal hayatın canlanması yine onların eseriydi.   Halil Menteşe, Talat Paşa’yı şöyle anlatır: Yoldaşı Meclis-i Mebusan Reisi Halil Menteşe ise onu özet olarak şöyle anlatır: "Bulgaristan Kırcalı'nın bir köyünde 1874'te fakir bir köy çocuğu olarak dünyaya gelen Talât, rüştiye tahsilini Edirne'de yapmış, Selânik'te hukuk mektebine devam etmişti…” Yurt Dışına Çıkış! Enver ve Cemal Paşalarla birlikte vatandan ayrılırlar. Talat Paşa zor ikna edilir. Kalıp hesap vermekten yanadır. Ancak bunun mümkün olmadığını gören arkadaşları onu da alıp giderler. 1 Kasım 1918 gecesi arkadaşlarıyla birlikte işgalci Batılı güçlerin eline düşmemek için yurt dışına çıkmak zorunda kalan Talat Paşa,  Almanya'ya gitti. Berlin'de de hep vatan için uğraşır.  Oradan Mustafa Kemal Paşa'ya mektuplar göndererek giriştiği Milli Mücadele'yi tüm kalbiyle desteklediğini bildirdi. Kemalist hareketi canla başla destekler. Mustafa Kemal ona ayrı bir saygı duyar.. Atatürk de ona ayrı bir değer verirdi. Gazi Paşa yıllar sonra onu şöyle anlatır: "Öyle sanıyorum ki Enver Paşa ile aramızda en büyük fark da birimizin gerçekçi, diğerimizin hayalci oluşudur. Bakın Talat Paşa onun gibi hayalci değildir. Kendisi ile iyi anlaşıyorduk. Hatta Milli Mücadeleye atıldıktan sonra şehit edilmeden önce bana Berlin'den mektuplar göndermiş, tutmuş olduğum yolu övmüştü." Atatürk: Savaş kaçınılmazdı!  Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na  girişni şöyle değerlendirdi: "Ya tarafsız kalarak savaşın sonunda galip gelecek devletlerin bizi koyun gibi parçalayıp yemelerini beklemek, ya da tarihimize ve şanımıza yakışır bir biçimde döğüşerek postumuzu elden geldiğince pahalıya satmak! Savaştık, Çok iyi savaştık. Balkan Savaşı'nın Türk silahlı kuvvetlerine sürmüş olduğu lekeyi temizledik." (Sabiha Gökçen, Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Hazırlayan: Oktay Verel, THK Yayınları, İstanbul, 1982, s.157.) 1913 tam iktidar döneminden sonra Sadrazam olan Talât Paşa, gelmekte olan Cihan Savaşı'nı görür ve müttefik bulmak için çırpınır. Paris, Londra ve Petersburg'a gidilir. Müttefikliği başaramaz. Çaresiz Almanya'yla müttefik olunur. 2,5 ay savaş dışı kalınır. Kahpe kurşunlara hedef oldular Vatanseverdiler. Canlarını budaktan esirgemeden ortaya koydular. Tek kişi değil, büyük bir teşkilattılar. Tarihe 'Jön Türkler' namını onlar hediye etti. Hepsi de vuruşarak öldü. Resneli Niyazi (17 Nisan 1913 günü Arnavutluk'ta şehit oldu), Süleyman Askeri Bey (14 Nisan 1915 günü Basra'da şehit oldu), Enver Paşa (4 Ağustos 1922 Tacikistan'da Ruslarla girişitiği çatışmada), Cemal Paşa (22 Temmuz 1922, Tiflis'te Ermeni kurşunuyla), Sadrazam Said Halim Paşa (6 Aralık 1921, Roma'da Ermeni kurşunuyla) Ve Dr. Bahattin Şakir (17 Nisan 1922 günü Berlin'de arkadaşı Cemal Azmi Bey ile birlikte Ermeni militanlar tarafından katledildi).(1 ) (*)Atilla İlhan’ın “ Kim kaldı?” şiirinden    (1 ) Ercan Dolapçı’nınTalat Paşa, Vatan ve Hürriyet'e adanan bir ömür! Yazısından

kim kaldı eski selanik'ten 

laternalar sustu 
sürahiler tenha 
tek kibrit çakılmıyor 
kim kaldı ittihat ve terakki'den 
o jöntürkler ki -`hariçten 
evrak-ı muzırra celbederlerdi' - 
o fedailer ki barut öksürürler 
sakal tıraşları mavi 
kırmızı bıyıkları biber 
kim kaldı
 (*)

****

O akıbet 15 Mart 1921 günü Berlin'de, İngiliz ajanı Ermeni militanın kurşunuyla geldi.

Diğer devrimci arkadaşları gibi o da hayatını yurundan uzak diyarlarda,Almanya’da verdi...

Hiç biri yatağında ölmedi.

Devrim yaptılar ve dimdik bir çınar gibi, ebediyete yürüdüler.

Talat Paşa ve vatanları için canlarını hiçe sayanları saygıyla anıyor,aziz anıları önünde eğiliyoruz.

 

****

-II. Meşrutiyet Devrimiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin de ön sözünü yazdılar.

-Osmanlı'nın paylaşılmasını gördükleri için, önce güçlü bir ordu yarattılar.

-Çanakkale Zaferi onların eseriydi.

-Kapitülasyonların kaldırılması, milli ekonomi ve çağdaş kurumların ilk nüvelerinin oluşması onların eseriydi.

 -Halkçılık ve köycülük; kadın hakları, eğitimin yaygınlaştırılması, laikliğin ilk uygulamaları, basın hürriyeti ve sosyal hayatın canlanması yine onların eseriydi.

 

Halil Menteşe, Talat Paşa’yı şöyle anlatır:

Yoldaşı Meclis-i Mebusan Reisi Halil Menteşe ise onu özet olarak şöyle anlatır: "Bulgaristan Kırcalı'nın bir köyünde 1874'te fakir bir köy çocuğu olarak dünyaya gelen Talât, rüştiye tahsilini Edirne'de yapmış, Selânik'te hukuk mektebine devam etmişti…”

Yurt Dışına Çıkış!

Enver ve Cemal Paşalarla birlikte vatandan ayrılırlar. Talat Paşa zor ikna edilir. Kalıp hesap vermekten yanadır. Ancak bunun mümkün olmadığını gören arkadaşları onu da alıp giderler.

1 Kasım 1918 gecesi arkadaşlarıyla birlikte işgalci Batılı güçlerin eline düşmemek için yurt dışına çıkmak zorunda kalan Talat Paşa,  Almanya'ya gitti. Berlin'de de hep vatan için uğraşır.  Oradan Mustafa Kemal Paşa'ya mektuplar göndererek giriştiği Milli Mücadele'yi tüm kalbiyle desteklediğini bildirdi. Kemalist hareketi canla başla destekler. Mustafa Kemal ona ayrı bir saygı duyar..

Atatürk de ona ayrı bir değer verirdi. Gazi Paşa yıllar sonra onu şöyle anlatır: "Öyle sanıyorum ki Enver Paşa ile aramızda en büyük fark da birimizin gerçekçi, diğerimizin hayalci oluşudur. Bakın Talat Paşa onun gibi hayalci değildir. Kendisi ile iyi anlaşıyorduk. Hatta Milli Mücadeleye atıldıktan sonra şehit edilmeden önce bana Berlin'den mektuplar göndermiş, tutmuş olduğum yolu övmüştü."

Atatürk: Savaş kaçınılmazdı!

 Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na  girişni şöyle değerlendirdi: "Ya tarafsız kalarak savaşın sonunda galip gelecek devletlerin bizi koyun gibi parçalayıp yemelerini beklemek, ya da tarihimize ve şanımıza yakışır bir biçimde döğüşerek postumuzu elden geldiğince pahalıya satmak! Savaştık, Çok iyi savaştık. Balkan Savaşı'nın Türk silahlı kuvvetlerine sürmüş olduğu lekeyi temizledik." (Sabiha Gökçen, Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Hazırlayan: Oktay Verel, THK Yayınları, İstanbul, 1982, s.157.)

1913 tam iktidar döneminden sonra Sadrazam olan Talât Paşa, gelmekte olan Cihan Savaşı'nı görür ve müttefik bulmak için çırpınır. Paris, Londra ve Petersburg'a gidilir. Müttefikliği başaramaz. Çaresiz Almanya'yla müttefik olunur. 2,5 ay savaş dışı kalınır.

Kahpe kurşunlara hedef oldular

Vatanseverdiler. Canlarını budaktan esirgemeden ortaya koydular.

Tek kişi değil, büyük bir teşkilattılar. Tarihe 'Jön Türkler' namını onlar hediye etti.

Hepsi de vuruşarak öldü.

Resneli Niyazi (17 Nisan 1913 günü Arnavutluk'ta şehit oldu),

Süleyman Askeri Bey (14 Nisan 1915 günü Basra'da şehit oldu),

Enver Paşa (4 Ağustos 1922 Tacikistan'da Ruslarla girişitiği çatışmada),

Cemal Paşa (22 Temmuz 1922, Tiflis'te Ermeni kurşunuyla),

Sadrazam Said Halim Paşa (6 Aralık 1921, Roma'da Ermeni kurşunuyla)

Ve Dr. Bahattin Şakir (17 Nisan 1922 günü Berlin'de arkadaşı Cemal Azmi Bey ile birlikte Ermeni militanlar tarafından katledildi).(1 )

(*)Atilla İlhan’ın “ Kim kaldı?” şiirinden   

(1 ) Ercan Dolapçı’nınTalat Paşa, Vatan ve Hürriyet'e adanan bir ömür! Yazısından

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.