Geçim derdinde olan insanlar için en büyük iki gider, ev kirası ve mutfak masrafıdır. Kira konusunda yapacak bir şey yok. Gıda masraflarının ise, sürekli artıyor olması mutfağı yangın yerine çevirmektedir.
Bugün semt pazarında görmüş olduğum 250 gr. Etiketler adeta içime oturdu. Yarım kiloluk etiketler bile kabul edilebilir değilken bunun ötesine geçmiş olmak oldukça anlamlıdır. Yarım asırlık yaşamım boyunca ben böyle bir artış ve pahalılık görmedim.
Yemek yapmak için temel malzeme bile olmayan biberin fahiş fiyatı karşısında adeta dudağım uçukladı. 50 kuruşluk bir tutam maydanozun 3 lira olması hiçbir ekonomi ilmi ile açıklanamaz. Bu konuda, iktisattın bütün temel kavramları iflas etmiştir. Bu durum bir ekonomik terördür. Fiyatların bu kadar kısa bir sürede bu kadar tırmandırılması tamı tamına operasyondur. Amaç ise çok açık yerel seçim öncesi hükümeti zor duruma düşürerek parsayı kapmaktır. Bu tek merkezden yönetilen bir projedir. Ortada olağanüstü bir durum olmadan bu saldırının başkada bir izahı yoktur. Bu durum etik olmadığı gibi ahlaki de değildir.
Pazar esnafına sorduğunuzda kendilerinin de pahalı aldıkları yönündedir. Eğer doğru ise üreticide kazanmadığına göre aracıların zan altında kalmaları kaçınılmazdır. Burada tezat olan başka bir durum ise, kendi ürünü satan köylünün durumudur. Vergisi, işletme gideri, kirası, elaman gideri olmadığı halde bunlarında aynı kervana katılmaları kabul edilebilir değildir.
Bu sorunların üstesinden gelmek için devletinde denetim tedbirleri alması gerekir. Çarşı-Pazar denetimleri belediye ve zabıta tarafından yapıldığı düşünülürse burada da bilinçli bir ihmal olduğu gözlenmektedir. Özellikle muhalif belediyeler bu konuda üç maymunu oynamakta bir beis görmüyorlar.
Sonuç olarak; herkesin başına bir polis ve jandarma dikemeyeceğinize göre bu tedbirlerin ötesine geçmek gerekiyor. İnsanlarda Allah korkusu olmayınca her türlü vicdansızlık mubah kabul edilebilir. Hırs, tamah ve dünyalık için bütün değerlerini kaybeden insandan daha tehlikeli bir canavar olamaz. Allah ıslah etsin vesselam.
Saygılarımla,
Erol Aydın