Fransa, Kıta Avrupası’nda Nazi Faşizminin Yeni Merkezi Olma Yolundadır

YURT HABERLERİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.10.2020 - 15:22, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:40 1258+ kez okundu.
 

Fransa, Kıta Avrupası’nda Nazi Faşizminin Yeni Merkezi Olma Yolundadır

İstok dönem başkanı Ali MAMAK' basın açıklaması yaptı.
Fransa’nın hem kendini hem de haddini bilmez toy Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Adlof Hitler’e duyduğu hayranlığı İslam Düşmanlığı ile göstermektedir. En adi faşist düşüncelerle Macron’un yaktığı İslam Düşmanlığı ateşi, bunca yıllık misyonerlik faaliyetleriyle zarar veremedikleri Müslümanlara hiçbir zarar veremeyecektir. Macron’un İslam’a ve Müslümanlara attığı yalan ve iftiralarla ektiği bu ırkçılık tohumları, 2 dünya savaşından da ders alamamış Fransa’yı ve Avrupa kıtasını mahvetmeye yetecektir. İzmir’de demokrasinin gelişmesi için 61 Sivil Toplum Kuruluşu’nun bir araya gelerek kurduğu İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu İSTOK olarak Fransa’nın kendi ilkeleri ile çelişen faşist uygulamalarını hayretler içerisinde izlemekteyiz. 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısını bahane ederek çıkartılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasası ile alenen ve Müslümanlara karşı düşmanlık yapan Fransa, Kıta Avrupası’nda Nazi Faşizminin yeni ve güncel bir sürümünün, adeta merkezi haline gelmiştir. Devlet eliyle orta çağdaki bağnaz, akılcılıktan yoksun, egoist tavırlarla Müslümanlara karşı adeta Cadı Avı başlatan Fransa ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında Müslümanlara her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmaktan geri durmamaktadır. Charlie Hebdo gibi insanların inançlarına saygı duymayı bilmeyen ahlaktan yoksun, faşist bir yayın organını koruma altına alarak cesaretlendiren Fransa okullarda da başörtüsünü yasaklayıp İnsan Haklarını ve Avrupa Birliği değerlerini de ayaklar altına almıştır.  OHAL uygulamaları ile Müslümanlara karşı sistematik olarak devlet eliyle zulümlere başlayan Fransa da "23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatılmıştır. Onlarca kişi gözaltına alınmış ve sınır dışı edilmiştir. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğramıştır. Fransa Cumhurbaşkanlığı’na seçildiği günden beri Türkiye’nin ve Müslümanların karşısında yer alıp, sürekli olarak halkının ve ülkesinin itibarını zedeleyen, kaybetmeye mahkûm politikaların peşinden koşarak toy cumhurbaşkanı Ey Macron’a dönüşen zavallı zat, tüm bu yaptıkları ile dünyanın önünde ülkesini ateşe atmak üzeredir. 1789 Fransız ihtilalinden beri dillerinden düşürmedikleri özgürlükçü tüm ilkeleri söz konusu Türkler ve Müslümanlar olunca helvadan puta dönüştürüp yiyen bu kindar adam, ne yazık ki İslam düşmanlığını artık alenen açık bir savaşa dönüştürmüştür. Hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicili son derece bozuk olan sömürgeci Fransa, Cezayir başta olmak üzere Afrika’da yaptığı soykırımların hesabını vermeden şimdi de kıta Avrupası’nda manasız bir savaşa başlamak istemektedir. Ülkemizin Afrika açılımı ile Burkina Faso’dan Nijer’e kadar sömürülen Afrika’ya destek olmasını içine sindiremeyen Macron, aklınca Doğıu Akdeniz’de bizlere kafa tutmaya çalışmış, Libya’da yediği tokadın ardından Doğu Akdeniz’de de içtiği soğuk su ile uğradığı bozgundan çılgına dönmüş. Kendi ülkesinde sarı yelekliler başta olmak üzere toplumun hemen her kesiminden desteğini her geçen gün kaybeden Toy Cumhurbaşkanı Macron, siyasi kurtuluşunu İslam Düşmanlığı’nda aramakla büyük hata etmektedir. Zira Allah düşmanlarının ne bu dünyada, ne de öbür dünyada kazanacağı hiçbir şey yoktur. Macron bir an önce tövbe edip, ardından da Kelime-i Şehadet getirerek samimi bir Müslüman olmayı başarırsa, işte o zaman gerçek kurtuluşa nail olacaktır. Zira bu şekilde İslam ve Türk düşmanlığına devam ederse sonu Fransa Kralı Birinci Fransuva’dan farksız olmayacaktır. Unutmasın ki bu Fransuva denen zat, 1519’da Avrupa’dan ve İstanbul’dan Müslümanları atacağı iddiasıyla taç giymiş, üzerinden 10 yıl geçmeden aciz bedeninin esaretten ve Fransız Milletinin tarihten silinmemesi için Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman’ın adeta ayaklarına kapanıp yardım istemek zorunda kalmıştır. Nitekim Tarih yalan söylemez, daha sonraları Fransa’nın varolabilmesinin Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman sayesinde olduğunu da Venediklilere bizzat itiraf etmiştir. Bu tarihi gerçekle birlikte İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu  İSTOK olarak Macron’u bir kez daha uyarıyor, kendisine insanlık onuruna yakışır bir biçimde davranmasını tavsiye ediyoruz. İSTOK İCRA  KURULU ADINA  ALİ MAMAK  İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK) Dönem Başkanı 
İstok dönem başkanı Ali MAMAK' basın açıklaması yaptı.


Fransa’nın hem kendini hem de haddini bilmez toy Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Adlof Hitler’e duyduğu hayranlığı İslam Düşmanlığı ile göstermektedir. En adi faşist düşüncelerle Macron’un yaktığı İslam Düşmanlığı ateşi, bunca yıllık misyonerlik faaliyetleriyle zarar veremedikleri Müslümanlara hiçbir zarar veremeyecektir. Macron’un İslam’a ve Müslümanlara attığı yalan ve iftiralarla ektiği bu ırkçılık tohumları, 2 dünya savaşından da ders alamamış Fransa’yı ve Avrupa kıtasını mahvetmeye yetecektir.
İzmir’de demokrasinin gelişmesi için 61 Sivil Toplum Kuruluşu’nun bir araya gelerek kurduğu İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu İSTOK olarak Fransa’nın kendi ilkeleri ile çelişen faşist uygulamalarını hayretler içerisinde izlemekteyiz. 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısını bahane ederek çıkartılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasası ile alenen ve Müslümanlara karşı düşmanlık yapan Fransa, Kıta Avrupası’nda Nazi Faşizminin yeni ve güncel bir sürümünün, adeta merkezi haline gelmiştir. Devlet eliyle orta çağdaki bağnaz, akılcılıktan yoksun, egoist tavırlarla Müslümanlara karşı adeta Cadı Avı başlatan Fransa ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında Müslümanlara her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmaktan geri durmamaktadır. Charlie Hebdo gibi insanların inançlarına saygı duymayı bilmeyen ahlaktan yoksun, faşist bir yayın organını koruma altına alarak cesaretlendiren Fransa okullarda da başörtüsünü yasaklayıp İnsan Haklarını ve Avrupa Birliği değerlerini de ayaklar altına almıştır. 
OHAL uygulamaları ile Müslümanlara karşı sistematik olarak devlet eliyle zulümlere başlayan Fransa da "23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatılmıştır. Onlarca kişi gözaltına alınmış ve sınır dışı edilmiştir. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğramıştır.
Fransa Cumhurbaşkanlığı’na seçildiği günden beri Türkiye’nin ve Müslümanların karşısında yer alıp, sürekli olarak halkının ve ülkesinin itibarını zedeleyen, kaybetmeye mahkûm politikaların peşinden koşarak toy cumhurbaşkanı Ey Macron’a dönüşen zavallı zat, tüm bu yaptıkları ile dünyanın önünde ülkesini ateşe atmak üzeredir. 1789 Fransız ihtilalinden beri dillerinden düşürmedikleri özgürlükçü tüm ilkeleri söz konusu Türkler ve Müslümanlar olunca helvadan puta dönüştürüp yiyen bu kindar adam, ne yazık ki İslam düşmanlığını artık alenen açık bir savaşa dönüştürmüştür.
Hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicili son derece bozuk olan sömürgeci Fransa, Cezayir başta olmak üzere Afrika’da yaptığı soykırımların hesabını vermeden şimdi de kıta Avrupası’nda manasız bir savaşa başlamak istemektedir. Ülkemizin Afrika açılımı ile Burkina Faso’dan Nijer’e kadar sömürülen Afrika’ya destek olmasını içine sindiremeyen Macron, aklınca Doğıu Akdeniz’de bizlere kafa tutmaya çalışmış, Libya’da yediği tokadın ardından Doğu Akdeniz’de de içtiği soğuk su ile uğradığı bozgundan çılgına dönmüş.
Kendi ülkesinde sarı yelekliler başta olmak üzere toplumun hemen her kesiminden desteğini her geçen gün kaybeden Toy Cumhurbaşkanı Macron, siyasi kurtuluşunu İslam Düşmanlığı’nda aramakla büyük hata etmektedir. Zira Allah düşmanlarının ne bu dünyada, ne de öbür dünyada kazanacağı hiçbir şey yoktur. Macron bir an önce tövbe edip, ardından da Kelime-i Şehadet getirerek samimi bir Müslüman olmayı başarırsa, işte o zaman gerçek kurtuluşa nail olacaktır. Zira bu şekilde İslam ve Türk düşmanlığına devam ederse sonu Fransa Kralı Birinci Fransuva’dan farksız olmayacaktır. Unutmasın ki bu Fransuva denen zat, 1519’da Avrupa’dan ve İstanbul’dan Müslümanları atacağı iddiasıyla taç giymiş, üzerinden 10 yıl geçmeden aciz bedeninin esaretten ve Fransız Milletinin tarihten silinmemesi için Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman’ın adeta ayaklarına kapanıp yardım istemek zorunda kalmıştır. Nitekim Tarih yalan söylemez, daha sonraları Fransa’nın varolabilmesinin Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman sayesinde olduğunu da Venediklilere bizzat itiraf etmiştir.
Bu tarihi gerçekle birlikte İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu  İSTOK olarak Macron’u bir kez daha uyarıyor, kendisine insanlık onuruna yakışır bir biçimde davranmasını tavsiye ediyoruz.

İSTOK İCRA  KURULU ADINA 
ALİ MAMAK 
İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (İSTOK)
Dönem Başkanı 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.